Kamuoyu anket ve veri analizi pazarına hızlı bir giriş yapan İngiltere merkezli internet tabanlı küresel araştırma şirketi YouGov, Türk halkının nabzını tutacak

Dünya başımızın üstünde dönmüyor; Ankara’da olup bitenlerin dışında Türkiye’yi kimlerin merkeze aldığını gözden kaçırmayalım.

İletişim teknolojileri yalnızca “internetten lahmacun satmak” için icat edilmedi.

Kamuoyunun nabzını tutan anketler-araştırmalar, politika yapıcılara bilgi ve içgörü sağlıyor.

YENİ NESİL ARAŞTIRMA

Bu yılın başında İngiltere’nin önde gelen internet tabanlı araştırma ve veri analizi şirketinin, genç bir Türk girişimcinin kurduğu “yeni nesil araştırma şirketini” satın alması dikkat çekmişti.

Nebahat Özge Akçizmeci Üstün


Yıllık cirosu 152 milyon pound (yaklaşık 1.7 milyar TL) olan internet tabanlı küresel araştırma şirketi YouGov, Nebahat Özge Akçizmeci Üstün’ün 2017’de İstanbul’da kurduğu dijital anket şirketi Wizsight' satın aldı.

Türkiye ofisinin başına da “ticari ortak ve genel müdür” olarak Akçizmeci Üstün oturdu.

İngiltere merkezli YouGov, bu satın almayla Türkiye pazarına hızlı bir giriş yaptı.

3 AYDA 61 MÜŞTERİSİ OLDU

YouGov Türkiye’nin kurulduğu ilk 3 ayda toplam 57 araştırma yaptığını söyleyen Akçizmeci Üstün, “Aralarında dünyanın önde gelen uluslararası yatırımlarının da yer aldığı 61 şirket ve 78 markaya hizmet veriyoruz” diyor.

Marka ve pazar araştırmalarına yoğunlaşan şirket, ülkenin gündemindeki “sosyal konularda” da halkın nabzını tutuyor.

Gündeme ilişkin Türk halkının eğilimlerini, tepkilerini, tutumlarını izliyor.

HİSSELERİ LONDRA BORSASI’NDA

Dijital teknolojiler üzerine çalışan Stephan Shakespeare ve Nadhim Zahawi tarafından 2000 yılında İngiltere’de kurulan YouGov’un hisseleri, Nisan 2005’te Londra Borsası’na açıldı.

Sahip olduğu 7.4 trilyon dolarlık varlığı ile Amerika’da “gölge banka” olarak da anılan dünyanın en büyük varlık yönetim şirketi BlackRock ve 635.2 milyar dolar varlığı yöneten Standart Life Aberdeen ana yatırımcısı oldu.

İNGİLTERE’DE BAKAN YARDIMCISI

YouGov, büyümesini Amerika, Orta Doğu, Asya-Pasifik ve Avrupa ülkelerinden şirketler satın alarak sürdürdü.

2005 yılında şirketin CEO’luk görevini üstlenen Zahawi, 2010 yılında siyasete girerek koltuğunu ortağına bıraktı.

Zahawi Kasım 2020’de İngiltere Sağlık Bakanı Matt Hancock’ın yardımcısı olarak atandı.

İngiltere pandemiyle mücadelede İsrail, BAE, ABD ile birlikte başarı gösteren ülkeler arasına yerleşti.

İngiltere’de Covid-19’a bağlı can kaybının 127 bin 123’e ulaştığı 12 Nisan günü itibarıyla vaka sayısı 2 bin 472’ye, vefat eden kişi sayısı da 23’e kadar geriledi.

Aşılanma yaşı 45’e kadar indi. Temmuz sonuna kadar 18 yaş ve üstü herkesi aşılama hedefine doğru ilerliyor.

12 Nisan’da kısıtlamaları gevşeten ülke,14 Mayıs’ta üniversiteleri açmaya hazırlanıyor.

SADDAM’DAN KAÇAN KÜRT AİLESİ

Bağdat 1967 doğumlu Zahawi ve ailesi, Irak’ın devrik Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’in iktidarda olduğu 1976’da Irak’tan İngiltere’ye kaçmıştı.

Kürt kimliğini koruyan Zahawi, Birleşik Krallık’ta siyaset arenasına katıldı.

Londra merkezli Centre for Kurdish Progress (Kürt Araştırmalar Merkezi), 2014 yılından beri her yıl İngiltere Parlamentosu’nda Newroz resepsiyonu düzenliyor; Türkiye, Suriye, Irak ve İran’dan adaylara “en başarılı Kürtler” ödülü veriyor.

Muhafazar Parti milletvekili Zahawi de bu kutlamalara ev sahipliği yapan siyasetçilerden.

KAMU VERİ POLİTİKASI OLUŞTU

Diğer ortak Almanya doğumlu eğitimci Shakespeare, Cambridge Üniversitesi Bennet Kamu Politikası Enstitüsü’ne bağlı araştırmacılardan...

Muhafazakar Parti eski Başkan Yardımcısı ve Avam Kamarası üyesi Jeffrey Archer’in seçim kampanyasını yönetti.

İngiltere’de kitapları en çok satan yazarlardan Archer’ın, Doğu Avrupa’dan Amerika’ya uzanan geniş bir coğrafyadan esinlenerek yazdığı; “Hırsızların Onuru”, “Sahtekar”,  “Dördüncü Güç”,  “Kader Ortakları” , “Son Yargı”, “On Birinci Emir” romanları Türkçe’ye de çevrildi.

Türkiye’nin yarısı pandemi yönetimine güvenmiyor


YouGov’un online platformda yaptığı “Türkiye Covid-19 anketine” 18 yaş ve üzerindeki yaş gruplarından yüzde 48’i kadın, yüzde 52’si erkek 1005 kişi katıldı.

Türk halkının yüzde 45’i hükümetin pandemiyi “iyi”, yüzde 47’si “kötü” idare ettiğini düşünüyor.

Kötü idare edildiğini düşünenlerde 55 yaş ve üstü ön plana çıkıyor.

Araştırma “kısmi kapanma” kararlarından  önce, 17 Şubat’ta tamamlandı.

1 Mart’ta başlayan “kontrollü açılma” sonrası günlük vaka sayısı 60 bin duvarını aşmışken, “olumlu” düşünenlerin sayısının düştüğünü tahmin etmek zor değil.

Tablo çok çok vahim...

Türkiye maalesef yaygın aşılama ile kontrol-kapanma-destek politikalarını eş zamanlı uygulayan ülkeler arasında değil...

Pandemi “özgür iletişim ve demokrasi” ile aşılır!


YouGov araştırmasında “yanıtlardan çok soruları önemli” buluyorum.

“Pandemi ile mücadelede başarı için ne gerekiyor?” sorusuna yanıt aranmış...

Halkın yüzde 81’i en çok sağlık profesyonellerinin koronavirüs hakkında söylediklerine güvendiklerini belirtirken, ulusal haber kanallara güven yüzde 40’da kalıyor.

Ulusal kanallara güven Fransa’da yüzde 44, Almanya’da yüzde 48, İtalya’da yüzde 53,  Danimarka’da ise 73 seviyesine yükseliyor.

Yunanistan, İspanya, Polonya ve Meksika gibi ülkelerde ulusal haber kanallarına duyulan güven seviyesi, Türkiye ile benzerlik taşıyor.

Türk halkının yüzde 75’i salgınla mücadelede en etkili siyasi sistemin “demokrasi” olduğunu belirtiyor.

Bu oran Amerika’da yüzde 62, Suudi Arabistan’da ise yüzde 56’ya düşüyor.

İsveç, Danimarka, İspanya ve Yunanistan’da yüzde 86 ile yüzde 81 arasında...


En tehlikelisi tokalaşmak!


Katılımcılara gelecekte koronavirüs pandemisine benzer başka bir salgın çıkması durumunda alınabilecek potansiyel önlemler sorulduğunda, Türkiye yüzde 85 ile “tokalaşmanın yasaklanmasını” istiyor.

Hindistan’da yapılan aynı araştırmada da benzer bir sonuç çıkıyor.

Yine Türkiye’de en az desteklenen potansiyel önlemlerin başında yüzde 44 ile gıda güvenliği, yüzde 59 ile sosyal medyada virüs ile ilgili hikaye ve dedikodu paylaşımının engellenmesi geliyor.

Sosyal medyanın engellemesine destek Danimarka, İsveç gibi demokrasisi gelişmiş İskandinav ülkelerinde yüzde 20’nin altına inerken; Hindistan ve Avusturalya’da yüzde 68’e kadar çıkıyor; Almanya ve Polonya’da ise yüzde 50’ye yaklaşıyor.