İstifa müessesi, AKP iktidarında ne kadar zor işleyen bir mekanizma; “istifa” değil, görevinden ayrılan bakanların yaptığı gibi “görevinden affını” isteyeceksin.

Aksi halde, sınıfın yaramaz öğrencisini tek ayak üzerinde cezaya kaldırır gibi bekletiyorlar.

Hadi okuldan atın bakalım; yok...

İktidarın bu ağırdan alma tutumu, mahkemelerin bağımsızlığını bir kez daha sorgulamamıza neden oluyor.

★★★

Son örnek; istifa dilekçesine 36 gündür yanıt alamayan Türk Hava Kurumu (THK) Kayyum Heyeti Başkanı Cenap Aşcı, yargıya ikinci kez başvurarak istifasının kabulü yönünde “ivedilik” talep etti.



★★★

63’üncü AKP Hükümeti’nde Gümrük ve Ticaret Bakanı olarak da görev yapan Aşcı, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden, Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne 6 Ekim 2021 tarihinde verdiği ikinci dilekçesinde aynen şu ifadeleri kullanıyor:

Sayın mahkemenizin 2019/1094E. 2019/1509 Karar ve 16.10.2019 tarihli karar ile benim de aralarında bulunduğum 3 kişilik kayyum heyetinin atanmasına karar verilmiştir.

Sayın mahkemenize UYAP sistemi üzerinden 06.09.2021 tarihinde gönderilen talep dilekçemin ekinde yer alan 01.09.2021 tarihli dilekçem ile Türk Medeni Kanunu’nun 477’nci maddesi uyarınca kayyımlık görevinden çekilmek istediğim bildirilmişse de şu ana kadar sayın mahkemenizce bu hususta herhangi bir karar verilmemiştir.

Kamuya yararlı bir dernek olan Türk Hava Kurumu’nun amaçları doğrultusunda yaptığı tüm iş ve işlemlerin sağlıklı yapılabilmesi için görevden çekilme dilekçem hakkında ivedilikle karar verilmesini talep ederim.”

★★★

Aşcı, THK’ye kayyum atayan Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne ilk istifa dilekçesini, 1 Eylül’de vermişti.

★★★

Orman yangınlarında hangarda bekletilen arızalı yangın söndürme uçaklarıyla ilgili eleştirilere muhatap olan Aşcı ilk istifa dilekçesinde, “Linç kampanyasına kurum ve ziyadesiyle şahsım kurban edilmek istenmiştir” sözlerine yer vermiş; şöyle devam etmişti:

Etik kurallar ve geleneklerimiz de dikkate alınarak Medeni Kanun’un 477’nci maddesi uyarınca kayyumluk görevimden çekilmek istediğimi bildirir, sayın mahkemenizden bu madde uyarınca kayyumluk görevinden ayrılmam hususunda gereğini arz ederim.”

★★★

Aşcı’nın istifa dilekçesinde kullandığı “etik kurallar” ilkesinin kişiden kişiye değiştiğini gösteren bir başka gelişme daha vardı ki; bu konu Kayyum Heyeti Başkanı’nı hiç rahatsız etmemişti.

★★★

Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyet’in ilanından yalnızca 2 yıl sonra kurduğu THK Başkanlığı’nın yönetimine 2019 yılının Ekim ayında Aşçı ile birlikte, Adnan Zengin ve Abdullah Kaya’dan oluşan üç kişilik kayyım heyeti atanmıştı.

Zengin ve Kaya görevlerine devam ediyor.

★★★

Birgün gazetesi orman yangınlarıyla mercek altına alınan THK’da, kayyum heyeti üyesi Zengin’in, bir kooperatif arazisini zimmetine geçirdiği iddiasıyla yargılandığını ortaya çıkardı.

★★★

THK kayyum heyeti üyeliğinin yanı sıra İçişleri Bakanlığı’na bağlı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü’nde İşlemler ve Mevzuat Daire Başkanlığı görevini de yürüten Zengin hakkında, 2019 yılında değeri 5 milyon TL olan 2.5 dönüm araziyi zimmetine geçirdiği iddiasıyla açılan dava sürüyor.

Davayı, Memur-Sen’in Düzce Şubesi 2006 yılında 580 üyeli S.S. Memurkent Konut Yapı Kooperatifi adına açmıştı.

★★★

Varlıkları arasında milyarlık gayrimenkuller bulunan THK’da yeni atama olacağı kesin de; mesele oraya kimin geleceği...

THK eski Merkez Denetleme Kurulu Başkanı Bayram Duman’ın bundan 2.5 yıl önce talep ettiği “Olağanüstü Genel Kurul” dilekçesi raflarda duruyor.

★★★

Duman, 14-15 Eylül 2019 tarihinde THK yönetimine olağanüstü genel kurula gitme çağrısı yapmıştı.

Bu çağrı gerçekleşseydi, THK yönetimini 2018 yılında mevcut olan 650 delege seçecekti.

Dolayısıyla AKP’nin güdümünde bir THK yönetimi oluşmama ihtimali yüksekti.

Kuraklığın hüküm sürdüğü ülkemizde orman yangınları azalarak da olsa devam ederken, THK’ya biçilen rol “rant kavgası” olmamalı.