DYP ve ANAP’ın ortak adayı olarak seçime katılan İbrahim Sağıroğlu, 28 Mart 2004’te Yomra Belediye Başkanı seçildi. DYP İlçe Başkanı Haydar Şimşek’in o günlerde AKP ilçe Başkanı Kahraman Sezgin’i dövdürmeye azmettiren kişi olduğu öne sürüldü. Şimşek, başka olaylardan çete kurmak, yönetmek iddiasıyla tutuklandı.

Haydar Şimşek, tahliye olduktan sonra ilçeye döndü. Bu kez, MHP’li Yomra Belediye Meclis Üyesi Hasan Bayrak’ın dövülmesi olayında adı geçti. Bayrak’ın hedef alınmasının nedeni ise belediyeye ait arazinin bir vakıf üniversitesine parasız ve süresiz verilmesine karşı çıkması ve kararın iptali için dava açmasıydı. 2009’da yapılan yerel seçimlerinde yeniden DYP’den seçilen İbrahim Sağıroğlu, Süleyman Soylu’nun AKP’ye geçmesinden sonra o da AKP’ye geçti ve bir kez daha başkan oldu.

AKP’Yİ KARIŞTIRAN OYLAMA

2019 yerel seçimlerinde Yomra Belediye Başkanlığı’nı İYİ Parti Adayı Mustafa Bıyık kazandı. Bıyık, vakıf üniversitesine parasız ve süresiz verilen araziyi yürüttüğü hukuk mücadelesi sonucu geri aldı ve geniş bir alan halka açıldı. Sağıroğlu döneminde yapılanlar bununla da bitmiyordu. Belediyeye ait akaryakıt istasyonun satışı da mahkeme tarafından iptal edilmişti. Satışın yeniden yapılabilmesi için Başkan Mustafa Bıyık’a yetki verilmesi gerekiyordu.

Yomra Belediyesi’nde AKP’li üyeler çoğunlukta olduğu için yetki verilmek istenmedi. Oylama yapılacağı gün AKP’li üye Hasan Dilaver oturama katılmadı. AKP’li üyelerden Tülay Adanur ise İYİ Partili üyelerle birlikte oy kullandı. Bunun üzerine  AKP Trabzon İl Başkanı Sezgin Mumcu, Adanur hakkında disiplin soruşturması başlattı.

Tülay Adanur’un akrabası olan AKP Yomra İlçe Başkanı Avni Adanur, disipline sevk etme yetkisinin ilin değil, ilçe başkanlığının yetkisinde olduğunu belirtti ve il başkanının tutumuna tepki olarak istifa etti. Hemen ardından Belediye Meclisinin 5 AKP’li üyesi de istifa etti.

“İŞLEM TAMAM”

Yomra Belediye Başkanı Mustafa Bıyık, Ayhan Kılıç’ın aldığı kültür merkezi yapım ihalesini de iptal etmişti. Yeni ihalede belediyenin 1 milyon 300 bin lira kârı oldu. Bu durum bazı rahatsızlıklara yol açtı. İddiaya göre Ayhan Kılıç’ın oğlu Tolgahan Kılıç, başkana kurşun sıkılması için Halit Aytekin’i tetikçi olarak kullandı.

Kurşunları başkana isabet etmeyen Halit Aytekin, olay yerinden koşarak uzaklaştı. Nefes nefese bir evin kapısı çaldı, “Hasımlarım beni kovalıyor. Bir telefon edeceğim” dedi. Ev sahibinin telefonuyla aradığı kişiye, “İşlem tamam” dedi ve aradığı numarayı da sildi.  Ev sahibi bu durumdan şüphelendi ve Halit evden ayrılınca, o da polisi aradı.

Trabzon Emniyet Müdürlüğü ekipleri 6 saat içinde tetikçiyi belirlemiş, 12 saat içinde de yakalamıştı. Bu da Trabzon Emniyet Müdürlüğü’nün başarısıdır.

Şimdi de “MET” tehlikesi


İçişleri Bakanının, kendisini övmek için bazı rakamlar açıklıyor ama yakalama oranının, Avrupa ülkelerine giden uyuşturucunun ancak yüzde 15’i olduğunu söylemiyor. Eroin ana hammaddesi İran üzerinden, bunu eroine dönüştürmek için kullanılan asit anhidrit ise batı ülkelerinden geliyor.

Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi, toplumu aydınlatmak için halkla ilişkilere önem vermesi gerekirken, bakanın baskısı sonucu içine kapanmış durumda. Düşünün, bir il emniyet müdürünün yapması gereken açıklamaları artık doğrudan İçişleri Bakanı yapıyor. Ama açıklama yapması gereken konularda ise sessizliğini koruyor.

Bakan, uyuşturucuyla ilgili açıklama yapmak istiyorsa, son varış yeri Mersin Limanı olan yaklaşık 5 ton kokainin alıcının kim olduğunu açıklamalıydı. Kocaeli’de 500 kilo kokainin kimin olduğunu açıklamalıydı. Erzurum’da yakalanan bin 840 kilo eroinin sahibini bulup bulmadıklarını açıklamalıydı. Sedat Peker’in gündeme getirdiği kokain kaçakçılığıyla ilgili iddialarla ilgili araştırma yapıp yapmadığını duyurmalıydı.

Türkiye’de 20 ton eroin yakalanmış, 8 milyon adet ecstasy ele geçirilmiş tabi ki polis, jandarma ve gümrük muhafaza görevlilerinin başarısıdır. Ülkemiz uyuşturucu merkezi ve köprü konumunda. Ecstasy yabancı ülkelerden Türkiye’ye sokuluyor, Türkiye üzerinden Ortadoğu ülkelerine gönderiliyor. Yani, yakalama oranının yüksek olması da doğaldır.

BU KEZ “MET” TEHLİKESİ

Kokainden, eroinden söz ederken, Bursa, Balıkesir yöresinde yeni bir salgın başladı. Daha çok gençlerin kullandığı Metamfetamin halk arasında ise “MET” diye bilinen uyuşturucu Türkiye’nin başına bela oldu. Ölüme yol açıyor, sokaklarda yarı canlı dolaştıran, kısaca kullanıcıların yaşamlarını sonsuza dek değiştirecek çok yaygın, tehlikeli ve farklı bir madde kullanımı ile karşı karşıyız.

İçişleri Bakanı, Avrupa’da “Mal” bulunamadığını belirtiyor. Ama “Mal” ülkemizde giderek artıyor. Haberiniz olsun...