AKP’nin gençlik, ilçe, il yönetiminde olmak da iş için büyük ayrıcalık. İçişleri Bakanı bir araştırma yaptırsa, hangi belediyede kaç özel kalem müdürü göreve başlatılmış, bunlardan kaçı birkaç gün sonra yatay geçişle Devletin değişik birimlerinde göreve başlamış... Hem öyle böyle değil bir anda il müdürü, daire başkanı, genel müdür yardımcısı yapılanlar da oluyor.
DANIŞMAN KADROLARINA
Trabzon’da hızla yükselen birisi, bu makama İçişleri Bakanı’nın desteğiyle geldiğini söylemişti. Tabii belediyelerde bu araştırma yapılırken, İçişleri Bakanlığı kendisine de bakmalı. Müşavir, danışman, basın müşaviri diye başlatılanların sayısını da açıklamalı.
İki dönem AKP’den Trabzon-Çarşıbaşı Belediye Başkanlığı görevinde bulunan Coşkun Yılmaz oldu Başdanışman. AKP İl Yönetim Kurulu Üyesi Ali Faik Hacıoğlu oldu başdanışman. AKP eski Gençlik Kolları Başkanı Erdem Sürmen oldu başdanışman. Bir de son dönemde alınan kaymakamların da parti bağları açıklanmalı. Gençlik Kolları Başkanı kaymakam yapılmış, o da Trabzon’da esnaf ziyaretlerinde bulunduğunu sosyal medyada paylaşıyor.
ÇİFT MAAŞLI YAPTI
Cahit Turhan, AKP’nin gözde bürokratları arasındaydı. Karayolları Genel Müdürlüğü yaptı. Binali Yıldırım’ın Turan’ı bu görevden alması üzerine, Turhan, Kuzey Marmara Otoyolu koordinatörlüğüne getirildi. Ardından Danıştay 6. Daire Üyesi oldu. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra emekliye ayrıldı. Dedim ya AKP’nin vazgeçemediği bürokrat olduğunu. Cahit Turhan, 10 Temmuz 2018’de Ulaştırma ve Altyapı Bakanı yapıldı. Bakanlığı döneminde birkaç akrabası için neler yaptığına bakalım:
-Bakan Cahit Turhan, göreve gelir gelmez ilk olarak en yakındakileri düşündü. Eniştesi Ali Kemal Yıldız’ı Trabzon Tarım İl Müdür Vekili ve Rize’de bulunan Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulu Üyesi yaptı. Böylece, eniştenin çifte maaş almasını sağladı.
-Eniştesinin kardeşi Enver İskurt’u bakan yardımcısı ve PTT yönetim kurulu başkanı olarak atadı, çift maaş almasını sağladı.
-Karayolları İzmir Bölge Müdürü Abdulkadir Uraloğlu’nu da Karayolları Genel Müdürlüğü’ne atadı. Uraloğlu, TTNET yönetim kurulu başkanı yapıldı ve onun da çift maaş almasını sağladı.
-Cahit Turhan, oğlu Mustafa Nusret Turhan’ı bir başka kurumun özel kaleminden Karayolları Genel Müdürlüğü’ne götürerek, Kanal İstanbul’un kontrol mühendisi yaptı.
Cahit Turhan, biraz daha kalsa akrabalarının tamamını çift maaşlı üst görevlere getirecekti ama bakanlık dönemi için zaman kalmamıştı.
CHP’den yerel basına destek
Türk medyası tam anlamı ile bir bölünmüşlük yaşıyor. Birisinin ak dediğine mutlaka diğer basın karşı çıkıyor. Hükümete yakın olabilmek için, belediyeler aralarında büyük mücadelelerde yaşanıyor.
CHP geçen yıl yerel medyanın sorunları toplantısı düzenlemişti. 15-17 Ekim tarihlerinde 2. Toplantı gerçekleştirilecek. Bu toplantının özelliği CHP’nin olayın tarafı olmaması. Toplantı sonrası yayınlanacak metin, CHP’nin seçim bildirgesinde yer alacak.
Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan gibi gazeteci kökenli milletvekillerinin organize ettiği bu toplantıya cemiyet başkanları, her ilden en az 2 ya da 3 gazeteci katılacak. Görüş ve düşüncelerini, nasıl bir baskı altında olduklarını, kendilerine uygulanan ilan- reklam ambargolarını anlatacaklar. Biliyoruz ki son yıllarda yerel basın tam anlamı ile can çekişiyor. Örneğin 8-10 gazetenin sahibi bir araya gelip tek gazete çıkarıyor, sayfa sayıları azaltılıyor. Gazetecilerin maaşları hep asgari ücret düzeyinde kalıyor.
ÖNEMLİ VAAT
Tuncay Özkan yerel basınla ilgili partilerinin ne yapmak istediğini SÖZCÜ’ye şöyle anlattı: “Yerel basına kaynak aktaracağız, örneğin emlak vergisinden toplanan payın bir bölümü ile yerel medyaya ekipman harcamaları ve iş yeri oluşturması için destek olacağız. Basın İlan Kurumu’ndaki haklarının zayi olmasını engelleyecek, yerel medyadan editöryel bağımsızlığının sağlanması için elimizden geleni yapacağız. Basını, iktidarın, belediyelerin tahakkümünden kurtaracağız.”
KILIÇDAROĞLU DA KATILACAK
Gazeteciler yaşadıkları sıkıntıları birbirine aktaracak böylece illerde neler olup bittiğini öğreneceğiz. Toplantının son gününe CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, yerel gazetelerin sorularını cevaplandıracak ve onlara vaatlerini sıralayacak.
Anadolu basınının içinde bulunduğu sıkıntılar yetmiyormuş gibi valiliklerin de ayrı bir baskısı oluyor. Gazeteci bildiğini, duyduğunu, doğruları yazmakta zorlanıyor. Yani görevini yerine getiremiyor. Bu sıkıntılar ülkenin her yerinde yaşanıyor. Nasıl muhalif olarak nitelendirilen basına haksız bir biçimde ilan cezaları kesiliyor, kamu kuruluşlarının ilanlarının buralarda yayınlanması engelleniyorsa yerel basında da benzer sıkıntılara tanık oluyoruz.
Konuştuğum birçok meslektaşımız yaşadığı sorunları anlatıyor. 15-17 Ekim’de daha rahat bir biçimde “içini dökmeye” hazırlanıyor.
