Genel Yayın Yönetmenimiz Metin Yılmaz, SÖZCÜ yazarları Emin Çölaşan, Necati Doğru’nun da yargılandığı davanın konusu “FETÖ’ye üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım” iddiasıydı. Böyle bir iddiayla yargılanmalarına kimse inanmadı ama sonuçta cezalar hanelere yazıldı. Bundan sonra Yargıtay’ın kararını bekleyeceğiz.

Duruşmalara Emin abiyle hep birlikte gittik. Rahat, kendisinden emindi. Ama öyle olmadığı son duruşmada ortaya çıktı. Cezalar verildi. İnanın bizler milletimizin sevindiğine sevinir, üzüldüğüne üzülürüz. Kırmızı çizgimiz, vatan, millet, devlet, bayrak ve dindir. Biz bunlara saygı duyarız. Gazetemizin sahibi Burak Akbay, üzerindeki baskılara rağmen doğru bildiği yoldan bir milim sapmadı. Yazarlarına, en küçük bir baskı uygulanmaz. SÖZCÜ’nün kimseden emir ve talimat almayan bağımsız bir gazete olduğuna da hepimiz tanıklık ederiz.

KARAR VERİLDİ

Yazar ağabeylerimiz Emin Çölaşan ve Necati Doğru’nun 3 yıl 6 ay 15’er gün mahkumiyetiyle sonuçlanan davanın Yargıtay aşamasına gelindi. Yalnız bugün değil, Fetullah Gülen’in en güçlü olduğu dönemlerde de Emin Çölaşan, Necati Doğru tehlikeye dikkat çekiyor, Genel Yayın Yönetmenimiz Metin Yılmaz, Fetullah Gülen için manşetlerde “FETO” diyordu.

Emin Çölaşan’ın, Fetullah Gülen’le ilgili yazdıklarını gazetemiz Satış Dağıtım Direktörü Bilal Ak yayına hazırladı. SÖZCÜ Kitabevi’nden çıkan “Sanık: Emin Çölaşan” kitabını seçkin kitapçılarda bulabilir,  SÖZCÜ Kitabevi’nden (www.sozcukitabevi.com) ya da 0212-9482278’dan sipariş verip sağlayabilirsiniz. Kitabın önsözünde şöyle deniliyor:

“Okuduğunuz hüküm, politik bir parodinin abartılı senaryosu gibi görünse de maalesef Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri tarafından verilmiş bir karardır. Yazarımız Emin Çölaşan hakkında 2018 yılında FETÖ soruşturması açılmış ve bu soruşturma, toplumun her kesiminden büyük bir tepki görmüştü. İktidara yakın gazeteciler tarafından da ‘FETÖ davalarını sulandırmaktan başka bir işe yaramaz’ denilmişti. Zira bu soruşturmanın yalnızca, geçmişte Fetullahçı olarak bilinen, bugünün gazeteci görünümlü kriptoları tarafından alkışlanması da ‘sulandırma’ teorisinin gerçekliğini ortaya koyuyordu.”

BEKLENMİYORDU

Soruşturma açılmasına rağmen, bu iftiranın davaya dönüşeceğine ihtimal verilmiyordu. Ama davaya dönüştü ve sonunda hüküm de verildi.  Gerekçe ironi yapılarak yazılmış bir yazı ve vicdani gerekçelerle yayımlanmış bir mektup. Emin Çölaşan’ın bir iki yazısından seçtikleri cümlelerle soruşturmayı açan da yargıya taşıyan da onun hakkında hüküm veren de ve bu hükmü alkışlayan da en az bizler kadar Emin Çölaşan’ın kim olduğunu ve gerçeğin ne olduğunu biliyor.

Yazarımız Emin Çölaşan, cemaatin tezgahladığı Ergenekon, Balyoz, Odatv kumpaslarına karşı yazdığı yüzlerce yazıyla bu kumpasların ve bu örgütün karşısında durmuştu. Ona dokunanın yandığı, “Hoca Efendi” denilerek önünde el pençe divan durulup itibar gördüğü günlerde, Fetullah Gülen ve onun örgütü hakkında yazdığı yazılarla bu yapının iç yüzünü ortaya koymuştu. Yazdığı yazılar nedeniyle Fetullah Gülen ve örgütü tarafından defalarca dava edilmişti.

YILLAR ÖNCE DUYURMUŞTU

Emin Çölaşan’ın mücadelesi yalnızca bu örgütün iç yüzünü ortaya dökmekten ibaret değildi. Arkadaşlarının bile yüz çevirdiği onlarca kumpas mağdurunun mektuplarını köşe yazılarında yayımlıyor ve seslerini duyuruyordu. Bugün bir mektubu bahane ederek karar verenler, o günlerde devleti ele geçirerek binlerce masumun hayatına mal olan terör örgütünün mağdur ettiği insanların sesi kimdi, görmezden geliyorlar.

Bu kitap, Fetullahçılar hakkında yazılmaya cesaret edilemeyen yıllarda (2009-2013) Emin Çölaşan’ın Fetullah Gülen ve örgütü hakkında yazdığı yazıların yalnızca bir bölümüdür. Bu kitap, kamuoyunun 15 Temmuz kalkışma girişimi sonrası öğrendiği birçok gerçeğin, aslında Emin Çölaşan tarafından yıllar önce yazıldığının kanıtı.

Bu kitap gelecek nesillere ihanetle savaşın nasıl yapıldığını gösteren, gücün karşısında boyun eğmeden gerçeklerin nasıl ortaya koyulduğunu anlatan ve Türkiye’nin karanlık yıllarında neler yaşandığını gösteren bir arşivdir.

Yalnız Emin abinin değil, SÖZCÜ yazarlarının her yazısında gerçekler ortaya konuldu, manşetlerde bunlar yer aldı. Faturası ise mahkumiyet...

Murat Yetkin’in kitabı


- Gazeteci-yazar Murat Yetkin, araştırdı, soruşturdu, yüzlerce sayfa belgeyi inceledi ve “Meraklısı İçin Darbeler Kitabı”nı yazdı. Yetkin, bu kitabında, Türkiye’nin siyasi coğrafyasında adım adım gezinerek, olayları, kişileri, kurumları birbirine bağlayan zinciri ustalıkla gözler önüne seriyor.

- Erdem Atay’ın Pankuş Yayınları’ndan çıkan “Gaflet” adlı kitabı da raflarda yerini aldı. Erdem Atay, “Bu kitap, okuyuculara, ‘Korkma’ demek, gaflette olanlar, dalalete düşenler, hıyanete karışanlar fark edilsin diye yazıldı” diyor.