Kadın cinayetleri, cinsel istismara uğrayan çocuklar...

Kaç kişiyiz?..

Ev içi şiddetten mağdur olan kaç kişiyiz?..

İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) öğretim üyesi Dr. Şevket Ayaz 2019 yılında düzenlenen bir panelde, istismara uğrayan çocuk sayısı vermişti:

Son 3 yılda 13 bin çocuk...

Av. Mine Rana Karamanoğlu günde 20 çocuk istismarı ihbarı aldıklarını açıklıyor.

İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının verildiği mart ayından bu yana 89 kadın cinayeti ve 65 şüpheli kadın ölümü tespit edildi.

★★★

Elmalı Davası olarak bilinen, “babaannenin şikayeti” üzerine açılan 2 çocuğun cinsel taciz davası, toplumun bu alanda ortaklaştığı tepkilerini su yüzüne çıkarmakla kalmadı...

Toplumsal cinsiyet eşitliği savunusunu, “erkek egemen” anlayışın sorgulandığı  çok taraflı geniş bir alana da taşıdı.

★★★

Türkiye’nin 20 Mart’ta Cumhurbaşkanı Kararı ile kamuoyunda “İstanbul Sözleşmesi” olarak bilinen, “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi”nden çekilmesi “çok taraflı kadın koalisyonunu” besleyen sonuçlar doğuruyor.

★★★

Sözleşme şartlarının öngördüğü gibi Avrupa Konseyi aynı gün kararın uygulanmasını 1 Temmuz’a takvimlemişti.

Uygulamaya geçildi.

★★★

Kadın örgütleri, barolar, iş dünyası kuruluşları, yerel yöneticiler ve muhalefet partileri Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay’da davalar açtılar.

Danıştay, çekilme kararı yürürlüğe girmeden bir gün önce reddetti.

★★★

Eşitlik İçin Kadın (EŞİK) Platformu üyesi Avukat Hülya Gülbahar, Danıştay’ın oybirliği ile bu kararı almamasına vurgu yaparak, “Danıştay kararından geri dönülebilir” diyor.

★★★

Kadın çevresinde,  AB’nin toplumsal iç dinamikleri ve siyasal karşılığı gözardı eden tutumunu; Türkiye’ye Suriyeli mülteciler konusunda verilmiş bir  “taviz” olarak yorumlayanlar az değil.

★★★

SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği Başkanı Gülseren Onanç ve Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bertil Emrah Oder’in sunumlarıyla 1 Temmuz günü çevrim içi toplantıya katılanlar, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme sonrası kadın hareketinin yeni yol haritası önerilerini ele aldı.

★★★

Aynı saatlerde kamuoyu AKP’nin İstanbul Sözleşmesi’ne alternatif olarak çalışmasını yürüttüğü ve adına “Ankara Mutabakatı” denilen düzenlemenin açıklanmasını bekliyordu.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı olarak İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeyi destekleyen açıklamalar yapan Av. Derya Yanık’ın atanmasından,  “kadın-erkek eşitliği” söyleminin resmi ilanına hazırlanıldığı anlaşılmıştı.

★★★

İktidarda “toplumsal cinsiyet eşitliği” karşıtı söyleme yaslanan siyasal yaklaşımı destekleyen bloğu Oder özenle, “muhafazakar” yerine “ilerleme karşıtı” olarak tanımlamayı tercih ediyor.

★★★

Saha çalışmalarındaki gözlemlerini aktaran Oder, AKP’nin de içinde olduğu muhazakar kanattan da, İstanbul Sözleşmesi’nin kadına yönelik şiddete karşı verildiği desteği savunanlar olduğuna vurgu yapıyor.

Bu yaklaşımını, yeni eylem planının büyük şehirlerin merkezde olduğu “yerel” politikalar zemininde gelişmesi önerisi ile tamamlıyor.

★★★

Gölge Eylem Planı” önerisi getiren Oder, kadına yönelik şiddeti “önleyici-koruyucu tedbir odaklı” maddeler içeren 6284 sayılı kanun, Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemeleri Kanunu’nda birbirini tamamlayan hukuksal çalışmanın başlıklarını veriyor.

★★★

Çevrimiçi toplantıya katılan Prof. Dr. Yakın Ertürk,Yetkin somut, açık, ilerlemeci, kapsayıcı ele alınan bir eylem planıyla kamuoyunun; çekilme gerçekleşmiş olsa da, İstanbul Sözleşmesi’nin değerinden bir şey yitirmeyeceğini, kadın hareketinin kazanımlarından, deneyimlerden geriye gidiş olmayacağını kavramasını sağlamak gerekiyor” diyor.

★★★

6284 sayılı kanunun tek başına kadına yönelik şiddeti önleyen bütüncül bir kanun olmadığına işaret eden Oder’in eylem planını önerisi 3 madde üzerinde yoğunlaşıyor:

■ Farklılıkları kapsayan yaratıcı ve etkin toplantı ve gösteri haklarının kullanılması.

■ Toplumun tüm kesimlerinin koalisyonunu ile ilerlemeci dinamikleri sıkılaştırma ve yayma...

■ Geri çekilerek, analiz ve veri çalışmalarına ağırlık verme.