“Faiz sebep, enflasyon sonuç” diye diye ülkeyi ne hale getirdiler!

Kötü yönetimin ve izlenen yanlış para politikalarının faturasını zavallı halkımız ödüyor.

Dolar kuru, dün bu satırlar yazıldığı sırada 9.32 lira idi. Böyle giderse 1 doların 10 lira olacağı günler fazla uzak değildir.

Ülkenin şirazesi bozuldu, sistem çöktü.

2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilirken “Uçacak” denilen Türkiye’nin, üç yıl içinde kolu-kanadı kırıldı, uçmak bir yana, yürüyecek hali kalmadı.

128 milyar dolar” daha önce, gerekli-gereksiz, olur-olmaz yerlere harcanarak yok edildikten sonra Merkez Bankası’nda piyasalara müdahale edecek para kalmadı.

Şimdi başıboş kalan dolar artıyor da artıyor, Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu bu artışı çaresizlik içinde, hazin bir şekilde seyrediyor. “Harç bitti, yapı paydos” misali, frenleyecek gücü yok!

Daha öncekilerin tersine “Söz dinleyen bir başkan” olduğu için koltuğunda kalan Kavcıoğlu, Saray’ın talimatlarına uyup faizleri biraz daha düşürürse, siz seyreyleyin gümbürtüyü... Doları 10 lirada bile tutmak mümkün olmaz!

★★★

Meral Akşener’e Rize’de yapılan siyasi saldırıdan sonra iktidarın kullandığı ünlü bir lâf vardı:

“Bu daha iyi günleriniz... Neler olacak neler!”

Şimdi iktisat uzmanları aynı sözü ekonomi için söylüyor:

“Bunlar daha iyi günlerimiz... Neler olacak neler!”

Ülke milli çıkarlara göre değil de yandaşların çıkarlarına ve siyasi hesaplara göre yönetildikçe paramız pul olmaya devam edecektir.

★★★

Ulus olarak ödediğimiz fatura çok ağır! Başkanlık Sistemi başladığında 4.53 lira olan dolar kuru bugün 9.30 lirayı aşmış durumda...

O gün, 12 bin dolardan fazla olan kişi başına milli gelirimiz, 8 bin dolara düştü.

Dünyada ekonomik büyüklükte 17’nci ülkeydik. İktidar “İlk 10 arasına gireceğiz” derken 21’inci sıraya düştük! Bundan daha ağır bir fatura olabilir mi?

Şimdi yandaşlar “Biz gidersek, onlar gelirse halimiz ne olur?” diye kara kara düşünüyor. Devran değişince ellerindeki ballı imkânları kaybedecekler çünkü!

Zamma doymuyorlar!


Vatandaş olarak elektrikte büyük kazık yiyoruz ama elektrik üreten şirketlere bu bile yetmiyor, “en az yüzde 40 zam” istiyorlar.

Aslında elektrik faturaları “Enerji bedeli, dağıtım bedeli, TRT payı, kayıp kaçak elektrik, vergi ve fonlar” derken şiştikçe şişiyor, vatandaşın yediği kazık büyüyor!

Mesela santraldan 266 kuruşa çıkan elektrik, evlere 600 kuruşa giriyordu...

Dolar kurunun artmasıyla birlikte, santraldan çıkış fiyatının 818 kuruşa yükseldiğini belirten üretici firmalar “Elektrik üretiminde önemli payı olan ithal kömürün fiyatı, doların artışıyla birlikte tepe noktaya fırladı. Bu durumda ya üretimi kısacağız ya da piyasadan çekileceğiz” diyor.

Elektrikte zaten kabarık olan faturalar istenen zamlarla daha da acıtacak hale gelecek!

Millet ne yazık ki, kaderine terk edilmiş durumda! Yazık değil mi?

TEBESSÜM

Merak edilen konu...


Temel Karadeniz’de bir köy camisine imam olmuş.

Bir gün ‘Cuma Hutbesi’nden çıkarken bazı köylüler önünü kesmişler:

“Hoca efendi çok merak ettiğimiz bir konu var...”

“Söyleyin nedir?”

“Cenaze töreninden sonra tabutun önünde mi olmalı, yoksa arkasında mı?”

Temel Hoca ciddi ciddi düşünmüş, sonra:

“Valla” demiş “Tabutun içinde olmayın da neresinde olursanız olun!”

GÜNÜN SÖZÜ

İyi insanlar arazi olursa, meydan kötülere kalır!