Sömüren sömürene, aldatan aldatana...
Orman yangınları milletin ciğerini yakarken bu felaketten çıkar sağlamak isteyen şerefsizler türedi!
Nasıl bir ülke olduk böyle? Böyle felâketleri yaşayacak, bu sıkıntıları çekecek ne yaptık? Ne günah işledik ki, bu durumlara düştük?
Ulusça oturup ciddi olarak bunu düşünmemiz gerekiyor!
★★★
Yangın fırsatçıları insanı tiksindiriyor.
Bunların kimi rant peşinde koşuyor, kimi aşırı fiyat artışlarıyla haksız kazanç sağlamaya çalışıyor.
Toplumumuzda, insanlık, sevgi, şefkat, yardımlaşma, yiğitlik, mertlik, dürüstlük gibi hasletler neredeyse yok oldu!
Günümüzün modası: Herkes birbirini kazıklamaya çalışıyor!
★★★
“Rekabet Kurulu”nun kurucu başkanı olan Prof. Dr. Aydın Ayaydın yangın fırsatçılarına isyan etti.
Birçok ürüne gelen fahiş zamlara dikkati çeken Prof. Ayaydın:
“Ortaya çıkan yangın fırsatçılarına Rekabet Kurulu’nun müdahale etmesi şart!” dedi.
“Rekabet Kurulu” önemli bir kuruluştur... Bu kurulun, kurucu başkan Ayaydın’ın uyarılarını dikkate alması gerekir, diye düşünüyorum.
Milleti yolmak isteyenlere fırsat verilmemeli!
★★★
Yangın fırsatçılarının yarattığı fiyat artışlarının enflasyonu da olumsuz etkileyeceğini kaydeden Prof. Dr. Aydın Ayaydın şöyle diyor:
“Bodrum, Marmaris ve Manavgat gibi turizm merkezlerini süsleyen yemyeşil çam ormanları yerini, yanarak simsiyah hale gelen dağlara bırakmış durumda...
Ülkede bunlar yaşanırken, her dönemde olduğu gibi şimdi bir takım fırsatçılar devreye girmeye, bazı ürünlere yüzde 200’lere varan zamlar yapmaya başladılar.
Halkın cebine giren bu hain eller, enflasyon artışı olarak da halkımızın karşısına fatura çıkartacak.”
Ulu çınara geçmiş olsun
Türk musikisinin 90 yaşını aşan ulu bir çınarı var: Prof. Dr. Nevzat Atlığ...
Onun hakkında Ergun Balcı tarafından yazılan “Nevzat Atlığ/Musikimizle Övünmemiz İçin” adlı kitabı okuyordum. Üstadın aile dostu olan Yusuf Kenan ve eşi Filiz Hanım’dan onun hastanede olduğunu duyunca derhal aradım. Prof. Atlığ:
“Şu sıcak yaz günlerinde klimanın azizliğine uğradım. Ciğerlerimi üşütmüşüm.” dedi.
Üç gün kadar hastanede yattıktan sonra iyileşen Nevzat Hoca’ya “Büyük geçmiş olsun” diyorum. Kitabına gelince; Adı klasik koro ve Türk Sanat Müziği ile özdeşleşmiş olan büyük musiki üstadı hakkındaki bu kitap, her müziksever için ilginç bir eser.
Kitabın yazarı Ergun Balcı “Kültür birikimimizle gönül bağımızın kesilmemesi için gösterilen çaba ne mübarek iştir... Yüzyılların musiki hasretini bir koronun icra gücüyle dindirmek ne zor iştir... Bir el hareketiyle ezgilerin anlam değiştirmesini sağlamak ne sihirli iştir... İşaretlerle oluşturulmuş bir musiki dilini insandan insana ileterek sebil etmek ne hayırlı iştir...” diyor. (Kubbealtı Neşriyat)
TEBESSÜM
Kızın ameliyat olduğu yer
Müjdat Gezen’den bir fıkra:
Trende genç bir kızla yaşlı bir çapkın aynı kompartımanda yolculuk yapıyor. Çapkın, kıza diyor ki:
“Bana göğüslerini gösterirsen sana 50 dolar veririm.”
Genç kız aralıyor bluzunu, alıyor 50 doları...
Adam durmuyor, “Eğer bacağını da gösterirsen bir 50 dolar daha veririm” diyor.
Kız gösteriyor bacağını, alıyor 50 doları... Az arası geçiyor. Kız diyor ki:
“Eğer bana 100 dolar verirseniz, size ameliyat olduğum yeri gösteririm.”
Adam heyecanla çıkartıyor 100 doları veriyor. Kız, trenin penceresinden karşı taraftaki binayı göstererek:
“Ameliyat olduğum yer işte şu hastane” diyor.
GÜNÜN SÖZÜ
Gençlikte günler kısa, yıllar uzun, yaşlılıkta günler uzun, yıllar kısadır.
