Ulus olarak yıllardır sürekli fakirleşiyoruz!
Bir yandan da özgürlük alanlarımız daralıyor!
“Yapmayın, etmeyin! Demokrasiden de, uygarlıktan da uzaklaşıyoruz!” dedikçe baskılar artıyor, yeni yeni yasaklar geliyor!
Özgürlükleri sınırlayarak hiçbir ülkenin abad olduğu görülmemiştir!
Erdem, liyakat, dürüstlük gibi kavramlar çöplüğe atıldı. Hukukun üstünlüğü ilkesine sünger geçildi. Güvenin yerini güvensizlik, sevginin yerini sevgisizlik aldı.
Görevden alınan bir Bakan Hanım (Ruhsar Pekcan) hakkındaki yolsuzluk iddiaları ayyuka çıktı ama tüm bu suçlamalara göz yumulurken...
“Türbe avlusunda, elleri arkasında dolaştı” diye Ekrem İmamoğlu hakkında inceleme başlatıldı!
Koskoca İçişleri Bakanı bile, İmamoğlu’nun ellerini arkadan bağlamasına ilişkin olarak “Bu suç mudur?” şeklindeki soruya “Bana göre öyle... Böyle görüntü olmaz!” diye cevap verdi.
Hangi kanunda böyle bir suç maddesi var? Hiçbir yasada olmayan bir eylem, kişiye göre suç kabul edilip keyfi bir biçimde soruşturma açılır mı?
Koskoca Türkiye’yi böyle hukuksuz suçlamaların yapıldığı bir ülke haline getirdiler.
★★★
Artık, enflasyonu hesaplamak bile suç oldu!
Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) gerçek enflasyon rakamlarını bilimsel metotlarla araştırıp açıklayınca, grup hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunuldu.
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfü Elvan “Bu grubun amacı Türkiye İstatistik Kurumu’nu itibarsızlaştırmak” dedi.
Aslında, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) kendi itibarını kendisi zedeledi ve halkın nazarında büyük güven kaybetti! Çünkü açıkladığı işsizlik ve enflasyon rakamlarının hiç biri inandırıcı değil!
Enflasyonun ne olduğunu tüm millet görüyor, yaşıyor, çilesini çekiyor!
Bugün kime sorarsanız sorun gerçek enflasyonu size söyler!
Bunlar güneşi balçıkla sıvamaya kalkıyorlar! İtibar kayıplarının sebebi bu!
Be vicdansızlar!
Bakırköy’de ucuz ekmek satan Halk Ekmek büfesi ahlâksızca yakıldı!
Halkın ekmeğine bile göz diktiler!
İnsanların ucuz ekmek yemesini istemiyorlar!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ucuz ekmek büfeleri Ekrem İmamoğlu’nun lehine oluyor ve onun reklamını yapıyormuş!
İmamoğlu’nu düşman gibi görenler var!
Be vicdansızlar!
Be insafsızlar!
Be ahlâksızlar!
Yoksul insanların ekmeğinden ne istiyorsunuz?
Halk bu hainliği affedecek mi sanıyorsunuz?
Ülkede yolsuzluk, hırsızlık, zimmet, rüşvet, görevi kötüye kullanma almış yürümüş...
Yolsuzluklar siyasetin tüm kademelerini aşıp Bakan düzeyine kadar çıkmış...
Bu kokuşmuş ortamda bir takım uğursuzlar akılları sıra İmamoğlu’nu engellemek istiyor, fakir fukaranın ekmeğiyle oynuyorlar!
Bunlar halk düşmanları ama yakalansalar bile ne olacak ki? Bu hukuksuz ortamda onlara hak ettikleri cezanın verileceği şüpheli!
Elleri kırılsın, vicdanları kurusun, Tanrı’nın tüm gazabı üzerlerine olsun! Başka ne diyelim?
TEBESSÜM
Temel’in son arzusu!
İdam cezasının olduğu yıllarda Temel, işlemediği bir suçtan yargılanmış ve masumiyetini ispat edemediği için idama mahkûm edilmiş...
Kaderine boyun eğen Temel’e (âdet olduğu üzere) son arzusunun ne olduğunu sormuşlar. Temel kısa bir an düşündükten sonra:
“Beni oğlumun yanına gömün” demiş.
Şaşırmışlar:
“Nee? Oğlunun yanına mı? Yahu senin oğlun yaşıyor!”
Temel cevap vermiş:
“Olsun, ben beklerim!”
GÜNÜN SÖZÜ
Politikacı koltuğunu, devlet adamı ise gelecek kuşakları düşünür!
