Bayram sonuna kadar kapandık ama bunun faydasını göreceğimiz şüpheli!

Her yer kalabalık... İktidarın cenaze törenleri bile lebalep dolu... Vaka sayıları hâlâ çok yüksek!

Lebalep kongrelerden, kalabalık cenazelerden sonra bu virüsün kolay kolay gitmeyeceği belli ama...

İktidar yetkilileri “Acele etmeyin” diyor ve müjdeyi veriyor:

“Bayram sonrası, 17 Mayıs günü vaka sayısı 5 bine düşecek!”

Vay canına! Koronavirüsle anlaşma mı yaptınız?

Yoksa fala mı baktınız?

17 Mayıs’a 12 gün var!

Halen 25 binlerde olan vaka sayısının 12 günde 5 bine düşmesi için mucize olması lâzım! Mucizeler devri ise artık tarihe karıştı.

Günümüzde mucize yok... Akıl ve bilim var!

★★★

Durumumuz tam bir bilmece!

Dediklerinin doğru çıkmasını diliyorum ama bugüne dek toplum o kadar çok uyutuldu ki, artık söylenenlere kuşkuyla bakıyorum.

Tarafsız bilim adamları “Yaygın aşılama olmadan koronanın beli kırılmaz!” diyorlar.

Sağlık Bakanlığı’nın meşhur Bilim Kurulu ise sus pus! Sanıyorum koca koca profesörler iktidarı kızdırmaktan korkuyor!

★★★

İktidar kanadı ısrarlı. Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy “17 Mayıs’ta hedef 5 binin altı ver sezonda 30 milyon turist!” diyor. Çok iyimser! Bunun için mucizenin de ötesinde bir şey olması lâzım!

Bugüne kadar nüfusumuzun yarısını (yaklaşık 42 milyonu) aşılamış olsaydık hain salgının belini kırardık.

★★★

“Aşı var mı, yok mu? Gelecek mi gelmeyecek mi?” diye “papatya falı” bakarken, CHP Sözcüsü Faik Öztrak daha gerçekçi konuştu ve dedi ki:

“Aşı tedariki tam bir skandala dönüştü. Bunlar ‘İnşallah Sputnik, inşallah Biontech, inşallah yerli aşı gelecek’ deyince anladık ki, işimiz yine Allah’a kalmış! Biraz ciddi olun beyler, söz konusu milletin canı!”

Vurun gazeteciye!


Bu ülkede gazetecilik hem kolay, hem zor!

Eğer iktidarı şakşaklarsanız sonuna kadar özgürsünüz! Yalakalığa yasak yok! Onların keyfi gıcır!

Eğer tarafsız, özgürlüklere ve Laik Cumhuriyet’e bağlı bir gazeteciyseniz yandınız! Allah yardımcınız olsun!

Her an hedeftesiniz! Ya saldırıya uğrarsınız, ya da mahkemeye verilirsiniz!

★★★

Gazeteci Levent Gültekin, Halk TV’deki programına giderken Bakırköy Meydanı’nda kalabalık bir militan grubunun saldırısına uğramıştı.

Olayın ardından sadece 3 kişi gözaltına alınmış, ikisi tutuklanırken, biri yaşı küçük diye adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

Önceki gün o iki saldırgan da serbest bırakıldı. Saldırıda yediği hain darbeler meslektaşımız Levent Gültekin’in yanında kâr kaldı! Adalet bu mudur?

★★★

Ülkemizde bağımsız habercilik yasak!

Bugüne kadar çok sayıda olay meydana geldi. Son bir yılda 44 gazeteci fiziksel saldırıya uğradı. Saldırganlar serbest bırakıldı.

İktidarı eleştiren gazeteciler ise tam tersine, ya mahkemeye verildi ya da tutuklanıp içeri tıkıldı!

Son bir yıl içinde 128 davada 274 gazeteci yargılandı. Verilen toplam ceza 226 yıl 8 ay 25 gün... 43 gazeteci halen cezaevinde...

Bizdeki basın özgürlüğü böyle bir şey işte!

TEBESSÜM

Dede gözlerini kaparsa...


Çocuk, varlıklı bir işadamı olan dedesine:

“Gözlerini kapasana dedeciğim” der.

Torununu çok seven yaşlı adam gözlerini kapar ve merakla sorar:

“Kapadım işte, ne olacak şimdi?”

Çocuk, dedesine cevap vermeden dönüp mutfakta çalışmakta olan annesine seslenir:

“Anne sen demiştin ya, dedem gözlerini kapadı işte, zengin mi olduk şimdi?”

GÜNÜN SÖZÜ

Hiçbir lider, tek yönlü ve tek boyutlu faaliyet adamı olmamalıdır!