Korona salgını her yanı kasıp kavuruyor...

Yoksul insanlarımızın “İmdat” çığlıkları yüreklerimizi parçalıyor...

Ekonomi dibe vurmuş halde...

Bütçe sürekli açık veriyor...

Esnaf “İmdat” diye inliyor...

İç ve dış borç artmış...

Cari açık endişe verici boyutlarda...

Merkez Bankası’ndaki 128 milyar dolar buhar olup uçmuş...

Derdimiz umman gibi!

Bütün bu acılar yetmiyormuş gibi şimdi başımıza bir de “Melih Bulu” derdi çıkartıldı!

★★★

Melih Bulu kim?

AKP’li bir partizan...

Adam milletvekili adayı olmak istemiş yapmamışlar...

Adam “İlçe Belediye Başkanı Adayı” olmak istemiş, yapmamışlar...

Milletvekili ve Belediye Başkanlığı’na lâyık görmedikleri adamı kalkıp dünyanın en saygın üniversiteleri arasında yer alan Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör yapmışlar!

Bir tuhaflık, acayip partizanlık ve kayırmacılık yok mu bu işte?

Üstelik adamın “İntihal yaptığı” iddiası tüm bunların üzerine tuz-biber ekiyor!

İntihal ne demek? “Fikir hırsızlığı, eser hırsızlığı” demek, yani başkasının eserini kendi eseriymiş gibi kullanarak herkesi aldatmak!

Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri ve öğrencileri, böyle bir kişiyi rektör olarak kabul etmeyip haftalardır protesto etmekte haksız mı?

Cumhurbaşkanı’nın “Başbakan” olduğu dönemde “Sakın kula kul olmayın, dik durun eğilmeyin!” diye öğüt verdiği gençlik, şimdi onun dediğini yapıyor ve böyle bir rektör istemiyor. Bunun neresi suç?

★★★

Bin bir dert arasında bocalarken ehliyeti tartışılan Ak Partili bir hocayı Boğaziçi Üniversitesi’nin başına “Rektör” olarak oturtmaya çalışılıp başımıza yeni dertler açtılar.

Bunu neden yaptılar, anlamak zor!

Prof. Melih Bulu neredeyse “millî sorun” haline geldi. Ne Melih’miş yani?

Bir Melih Gökçek vardı, o gitti, bu defa başka problemli bir Melih geldi!

Devlet sahip olduğu enerjiyi aç ve açıkta kalan insanlarına harcamalı, böyle istenmeyen adamlara değil!

Benden Melih Bulu’ya tavsiye: “Ülkeni seviyorsan hemen istifa etmelisin!”

Melih Gökçek ve davalar!


Ankara’nın istifa ettirilen Büyükşehir eski Belediye Başkanı Melih Gökçek, sosyal medyada neredeyse sabah-akşam AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “bağlılığını” bildiren mesajlar yayınlıyor.

Gökçek, ilginç videolarından birinde, “Yeryüzünde tebaasını Tayyip Erdoğan kadar düşünen başka bir lider olmadığını” söylemişti...

Gökçek bütün bunları yapmakta sanırım haksız değil...

Zira Mansur Yavaş Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı seçildikten sonra, Melih Gökçek dönemine ait yüzden fazla dosya savcılığa gönderildi.

Ankara’ya, Ankaralı’ya atılan 750 milyon dolarlık “Ankapark” kazığı hakkındaki dosya hariç diğer yüzden fazla dosyada toplam 3 milyar liralık yolsuzluk iddiaları var.

Geçen hafta, 15 aydır kapağının açılması beklenen bir dosya açıldı ve hemen kapatıldı.

Belediye şirketi ANFA, Gökçek’in siyaset arkadaşı Hasan Hüseyin Ceylan’ın 20 dönümlük boş tarlasını 10 yıllığına kiralamıştı. Gereksiz kiralanan bu boş tarlaya Gökçek zamanında 3 yıl için 250 bin dolar kira ödenmişti.

Kiralanan arsa belediyenin hiçbir işine yaramadı ama Gökçek’in siyaset arkadaşı Hasan Hüseyin Ceylan’a 250 bin dolar (yaklaşık 1 milyon 800 bin lira) kazandırdı.

Ceylan ve ANFA yöneticileri hakkında “kamu zararı davası” açılması beklenirken savcılık kovuşturmaya gerek yok kararı verdi. Melih Gökçek böylece bir davadan daha yırtmış oldu. İktidara bağlılığını ve şükranlarını bildirmekte haksız mı?

GÜNÜN SÖZÜ


Cahil toplumlarda ahmak yığınlar hiçbir zaman bitmez!