Dünyada birçok ülke anayasasında değiştirilemez maddeler vardır. Birçok ülke özellikle “üniter yapıyı” ve “cumhuriyeti” anayasal güvence altına almış, bunların değiştirilmesini yasaklamıştır. Bizim anayasalarımızdaki değiştirilemez maddeler de “Cumhuriyeti ve temel niteliklerini” korumaya yöneliktir.


Geçtiğimiz hafta, eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın, “Değişmez maddeler anayasaya konmamalı; ilk 4 madde değişebilir! Dindar bir anayasa yapalım!” açıklamaları tartışıldı. Kahraman’ın bu açıklamaları kamuoyunda büyük tepkiyle karşılandı.

Peki, ama dünyada başka ülkelerin anayasalarında değiştirilemez maddeler yok mu? Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek maddeler anayasamıza ne zaman, neden ve nasıl konuldu? Bu maddelerin anlam ve önemi nedir? Bu maddelerden rahatsız olanlar aslında neden rahatsız olmaktadır?

DÜNYA ANAYASALARINDA DEĞİŞTİRİLEMEZ MADDELER

Çağdaş dünyada devlet düzeni genelde yazılı anayasalara dayanır. Geçen zaman, değişen koşullar, savaşlar, devrimler anayasalarda değişiklik gerektirebilir. Buna karşın birçok anayasada değiştirilemez maddeler vardır. (Akif Tögel, “Dünya Anayasalarında Değiştirilemez Maddeler...”, AAD, Yıl:7, Sayı:27 -Temmuz 2016- s. 769- 790)



Amerika kıtasında değiştirilemez maddelere sahip anayasalar:

1- ABD Anayasası (1787): Eyaletler için cumhuriyetçi yönetim zorunluluğu değiştirilmez.

2- Brezilya Anayasası (1946 ve 1988): Federal yapı ve cumhuriyet şekli, seçimler, kuvvetler ayrılığı, bireysel haklar ve güvenceler değiştirilemez.

Avrupa’da değiştirilemez maddelere sahip anayasalar:

1- Fransa Anayasası (1958): Üniter yapı ve cumhuriyet rejimi değiştirilemez. Anayasa’daki ifadeyle “Ülkenin bütünlüğüne zarar verecek hiçbir değişiklik usulüne girişilemez ve böyle bir usul sürdürülemez. Hükümetin Cumhuriyet niteliği değişiklik konusu yapılamaz.” Fransa’da ilk kez 1875 tarihli 3. Cumhuriyet Anayasasında 1884’te yapılan değişiklikle “cumhuriyetin değiştirilemeyeceği” kabul edilmişti.

2- Almanya Anayasası (1949): Federasyonun eyaletlere bölünmesi ve eyaletlerin yasamaya esasen katılmaları yönünde bir anayasa değişikliği yasaktır. Ayrıca Alman Anayasası’na göre 1 ve 20. maddelerde yazılı aşağıdaki ilkeler değiştirilemez: 1. madde: 1) insan onur ve haysiyeti dokunulmazdır. Devlet onu korumakla yükümlüdür. 2) Alman milleti insan haklarını, barışın ve adaletin temeli sayar. 3) Yasama, yürütme, yargı organlarını bağlayan temel haklar... 20.madde 1) Almanya Federal Cumhuriyeti demokratik ve sosyal bir federal devlettir. 2)  Egemenlik tümüyle halkındır. Halk, egemenliğini, seçimler aracılığıyla, yasama, yürütme, yargı yetkileriyle donanmış özel organlar eliyle kullanır. 3) Yasama, anayasal düzene, yürütme ve yargı organları ise yasa ve hukuka bağlıdırlar.4) Bu anayasa düzenini ortadan kaldırmak isteyen herkese karşı, başka bir çözümün bulunmaması halinde, bütün Almanlar direniş hakkına sahiptir.

3- Portekiz Anayasası (1976): 288. maddeye göre anayasada değişiklik yapılırken şunlar değiştirilemez: “a) Ulusal bağımsızlık ve devletin birliği; b) Yönetim şeklinin cumhuriyet olması; c) Kilise ve devlet arasındaki ayrım (laiklik); d) Vatandaşların hakları, özgürlükleri ve teminatları; e) İşçilerin, işçi komiteleri ve sendikaların hakları; f) Üretim araçlarının mülkiyet durumu; g) Karma ekonomi çerçevesinde ekonomik planlara olan gereksinim; h) Egemenlik yetkisini kullanan organların seçimle gelinen görevlerine genel, gizli ve periyodik seçimle atamalar ve nispi temsil sistemi; i) Siyasi partiler ve demokratik muhalefet hakkı ve siyasi örgütlenme; j) Kuvvetler ayrılığı; l) Hukuk kurallarının anayasaya pozitif uygunluk ve ihmal yönünden aykırılık incelemesi; m) Yargı bağımsızlığı; n) Yerel yönetimlerin özerkliği; o) Azor adaları ve Madeira takımadalarının siyasi ve idari özerkliği.”

4- İtalya Anayasası (1947): Cumhuriyet rejimi değiştirilemez.

5- Yunanistan Anayasası (1975): Cumhuriyet rejimi, insan onuru, kanun önünde eşitlik, kamu hizmeti, kuvvetler ayrılığı değiştirilemez.

6- Romanya Anayasası (1911): Üniter yapı, cumhuriyet rejimi, yargı bağımsızlığı ve resmi dil değiştirilemez.

7- Norveç Anayasası (1814): Anayasadaki ilkelere aykırı anayasa değişikliği yapılamaz.

Asya’da değiştirilemez maddelere sahip anayasalar:

1- Azerbaycan Anayasası (1995): Anayasanın 1-2-6-7-8-21.maddeleri ile insan hak ve özgürlüklerine ilişkin maddeleri değiştirilemez.

2- Kazakistan Anayasası (1995): Üniter devlet ve cumhuriyet biçimi değiştirilemez.

3- Rusya Anayasası (1993): “Anayasal Sistemin Temel İlkleri” başlıklı 1., “Kişi Hak ve Özgürlükleri” başlıklı 2. ve  “Anayasa Değişiklikleri” başlıklı 9. bölümdeki maddeler Federasyon Konseyince değiştirilemez. Anayasa ancak halk oylamasıyla değiştirilebilir.

4- Türkmenistan Anayasası (1992): Yönetim şekli cumhuriyet değiştirilemez.

5- Çin Anayasası (1992): 1. maddeye göre sosyalist sistem değiştirilemez.

6- Ermenistan Anayasası (1995): Demokrasi, serbest seçimler, referandum değiştirilemez.

7- İran Anayasası (1979): Resmi din ve mezhep değiştirilemez.

Afrika’da değiştirilemez maddelere sahip anayasalar:

1- Ruanda Anayasası (1991): Üniter yapı, cumhuriyet rejimi ve demokratik ilkeler değiştirilemez.

2- Tunus Anayasası (1959): Cumhuriyet şekli değiştirilemez.

3- Mali Anayasası (1991): Üniter yapı, cumhuriyet, çok partili sistem ve sekülarizm değiştirilemez.

Sonuç olarak dünyada üç kıtada 43 ülke anayasası üzerinde yapılan incelemede 11 ülkede “cumhuriyetin”, 7 ülkede “üniter yapının”, 3 ülkede “federal yapının”, 3 ülkede bireysel ve demokratik hakların, 2 ülkede serbest seçimlerin, 3 ülkede kuvvetler ayrılığının; 2 ülkede resmi dilin, 2 ülkede resmi dinin; 2 ülkede laikliğin, 1 ülkede sekülarizmin değiştirilmesi yasaklanmıştır. (Tögel, s. 790-791)

Açıkça görüldüğü gibi anayasadaki değiştirilemez maddeler sadece Türkiye’ye özgü değildir; ABD’den Fransa’ya, Almanya’dan Portekiz’e, İtalya’dan Çin’e, pek çok ülkenin anayasasında değiştirilemez maddeler vardır. Birçok ülke, özellikle “cumhuriyeti” ve “üniter yapıyı” anayasal güvence altına almıştır. Bunların değiştirilmesini yasaklamıştır.

Anayasamızdaki İlk Üç Maddenin Ortaya Çıkışı




Bugün anayasamızdaki “değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek” ilk 3 madde şöyle ortaya çıktı:

Devletin rejimini belirten 1. madde, ilk olarak 1921 Anayasası’nda “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” şeklinde yer aldı. 29 Ekim 1923’te yapılan anayasa değişikliğiyle 1. madde “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir... Türkiye Devleti’nin hükümet şekli cumhuriyettir” biçimini aldı. 1924 Anayasası’nda 1. madde “Türkiye Devleti bir cumhuriyettir” haline geldi.

Cumhuriyetin temel niteliklerini belirten 2. madde, ilk kez 29 Ekim 1923’teki anayasa değişikliğinde “Türkiye Devleti’nin dini İslam’dır. Resmi dili Türkçedir” şeklinde yer aldı. 1924 Anayasası’nda “Türkiye Devleti’nin dini İslam’dır. Resmi dili Türkçedir. Başkenti Ankara şehridir” şeklini alan 2. madde, 10 Nisan 1928’deki anayasa değişikliğiyle “Türkiye Devleti’nin resmi dili Türkçedir; başkenti Ankara şehridir” biçimine dönüştü. 2. madde 1937’deki anayasa değişikliğiyle “Türkiye Devleti cumhuriyetçi, milliyetçi, halkçı, devletçi, laik ve inkılapçıdır. Resmi dili Türkçedir. Başkenti Ankara şehridir” haline geldi.

1961 Anayasası’nda ilk 3 madde şu şekildeydi:

Madde 1: Türkiye Devleti bir cumhuriyettir.

Madde 2:  Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına ve başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, millî, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir.

Madde 3: Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Resmî dil Türkçedir. Başkent Ankara’dır.

1982 Anayasası’nda, 1961 Anayasası’ndaki bu ilk üç madde aynen korunmakla birlikte 2. maddeye “toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı, Atatürk milliyetçiliğine bağlılık” ilkeleri eklendi. 3. maddeye ise “bayrağı ay yıldızlı al bayrak, mili marşı İstiklal Marşı’dır” ilkeleri eklendi.

Görüldüğü gibi bugün anayasamızdaki “değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek” ilk 3 madde, 1921 Anayasası’nın 1923’te değiştirilmesiyle, 1924 Anayasası’yla ve bu anayasada 1928’de ve 1937’de yapılan değişikliklerle -Atatürk’ün sağlığında- temellendirildi. Bu temel üzerine 1961 ve 1982 Anayasalarında yapılan birkaç eklemeyle ilk üç madde son şeklini aldı.

Değiştirilemez Maddelerin Tarihçesi


Türkiye’de ilk kez, Atatürk’ün sağlığında, 1924 Anayasası’nda, değiştirilemez maddeye yer verildi. 1924 Anayasası’nın 102. maddesinde, “Devlet şeklinin cumhuriyet olduğu biçimindeki birinci maddede değişiklik yapılmasının teklif dahi edilemeyeceği” belirtiliyordu. Böylece Türkiye’de 600 yıllık teokratik monarşiden ve 10 yıllık meşruti monarşiden cumhuriyete geçilirken saltanat, hilafet ve meşrutiyet yanlılarına karşı cumhuriyet anayasal güvenceye alındı.

Atatürk, -üniter ve laik yapısıyla- Cumhuriyetin korunmasını çok önemsiyordu. Öyle ki, Atatürk sağlığında, -1930 ve 1931 yılı seyahat notlarının son bölümünde, “Cumhuriyeti ve rejimi koruma kanunu çıkarılmalıdır...”diye yazmıştı. (Gürbüz Tüfekçi, Atatürk Seyahat Notları,1930-1931, s.84,114)

1924 Anayasası’ndaki “Cumhuriyetin değiştirilemezliği” ilkesi, 1961 Anayasası’nda da varlığını kordu. 1961 Anayasası’nın 9. maddesi; “Devlet şeklinin cumhuriyet olduğu hakkındaki Anayasa hükmünün değiştirilemeyeceğini ve değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceğini” öngörüyordu.  Ancak 1977’de Anayasa Mahkemesi kapsamlı bir yorumla anayasada “Cumhuriyetin değiştirilemezliği” ilkesinin, sadece “cumhuriyet rejimini” değil, anayasanın 2. maddesindeki ve bu maddenin gönderme yaptığı Başlangıç kısmındaki “Cumhuriyetin temel niteliklerini” de kapsadığına karar verdi. Anayasanın 2. maddesi, “Türkiye Cumhuriyeti’ni, insan haklarına ve başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan millî, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olarak” tanımladığı için cumhuriyetle birlikte Cumhuriyetin nitelikleri de “değiştirilemez ilkeler” arasına alındı. (Anayasa Mahkemesi’nin 27.1.1977 günlü, E.1976/43, K.1977/4 sayılı Kararı, AMKD, Sayı 15, s.115.)

1982 Anayasası hazırlanırken Danışma Meclisi’nin anayasa tasarısının 11. maddesinde, -1961 Anayasası’ndaki gibi- “Devlet şeklinin cumhuriyet olduğu hakkındaki anayasa hükmü değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez” denilmişti. Fakat Milli Güvenlik Kurulu’nda yapılan görüşmelerde, devlet şeklinin cumhuriyet olduğuna ilişkin 1. maddeden başka, Cumhuriyetin niteliklerini belirten 2. maddeyi ve devletin bütünlüğü, resmi dili, bayrağı, milli marşı ve başkentini belirten 3. maddeyi de değişmezlik kapsamına alan 4. madde ortaya çıktı. Böylece 1961 Anayasası döneminde, 1977’de Anayasa Mahkemesi kararıyla güvenceye alınan “Cumhuriyetle birlikte Cumhuriyetin temel niteliklerinin de değiştirilememesi” hükmü, 1982 Anayasası’nın 4. maddesiyle doğrudan anayasal güvence altına alındı. (Erdal Onar, 1982 Anayasası’nda Anayasayı Değiştirme Sorunu, s. 8-10)

Böylece 1982 Anayasası’nda “Cumhuriyeti korumak”, sadece devlet başkanının seçimle belirlendiği herhangi bir cumhuriyeti korumak olarak değil, 2.ve 3. maddede nitelikleri tek tek sayılan; “Milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti; devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün; dili Türkçe, bayrağı şekli kanunda belirtilen ay yıldızlı al bayrak, milli marşı İstiklal Marşı, başkenti Ankara” olan Türkiye Cumhuriyeti’ni korumak olarak yorumlandı.

Açıkça görüldüğü gibi 1924, 1961 ve 1982 anayasalarındaki değiştirilemez maddelerin temel amacı birçok ülkede olduğu gibi
“Cumhuriyeti ve temel niteliklerini” korumaktı.

Sözün özü şu: Bugün anayasamızın 4. maddesine göre “değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek” ilk 3 maddenin değişmesini isteyenlerin hedefi, anayasadaki ifadeyle, “Atatürk milliyetçiliğine bağlı, devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün, dili Türkçe, bayrağı ay yıldızlı al bayrak, milli Marşı İstiklal Marşı, başkenti Ankara olan, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti” Türkiye Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırmaktır.