Erdoğan’ın açıkladığı ekonomik reform paketi Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ekonomide eksik kalan “merkezileşme” bacağını tamamlıyor

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 4.5 aydır üzerinde çalıştıklarını söylediği ekonomik reform paketinden; 2018 seçimlerinden beri yürürlükte olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi çıktı.

Erdoğan “proaktif, esnek ve hızlı” hareket etmek olarak tanımladığı sistemde, kurumsal yapıları açıklarken; BDDK, TCMB, SPK, EPDK, Rekabet Kurumu gibi ekonominin temel direklerinin adını bile anmadı.

TÜİK’in özerkliği kalktı, ilişkili kurum oldu.

★★★

Ekonomilerin yönünü çizen aşı ve ilaç endüstrisi başlığının olmadığı paketten; Cumhurbaşkanlığı’na bağlı “Sağlık Endüstrileri Başkanlığı” çıktı.

Pandemi sürecinde tartışmalı test cihazı, ilaç ve aşı sözleşmeleri yapan; Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı (TİTCK) “Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı” (TÜSEB), Uluslararası Sağlık Hizmetleri A.Ş. (USHAŞ) yöneticileri evlerinden çıkmayabilirler!

★★★

Yazılım ve Donanım Endüstrileri Başkanlığı” kuruluyor ki bu görev Endüstri 4.0 çağında çoğu ülkede bakanlık seviyesinde yürütülüyor.

Stratejik ürünlerde alım garantilerinin önünü açmak, milli ve yerli sanayi hedefini desteklemek üzere geçen yıl Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kurulan “Sanayileşme İcra Komitesi” (SAİK) yeniden takdim edildi.

★★★

Erdoğan’ın Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) modeli ile Hazine’ye en büyük yükü bindiren ulaşım ve sağlık yatırımlarını birarada “pohpohlamaması” gözden kaçmadı.

Şehir hastanelerini övdü, milyarlarca liralık ihaleler yaptıktan sonra nihayet KÖİ kanunu çıkacakmış.

İstanbul Havalimanı işletmecisi İGA’ya verilen 2 yıllık ek işletme süresi ve kira ödemelerinin faiziyle birlikte 2024’e kadar ertelenmesinin maliyetini ne hatırlamak, ne de hatırlatmak istememiş olabilir.

★★★

Havalı bir isim bulunmuş, “Ürün Uzayı”... Erdoğan’ın sunumunda ekrana gelen ışıklı haritaya ihracatta ürün çeşitlenmesi yansıyordu.

Türkiye’nin ihracatı son 5 yılda yüzde 20 oranında artarken, kilogram başına ortalama ihracat birim fiyatının 1.6 dolarlardan 1.09 dolara düştüğünü bu haritada bulamadık.

★★★

Fiyat istikrarı çıpasını rafa kaldıran paketin omurgasını; yatırım, istihdam, üretim ve ihracatın oluşturduğu vurgulandı.

245 milyar TL bütçe açığı nasıl kapatılacak, Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) 2021 bütçesinden aktarılacak 300 milyar TL nereden bulunacak sorularına yanıt aramaya devam...

Erdoğan’ın ekonomik reform paketi için  kullandığı “Ne ilktir, ne son olacaktır” sözünü başa koyuyorum...

Afrika’da sıtma neyse gelişmemiş ülkelerde Covid-19 o olacak!


Pandeminin doğası gereği “tek başına kurtuluş olmadığını” ortaya koyan çok sayıda araştırma yayımlanıyor.

Bunlardan biri de 9 Mart’ta düzenlenen Koç Üniversitesi -TÜSİAD forumunda kamuoyu ile paylaşıldı...

Uluslararası Ticaret Odası’nın fonladığı, 65 ülkede ve 35 sektör analizine dayalı Koç Üniversitesi araştırmasını yorumlayan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç, “aşı eşitliğine” dikkat çekiyor:

Yaklaşık 120 milyon yeni yoksul var. UNICEF raporlarına göre dünya çapında yarım milyar öğrenci en temel hakları olan eğitimden mahrum kaldı.

Bir tarafta tüm nüfusunu 5 kez aşılayabilecek miktarda aşıyı garanti altına alan ülkeler, diğer tarafta sadece COVAX’a (Koronavirüs Aşısı Küresel Erişim Girişimi) güvenmek zorunda olanlar...

Hal böyleyken pandeminin bu yılsonunda az gelişmiş ülkelere özgü bir endemiye dönüştüğünü görebiliriz.

★★★

Endemi”, pandemide olduğu gibi küresel bir “salgın” değil; bir grup ya da ülke için öngörülebilir oranda süregelen durum.

Afrika’da sıtma salgını buna örnek gösterilebilir.

Türkiye’de aşı programında belirsizliğin sürmesi Covid-19’un, Afrika’nın sıtması gibi ülkemize yerleşmesi endişesi doğurmuyor değil.

Küresel şirketler aşıya umut bağladı


Uluslararası denetim, vergi ve danışmanlık firması PwC’nin, “Küresel CEO Araştırması” iyimser sonuçlarına karşın, halen pandemi ve sağlık krizinin tehdit oluşturduğunu vurguluyor.

24’üncüsü yapılan araştırma geleneksel olarak yıl sonlarında açıklanırdı.

Bu yıl aşı sonuçları,  ABD seçimleri ve İngiltere’nin AB’den çıkmasının etkileri izlenerek, 2021’in 3’üncü ayında kamuoyu ile paylaşıldı.



★★★

70’i Türkiye’den olmak üzere 55 ülkeden 5 bin 50 CEO’nun katıldığı araştırmaya göre, küresel pandemi yılının geride kaldığını düşünenlerin oranı yüzde 76 gibi yüksek bir oran.

Türkiye’deki şirketlerde bu oran yüzde 70 ile dünya ortalamasına yaklaşıyor.

★★★

Risk tanımları içinde pandemi birinci sıradaki yerini koruyor. Yüzde 52 ile tehdit listesinin başında pandemi ve sağlık krizi yer alıyor. İş yapış modelinin dijital platformlara kayması siber atakları yüzde 47 ile ikinci sıraya yükseltiyor.

★★★

Uluslararası insani yardım örgütü Oxfam’ın 79 ülkeden 300 iktisatçının görüşüne başvurarak hazırladığı ve yayınladığı “Eşitsizlik Virüsü” (The Inequality Virus) raporuna göre ise, dünyadaki milyarderlerin toplam serveti Mart 2020 ile Aralık 2020 arasında 3 trilyon 900 milyar dolarlık artışla, 11 trilyon 950 milyar dolara yükseldi.

Güçlü şirketler ve dijital zenginler, pandemi krizini “fırsata” çevirme potansiyeli taşıyor.

Biden’ın paketinden belediyelere destek çıktı


Rakamlara takılmadan; “destek paketi” ya da “reform” programı denince ne anlaşılıyor, onu karşılaştıralım...

ABD Başkanı Joe Biden, 1.9 trilyon dolarlık Covid-19 ekonomik yardım paketi açtı, 7 milyon kişiye yeni iş alanı açacağını söyledi.

Yılda 75 bin dolardan az kazanan bireylere 1400 dolarlık doğrudan nakit yardımı öngördü.

14 Mart’ta süresi dolacak işsizlik yardımlarının süresi 6 Eylül’e kadar uzatılırken, haftalık 300 dolarlık işsizlik yardımı sağlanması planlandı.

Eyalet ve yerel yönetimler için 350 milyar dolarlık kaynağın ayrıldığı pakette; aşı dağıtımı, Covid-19 testi, kira yardımı ve okullar için de finansman desteği yer alıyor.

★★★

Türkiye’nin “reform paketinde” ekonomik kalkınma için hangi destekler yer aldı?

500 milyar TL cirosu olan gıda sektöründe, 19 milyon tonluk israf önlenerek 10 milyar TL tasarruf sağlanacak.

Devlet pandemide 805 bin esnafa vergi muafiyeti getiriyor, süresi belli değil.

Belediye iştirakleri ve bütçe genel denetimi dışındaki kurumların harcamalarının merkezileşmesi, Biden’ın “destek paketi” ile Erdoğan’ın “reform paketi” arasındaki farklardan biri...

Paketin içine erken seçim kaçmış gibi...