İmamoğlu’nun İBB Şehir Hatları Genel Müdürü olarak özel sektörden transfer ettiği gemi mühendisi Sinem Dedetaş, tören sonrası Anadolu Hisarı sahilinde kara ile bağlantılı “bir heykellik” yer aramaya koyuldu.

★★★

İBB, yazar ve araştırmacı Sunay Akın’ın önerisi üzerine Atilla Hülagü’nün, Anadolu yakasında sahile çıkış noktasına heykelinin dikilmesine karar verdi.

Akın İstanbul’un asıl simgesinin “Kız Kulesi” gibi deniz üzerindeki tarihi yapılar değil,  Boğaz’ın kendisi olduğunu vurguluyor.

★★★

Kanal İstanbul projesine “Çakma Boğaz istemiyoruz” diyerek tepkisini de dile getiren Akın’ın esin kaynağı, Kopenhag’ın simgesi olan “Küçük Deniz Kızı” heykeli...

Andersen’in aynı adlı masalı, kentin kültürüne  ve tarihine saygının bir ifadesi olarak kayaların üzerinde dimdik ayakta...

★★★

Kandilli’den Beykoz’a uzanan sahil, zaman içinde yalıların yüksek bahçe duvarlarıyla “ulaşılamaz” olması bir yana “görünmez” hale geldi...

★★★

Halkın denizle teması vapur iskeleleriyle sınırlı...

Anadolu Hisarı’nda hal böyle...

Kale’nin altında bir zamanlar semt sakinlerinin denize girebildiği Toplarönü aralığı varmış...

Dedetaş Hülagü’nün heykeline yer ararken, oraya yöneliyor.

Bir kısmı Milli Emlak’a ait olan aralık şu anda inşaat alanı.

Çünkü o adada 2 yalıyı Nata Holding’in patronu Ankaralı müteahhit Namık Tanık satın aldı.

Aralık falan bırakmadı!

Şehir Hatları Genel Müdürü Sinem Dedetaş


★★★

Tanık’ın 2017 yılında satın aldığı yan yana dizilen yalılardan biri İsmet İnönü’nün gelini, merhum siyasetçi ve bilim insanı Erdal İnönü’nün eşi Sevinç İnönü’ye aitti.

Restorasyonu tamamladı.

Karşı komşusu Pembe Yalı’yı da Murat Ülker aldı.

Gözler meydandaki eski Anadolu Hisarı PTT binasında. Burayı da birileri alırsa “ada” iki taraftan kıskaç atına alınmış olur.

★★★

Tanık’ın İnönüler’den aldığı yalıya komşu denize uzanan ikinci yalısında restorasyon sürüyor. Bu ikinci yalının kara tarafı tarihi namazgah, deniz tarafı doğal Toplarönü Plajı...

★★★

Dedetaş, Tanık’ın şantiyesinden izin alarak eski plaj yerini gezebiliyor. Yasal statüsünü araştıracağını söylüyor.

Velhasıl sahilde bir heykellik yer bulmak bile güç.

Kirlilikten dolayı “yüzmenin” de mümkün olmadığı deniz ile halk arasında duvarlar örülüyor.

★★★

Denizi seyretmek için Boğaz teknelerine, vapurlarına binmekten başka çare yok.

Dedetaş göreve geldikten sonra Şehir Hatları Boğaz seferleri arttı.

Önceleri pazar günleri kapalı olan Anadolu Hisarı İskelesi’nde günde 8 sefer düzenleniyor.

★★★

İstanbullulara asıl müjde, İBB’ye ait Haliç Tersanesi’nde imalatı süren Boğaz taksilerinin denize inmesi olacak.

Dedetaş’a 9 kişi alacak deniz taksilerde yolculuk bedelini soruyorum, “Yaklaşık 90 TL olacak” diyor.

Kişi başı 10 TL...

İBB, 564 yıllık “dünyanın yaşayan en eski tersanesi” Haliç Tersanesi’nde deniz taksi imalatı gerçekleştirerek, satın alma maliyetlerini de düşürüyor.

“Allah kötü akıldan korusun”


İstanbul Boğazı’nı 30 Temmuz 1961 günü “yürüyerek geçen” Yüzbaşı Atilla Hülagü, ölümünden 21 yıl sonra Anadolu Hisarı İskelesi’nde fotoğraflarıyla anıldı.

★★★

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu anmada “yaşamın izlerini gelecek nesillere bırakma görevine” vurgu yapıyor.

Doğaya çok zarar verildiğini belirten İmamoğlu’nun duası: Allah bu şehri kötü akıllardan korusun!

Haklı..

Yanan ormanları koruyacak uçağı bile olmayan bir Türkiye’ye lazım olan şey; “iyi” akıl...

İmamoğlu ve Hülagü ailesi


★★★

Boğaziçi’nin ormanlarına denizine yatları, yalıları, köşkleri ile orantılı fiyat biçenler; doğanın, tarihin, kültürün değerinin farkında bile değiller.

Son üç yılda 20 ile 90 milyon dolar arasında el değiştiren Anadolu Hisarı yalılarında Afgan işçiler çalışırken hangi hayatlar sürecek göreceğiz...

Boğaz’ı “yürütmeyi” hayal etmedi!


Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan yüzbaşı rütbesi ile emekli olan Hülagü’nün hayali bambaşkaymış.

Kendisinden 460 yıl önce yaşamış ünlü İtalyan ressam ve heykeltraş Leonardo da Vinci’nin tasarladığı “suda yürüme cihazı” çizimini “projesi” haline dönüştürüyor.

Bundan 60 yıl önce Baltalimanı’ndan Küçüksu’ya kadar ters akıntıların da etkisiyle 2 bin 200 metrelik mesafeyi, 56 dakikada ve 4 bin 452 adımla yürümeyi başarıyor.

★★★

Hülagü, dünya tarihine “suyun üzerinde yürüyen ilk insan” olarak adını yazdıran bu eylemini; 90 metrekare teneke, 50 gram lehim, iki el içi boyutunda bez parçası, 3 metre lastik, 1 metrekare alüminyum plakadan ibaret 152 cm boyunda, 20 cm eninde yaptığı “Padıl” adını verdiği deniz yürüyüşü ayakkabısıyla gerçekleştiriyor.

★★★

Hülagü’nün biri İsveç’te yaşayan 4 çocuğunun annesi eşi Perran Hanım, önceki gün Anadolu Hisarı’ndaki anmada “Atilla yüreği kırgın öldü, değeri bilinmemişti” diyor.

Sunay Akın’ın sunumuyla gerçekleşen anmada Hülagü’yle anılarını paylaşan eşine, oğulları Deniz, Erol, Ersin ve görümcesi Zişan Hülagü de eşlik etmişti.

Hülagü Boğaz’ı yürüyerek geçmeyi hayal etmişti, bugün Boğaz’ı “yürütmeyi” hayal edenlerle mücadele sürüyor...