ABD yönetimleri her zaman vahşi, zalim ve gaddar olmuştur!

Tarihin en büyük katliamlarını Amerika yapmış, kıtanın gerçek sahibi olan Kızılderililere soykırım uygulayarak onları yok etmiş, Japonya’ya iki atom bombası atıp yüzbinlerce masum insanı korkunç bir şekilde öldürmüştür!

En büyük terörist, en büyük soykırımcı Amerika Birleşik Devletleri’dir!

20’nci Yüzyıl’ın ikici yarısı ile 21’inci Yüzyıl’ın başlarında, milyonlarca insanın ölümüne sebep olan her kötülüğün arkasında mutlaka Amerika vardır. Vietnam savaşı, Afganistan faciası, Irak’ın işgali, vs... Bu terörist devletin kötülükleri saymakla bitmez!

En büyük katliamcı, en büyük terörist, en büyük soykırımcı Amerika’nın Başkanı olan Joe Biden kendi çirkin yüzüne bakmadan, 1915 olaylarını “Ermeni soykırımı” olarak tanıdığını açıkladı!

Adam Başkan olmuş ama insan olamamış! İnsan olan böyle vicdansızlık yapmaz!

Soykırım kararı ancak tarihi arşiv belgelerinin incelenmesi ve bilimsel çalışmalar sonunda verilebilir.

Gerçek tarihi belgeler, 1915 olaylarının üzücü olduğunu, fakat asla soykırım olmadığını kanıtlıyor.

Tarih cahili ve Ermeni sevdalısı Başkan Biden’in açıklamasının “tarihi ve bilimsel açıdan” hiçbir değeri yoktur.

Biden, yalnız Türkiye’nin değil, tüm dünyanın başına belâ olacak, yanlış kararlarıyla Amerika’yı da ateşe atacak bir adamdır!

★★★

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli “Biden’ın soykırım açıklaması hükümsüzdür ve aynı zamanda siyasi akılsızlık ve ahlâksızlıktır. Müttefik bilinen bir ülkeyle yol ayrımına gelinmiştir.” demekte yerden göğe kadar haklıdır.

Terbiye özürlü bir adam olan ABD Başkanı Biden’ın soykırım iddialarını lânetliyor ve “Türkiye Cumhuriyeti var oldukça bu alçaklığı, bu iftirayı reddedeceğiz!” diyoruz.

Neden bu duruma düştük?


ABD Başkanı Joe Biden’ın soykırım açıklaması ile Amerika’nın çirkin yüzü bir kez daha ortaya çıktı.

Amerikan yönetimini lânetlemekte haklıyız. Bu tamam da...

Bir de özeleştiri yapıp kendimize şunu sormamız gerekiyor:

“Neden bu duruma düştük?”

Ne yazık ki, güçsüzüz de ondan bu haldeyiz! Yeteri kadar gücümüz olsaydı bize kim lâf edebilirdi? Anında cezasını keserdik!

Dışişlerinde perişanız!

Deneyimli diplomatlarımız kızağa çekildi, Türkiye’nin dışişleri diplomat olmayan kişilerin eline kaldı!

Yanlış politikalar izliyoruz.

Dünya siyasetinde ağırlığımız kalmadı.

Herkesle çatışıyoruz. Tüm komşularımızla kavgalıyız.

“Ey Amerika! Ey Avrupa!” diye herkese posta koyuyoruz ama gerçekte boynumuz bükük!

Ekonomisi bozuk olan, kasasında döviz kalmayan, parasının değeri sürekli düşen bir ülke güçlü olamaz! Ayrıca... Kendi içimizde birliği sağlayamazsak nasıl güçlü olabiliriz?

Ülkeyi yönetenler insanlarımızı “Bizden olanlar” ve “Bizden olmayanlar” diye bölüp kutuplaştırırsa o devletin gücü ve saygınlığı kalır mı?

Dünyanın bize saygı duymasını istiyorsak, Cumhuriyeti kuran kadroları itibarsızlaştırmaktan ve Cumhuriyet dönemini “bir zulüm dönemi” diye karalamaktan kaçınmalıyız!

TEBESSÜM

Temel’in Hacı Teyzesi


Koronavirüs ülkemizin bütün illerini tehdit ediyor.

Salgının Karadeniz illerinde daha yaygın olduğunu öğrenen Temel, o bölgede yaşayan “Hacı Teyze”sini arar ve şöyle der:

“Teyzeciğim, bu melun virüsün şakası yok. Sakın evden çıkmayın!”

Hacı teyze:

“Merak etme yavrum, hiç çıkar mıyız?” der ve ekler:

“Hep evdeyiz valla... Mevlût okutuyoruz, bütün mahalle burada!”

GÜNÜN SÖZÜ


Akıllı bir düşman, Joe Biden gibi aptal bir müttefikten daha iyidir!