Türkiye’nin çivisi çıkmış gibi... Ülkede bir takım acayip işler dönüyor, esrarengiz olaylar ürperti yaratıyor.

Hollanda gazetelerinde yer alan müthiş bir haber, Türkiye’de garip bir sessizlik içinde karşılanıyor.

İddiaya göre AKP’li bir siyasinin Hollanda bankalarında en az 26 milyar dolarlık, akıl almaz büyüklükte bir serveti bulunuyor. Üstelik bazı isimler de dolaşıyor etrafta... Fakat bu olayı ne soran var, ne de araştıran!

Sedat Peker’in 9 ayrı video ile açıkladığı yolsuzlukların da (Peker, organize suç örgütü lideridir, denilerek) üstü örtülmeye çalışılıyor!

Peker’in her ay 10 bin dolar maaş verdiği ‘etkili ve yetkili’ siyasetçinin ismi de titizlikle gizli tutuluyor.

Bir televizyon haber sunucusunun, karanlık bir işadamından, kirli işlerini halletmek için istediği 10 milyon Euro’luk muazzam rüşvet kimlere dağıtılacaktı? Bu da araştırılmıyor!

Siyasilere, gazetecilere yapılan taşlı, sopalı, silahlı saldırıların, linç girişimlerinin arkasında hangi güçler var ki, Orhan Uğuroğlu olayında olduğu gibi, saldırganlar hemen serbest bırakılıyor!

Birkaç gün önce İzmir’de HDP İl Başkanlığı’na yapılan kanlı saldırıda genç bir partili kadını öldüren gözü dönmüş katil yakalandı. Peki, bu siyasi suikastın arkasında kim ya da kimler var? Bilinmiyor, çünkü araştıran yok!

★★★

Ülkemizde birliği sağlaması gereken yetkili ve sorumlu kişilerin daha önceki çeşitli saldırılardan sonra:

“Bunlar daha iyi günleriniz...”

“Daha neler olacak neler...”

“Bizim mahallenin delileri çoktur” şeklindeki ürkütücü sözlerini hatırlıyorum, tüylerim diken diken oluyor.

Olaylara bu mantıkla yaklaşan siyasetçiler, ülkede fırtına biçmek için rüzgâr ekiyor gibiler...

Memlekette kıyımlar olması, insanların sokaklara dökülmesi mi isteniyor?

Toplumu şiddet ve kandan koruması gerekenlerin bu davranışları, ilerideki daha kritik günlerin işaret fişeği gibi...

Oysa, halkın oylarıyla göreve gelen siyasiler, demokrasimizi, beraberliğimizi, birlik ve dirliğimizi korumak zorundalar. Fakat onların vatandaşı değil, sadece koltuklarını düşündüğü görülüyor. Ülkemizde yaşanan her türlü melânet “dış güçlerin üzerine yıkılarak” geçiştirilemez!

Hayali seçmene hazırlık!


CHP Trabzon eski Milletvekili Halûk Pekşen, Bodrum’daki yazlığında kendisinin ve komşu evlerin tuhaf bir kişi tarafından fotoğraflarının çekildiğini fark edince durumu jandarmaya bildirdi. Yakalanan kişinin üzerinden sahte ‘İçişleri Bakanlığı’ kimlik kartı çıktı.

Halûk Pekşen’le konuştum. Durumun vahim olduğunu söyleyerek şunları anlattı:

“Olay şahsıma yönelik değil. Adam, sitedeki bütün evlerin fotoğraflarını çekiyordu. Soru şu: Sahte İçişleri Bakanlığı kimliği ile evlerin resimleri neden çekiliyordu?

Geçen genel seçimlerden sonra, ‘Ortadoğu Teknik Üniversitesi Bilimsel Çalışma Grubu’ CHP’ye ‘Seçimde 2,5 milyon sahte seçmenin oy kullandığına dair” bir brifing vermişti.

Şimdi yapılan iş belli... Bu çekilen fotoğraflarla boş adresler tespit ediliyor. Bu adreslerdeki hayali kişilere seçmen kartı çıkarttırıp, seçimlerde yine sahte seçmenlere oy verdirtecekler. Muhalefet partilerinin bu işin peşini bırakmamaları lâzım.”

TEBESSÜM

Sırtında eşek taşıyan asker!


İnternette bir fotoğraf...  Bir manga asker arasındaki bir er, eşeği sırtına almış dikkatle yürüyor. Resmin altında bir profesörün şu sözleri var:

“Bu asker eşeği çok sevdiği için mi sırtında taşıyor? Hayır! Yürüdükleri bölge mayınlı olduğu için yapıyor bunu... Aksi halde eşek serbestçe gezecek ve hepsi havaya uçacak.

Siz de bu salgın döneminde maskesiz gezen eşekleri kontrol altında tutun. Yoksa yanarsınız!”

GÜNÜN SÖZÜ


Tahsilli, eğitimli, çok bilen bir kişi, cahil insan gibi gözü kara olamaz!