Çiftçinin tarlasını süreceği traktörüne, sütünü sağacağı ineğine haciz getiren kamu finans kurumları; bir avuç yandaşı beslemekten vazgeçmiyor.

Üretici tarımdan çekiliyor. Markette, pazarda sebze ve meyveden; peynire kadar tüm gıda ürünlerine zam üstüne zam biniyor.

Millet açlıkla sınanıyor.



★★★

AKP iktidarında, 18 Nisan 2006 tarihinde TBMM’de kabul edilen ve 25 Nisan 2006 tarih ve 26149 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5488 sayılı Tarım Kanunu’nun 21’inci maddesinde, “Tarımsal destekleme programlarının finansmanı, bütçe kaynaklarından ve dış kaynaklardan sağlanır. Bütçeden ayrılacak kaynak, gayrisafi millî hasılanın yüzde birinden az olamaz” hükmü yer almıştı.

★★★

CHP İstanbul Milletvekili ve KİT Komisyonu üyesi Aykut Erdoğdu, Kasım 2020’de iktidarın çiftçiye şaşı baktığını ortaya koyan rakamlar açıklamıştı.

Erdoğdu, 2006-2020 yılları arasında mevcut yasa çerçevesinde çiftçiye verilmesi gereken ancak verilmeyen kaynağın 62.5 milyar dolara ulaştığını vurguladı.

★★★

Erdoğdu, iktidarın Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı her bir çiftçiye ortalama 220 bin lira borçlu olduğunu vurguluyor.

O gün itibarıyla bu parayla, Anadolu’da bir ev alınabilirdi.

Artan ev fiyatlarıyla bugün o da zor.

★★★

Tarım kesimi sırtında 147 milyar lira borç taşıyor.

Nisan 2021’deki kredi borç yapılandırmasından, “Yüzde 30 peşinat, kalanı yıllık yüzde 12 faizle 4 yıla yayma” koşulu çıktı.

7 mi, 10 kez mi gittiler artık saymakta güçlük çekiyorum; Ankara’yı su yolu yapan çiftçi derdini iktidara anlatamadı gitti.

Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri’ne kredi faiz borcunu silme çağrısı yapıyor.

Borcumuz borç” diyerek ana paranın eşit taksitlerle geri ödeme planına bağlanmasını istiyor.