Marmaris’te 8 gün 8 gece süren yangınlar sonucu 13 bin 600 hektar ormanımız kül oldu. Aynı anda birden çok yerde başlayan yangının kim tarafından çıkarıldığı belli değil. O yüzden yargılanan kimse yok. Ama bu yangının günlerce söndürülememesinin sorumlusu olarak Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli ile Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey görülüyor. O yüzden, CHP İlçe Başkanı Zekican Balcı, Marmaris Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

“Ormanların korunması” Tarım ve Orman Bakanlığı’nın görevleri arasında sayılmış.  Saat 13.11’de başlayan yangına 13.20’de ilk müdahalenin gerçekleştirildiği belirtildi. Ancak, suç duyurusunda bunun gerçeği yansıtmadığı belirtiliyor, “Müdahalelerin ve hava desteğinin yetersizliğinin tanığı Marmaris halkıdır” deniliyor.

YARGILANMALI

Marmaris yangının bu denli büyümesi, tahrip ettiği alanın genişlemesi etkin ve hızlı bir şekilde hava desteğinin sağlanamamış olmasına bağlanıyor. Türk Hava Kurumu’nun (THK) saf dışı bırakıldığı bir dönemde yangınların çıkması da, yaratılan boşluğun vahametini iyice ortaya koydu. O yüzden, tüm sorumluların görevi kötüye kullanma, bilinçli taksir ile orman yangınına, can ve mal kaybına neden olmak suçlarından yargılanması isteniyor. Suç duyurusunda şu iddialar gündeme getiriliyor:

“Yangınların bu denli büyümesinde hava desteğinin az ve zamanında verilmemesi etkili oldu. Hava ekipmanlarının gece çalışabilecek yeterlilikte olmaması sebebiyle akşam olunca itfaiye ekipleri ve halk yangın ile baş başa bırakıldı, ormanlarımız kaderine terk edildi. THK, 2019’dan itibaren söndürme ihalelerinde saf dışı bırakıldı, kiralanan uçaklara, kurumun uçaklarının bakımı için gerekli paranın dört katı kadar masraf yapıldı.”

İHALEYE SOKULMADI

2019 yılına kadar Orman Genel Müdürlüğü, 9 uçağı olan THK ile çalışmıştı. THK, 1929 yılında Uluslararası Havacılık Federasyonu (FAI)’ye tam üye olmuştu. Aynı zamanda Türkiye’deki Havacılık Federasyonu yetkilerini de taşıyor. 5 Ağustos 1925 tarihinden itibaren “Kamu yararına çalışan dernek” statüsünde. 2019 yılında yangın söndürme ihalesini, yönetimine kayyum atanmış THK ile CMC Savunma Sanayi A.Ş isimli şirket almıştı. THK uçakları ve pilotları saf dışı bırakıldı ve CMC Savunma Sanayi A.Ş iş ortaklığında kurulan sistemde Rusya’dan 3 uçak kiraladı.

THK’nın bakımı yapılmış uçuşa hazır 5 uçağı ihaleye sokulmadı. İhale koşullarına göre, 3 Rus uçağına günlük 1.3 milyon lira, 153 gün için toplam 203 milyon lira ödenmesi kararlaştırıldı. Milyonlarca dolar ödenirken, THK uçaklarını kaldırmak için 4 milyon dolar THK’dan esirgendi.

PEKİ NE OLDU?

THK’nın devreden çıkarılmasıyla yangınların tahrip gücü arttı. 6’sı uçabilir 9 uçağı olan THK’nın en son görev yaptığı 2018 yılında 5,3 bin hektar orman yandı. 2019’da 11,3 bin hektar, 2020’de ise 20,9 bin hektar ormanlık alan zarar gördü.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin açıklamasında; 2020 yılında ülke genelinde 3 bin 399 adet orman yangını meydana geldi. 20 bin 971 hektar orman alanı zarar gördü. Bazı istatistikleri incelediğimizde 5 yılın ortalamasına göre yangınlar yüzde 34, zarar gören alan ise yüzde 153 arttı.

Böylesine ciddi yangın tehdit ve tehlikesi altına bir ülke olmamıza rağmen Devlete bağlı birimlere ait envanterlerde, havadan yangın söndürmede kullanılan bir aracımız yok. Oysa bakan, 2019 yılında yangın filosu kurulacağını söylemişti. Ama o filo hayali çıktı. Bu ihtiyaç şimdilik ihaleler yoluyla karşılanıyor. 2021 yılında yapılan ihalelere göre sadece 3 adet amfibik kiralık uçağımız var.

4 MİLYONU VERMEYEN

THK elinde 9 uçak varken, THK kayyumunun ifadesine göre 4 milyon dolarlık yatırıma ihtiyaç var. 9 uçağı olan bir kurum için 4 milyon dolar harcamak yerine 3 kiralık uçağa 23 milyon dolar vermekle en etkili önlem ve müdahale sağlanamayacağı da ortadadır.

Yangının 6. gününde geç saatlerde Avrupa Birliği’nden acil yardım istendi. Marmaris yangının bu denli tahribata yol açması ve yangının 8. gününde kontrol altına alınabilmesinin nedenleri sadece bunlarla sınırlı değil. Orman Genel Müdürlüğü ekiplerinin de bu yangınlar sırasında çok yetersiz kaldığı uzmanlar tarafından dile getirildi. Gerekli strateji oluşturulamadığı gibi disiplinsizlik ve eşgüdüm eksiklikleri de zararı büyüttü.

Bunun tanığı da yerel halk ve desteğe gelen gönüllülerdir.  O yüzden, CHP ilçe Başkanı ile birlikte şikayetçi olanlar; “Tüm bu neden ve gerekçelere göre bildirdiğiniz sorumlu ve şüpheler ile Savcılığınız tarafından saptanacak diğer şüpheliler hakkında bildirdiğimiz vakalar da dikkate alınarak gerekli araştırma ve deliller toplanarak cezai soruşturmaya başlanılmasına ve sorumluların cezalandırılmasına karar verilmesini talep ederiz.” dediler.

Bu, bakanın görevi ihmalle suçlanması açısından ve bundan sonraki gelişmeler için de önemli. Bakalım Marmaris C. Savcılığı nasıl bir karar verecek. Bekleyelim, görelim.