Aylardır iş arayan bir adam sonunda Tele-1’in patronu Merdan Yanardağ ile iş görüşmesi yapma imkânı bulunca çok sevindi.

Eli-yüzü düzgün, aklı başına birine benziyordu.

Merdan Yanardağ’ın ilk sorusu şu oldu:

“Aşı oldunuz mu?”

İş arayan adam:

“Hayır, olmadım efendim” dedi.

“Peki, neden olmadınız?”

“Ben aşı karşıtıyım. Aşının zararlı olduğunu düşünüyorum” dedi adam...

Merdan Yanardağ’ın cevabı kesin ve sert oldu:

“O halde burada çalışamazsınız!”

Haklıydı... Aşısız birinin çalışmasına izin verse, müessesede tüm çalışanları riske atmış olurdu! Tıp bilimine saygı duyan bir kişiydi.

★★★

Günlerden beri devam eden orman yangınlarının yarattığı dehşet, korona belâsını hepimize unutturur gibi olmuştu.

Yangınların hızı kesilince, salgını acı bir şekilde tekrar hatırladık.

Son 24 saatte 108 kişi hayatını kaybederken, 24 bin 297 kişinin korona testleri pozitif çıktı!

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan “Eğer iktidar yeterli önlemler almazsa ve halk maske-mesafe kuralına uymazsa yeniden başa döneriz” diye uyardı. Prof. Ceyhan’a göre salgının gerçek rakamları, açıklananın 10 katı!

★★★

Durum gerçekten vahim olduğu için aşı karşıtlarına:

“Yapmayın, etmeyin, eylemeyin! Bilime güvenin!” diye sesleniyorum.

Nüfusumuzun yüzde 80’i aşılanmadan bu salgın belâsından kurtulamayacağız!

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye’de 20 milyon 570 bin kişinin aşı olmadığını açıklayarak:

“Aşılama hızımız yüksek ama çift doz aşısını yaptıran sayısı, salgınla mücadele için henüz yeterli değil” dedi.

★★★

Koronaya yakalanıp yoğun bakımda tedavi edilen hastaların büyük kısmı aşısız gençlerden oluşuyor.

Yoğun Bakım Ünitesi Sorumlusu olarak görev yapan Prof. Dr. Ayşe Özcan şöyle anlatıyor:

“Yoğun bakımda eskiden 65 yaş üstü hastalar çok iken, şimdi gençler çoğunlukta. 18 yaşında yoğun bakım hastamız bile var. 30-40 yaş arasındaki hastaların yüzde 100’ünün aşısız olduğunu söyleyebilirim.

‘Keşke aşı olsaydım. Bu kadar ağır geçeceğini bilseydim kesinlikle aşı olurdum’ diye pişman olan hastaların sayısı fazla.”

Korona salgını çok ciddi şekilde yeniden aktif hale geldi.

Yoğun bakım servislerini aşısız genç hastalar dolduruyor artık...

Sonradan pişman olmamak için aşıyı ertelemeyin!

Bir Bakan daha affedildi (!)


Milli Eğitimimiz acınacak bir halde...

İyi eğitim görmeyen bir gençlik yetişiyor ve ülkenin geleceğini karartıyoruz!

Hayatını eğitime adamış, çok deneyimli bir eğitimci olduğu halde başarısız olan Ziya Selçuk, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan affedildi!

Artık ülkemizde istifa etmenin ya da görevden alınmanın adı “Af” oldu.

Ziya Selçuk, kendisini affeden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür ederek gitti. Kurtulduğuna sevinir gibiydi... Neden? Çünkü zaten gerçek anlamda bakanlık yapmıyordu.

“Tek kişilik hükümet sistemi” böyledir. Her şeye “Tek kişi” karar verir, başkasının pek önemi yoktur!

Ziya Selçuk’un yerine yardımcısı Mahmut Özer atandı.

Mahmut Bey’in başarı şansı nedir?

Bu sistem, milli eğitimi (düzeltebilecek yetenekte olsa bile) kimsenin düzeltmesine imkân vermez!

TEBESSÜM

Öğrenci Temel’in karnesi!


Heyecanlı bir gün... Okullarda karneler dağıtılır... Liseli Temel okuldan eve dönünce, babası merakla sorar:

“Oğlum, bugün karneler verildi mi?”

“Evet baba, verildi...”

“Peki, senin karnen nerede? Neden bana göstermiyorsun?”

“Karnemi bir arkadaşıma verdim baba...”

“Neden verdin?”

“Babasını korkutacak!”

GÜNÜN SÖZÜ


Para her yolu açar, para konuşunca doğruluk susar!