Behor Hana’yı tanır mısınız?

İzmir’de Joseph Romano tarafından (İspanyol-Yahudi karışımı) Ladino dilinde 1908 yılında çıkarılan “La Boz del Puevlo” (Halkın Sesi) gazetesinin editörüydü.

İzmirli Yomtov Abuaf tarafından 1910 yılında çıkarılan Ladino “Bayram” gazetesinin editörüydü.

Ve İzmir’de 1911’de Türkçe ve Ladino dilindeki “La Boz de İzmir” (İzmir’in Sesi) gazetesini çıkardı.

Balkan Savaşı’nda yurtsever bir yayıncılık yaptı...

Birinci Dünya Savaşı boyunca ve daha sonra Kurtuluş Savaşı sürecinde milli güçleri desteklemeye devam etti...

İzmir işgal günlerinde Yunan komutanlığı tarafından devamlı baskı ve tehdit altında tutuldu. Hatta tevkif edildi. Gazeteyi 1922’de kapatmak zorunda kaldı.

Aradan yıllar geçti. Tarih 1 Ağustos 1939.

Gazeteciliği Behor Hana’dan öğrenen Albert Kohen, dünyanın savaşa koştuğu dönemde Türkçe-Ladino dilinde on beş günde bir yayınlanan “içtimai, bilimsel ve edebi” dergi çıkardı: “La Boz de Türkiye” (Türkiye’nin Sesi)...

Yayın çizgisini hiç bozmadı. Örneğin: Erzincan 1939 depremi ile ilgili yaptığı yayınların etkisiyle ABD’de yaşayan Yahudiler para toplayıp gönderdi.

Kızılay, Türk Hava Kurumu, Asker Ailelerine Yardım gibi bağış kampanyaları düzenledi...

102 YAYIN ORGANI


Zorunlu İspanyol göçmeni Sefaradlar dünyada ilk gazeteyi 1675’te Hollanda’da çıkardı: “Gazetta de Amsterdam”...

Osmanlı’da ilk basımevini 1493’te kuran Sefaradlar, gazetecilik alanında aynı öncülüğü sergileyemedi. 350 yıl geçti...

Yıl 1842. İzmirli tüccar Rafael Uziel ilk Yahudi gazete için kolları sıvadı: “La Buena Esperansa” (İyi Umut)... Abone bulamadığı için projesini hayata geçiremedi.

Yıl, 1845. Girişim yine Rafael Uziel’den geldi. “Sha’arey Mizrah” (Doğunun Kapıları)...Gazetenin ömrü bir yıl oldu.

Sonra, Leon de Hayyim Kastro İstanbul’da 1853’te “La Luz de Israel”, (bilinen adıyla Or Israel) gazetesini çıkardı.

Ezekiel Gabay İstanbul’da “Journal Israelite” adlı gazeteyi yayınladı.

İshak Hayim Carmona daha sonra sırasıyla Mercado Fresco, Jak Şaki, Sami Alkabez, son olarak David Fresco’nun editörlüğünü yaptığı “El Tiempo” 58 yıl yayımlandı...

Sonra, 1884’de “La Verdad” (Hakikat)...

Sonra, 1889’da  “Üstad”...

Sonra, Muallim Mehmet Hulusi Efendi, İzmir’de 1897’de “Meserret” adıyla bir tarafı Türkçe diğer tarafı Ladino haftalık gazete çıkardı.

Muhafazakâr yayın organı “El Pregonero” (Haberci) de çıkardılar.

Sosyalist “Ufuk”, “El Lavorador” (İşçi), “Les Annales” adıyla yayınlar da çıkardılar.

Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Yahudi gazeteler, dergiler ve gazeteciler listesi sürüp gider. 102 gazete-dergi çıkardılar...

RAFAEL SADİ’YE SORDUM


Albert Kohen’ın çıkardığı “La Boz de Türkiye” (Türkiye’nin Sesi) dergisinin İzmir’de Yakup Bensinyor, Bursa’da Nesim İsak Bovetes ve Edirne’de J. Romano adında muhabirleri bulunmaktaydı.

Bir de gazetenin kuruluşundan itibaren babasına yardım eden 11 yaşındaki Sami Kohen vardı.

Babası 1948 yılında vefat edince dergisinin sorumluluğunu aldığında 20 yaşındaydı.

Babasının izinden gitti; politik konulara hiç girmeyen yayın çizgisi takip etti. Yahudileri Türkçe okuyup yazmaya özendiren kampanyalar düzenledi.

Savaştan sonra “içtimai, bilimsel ve edebi” olan derginin ana çizgisini 15 Ocak 1947’de yayımlanan 170’inci sayıdan itibaren “siyasi, ilmî ve edebi” şekline dönüştürdü.

Çok partili hayatın başlamasıyla birlikte Yahudi yayın organları sayısında artış yaşandı: “Şalom”, “Şabat”, “Atikva”, “Or Yehuda”, “L’Etolile du Levant” ve “Or İsrael” ...

Sami Kohen “La Boz de Türkiye” dergisini kapatmak zorunda kaldı. Ne yapacaktı? Çünkü, İmzalı yazı yazan ve profesyonel olarak günlük bir Türk gazetesinde çalışan Yahudi yoktu. Müstear isimle yazma tekliflerini reddetti.

Bağnazlığı kıran Abdi İpekçi oldu. Kohen’i “İstanbul Ekspres” ve “Yeni İstanbul” gazetelerine götürdü... Milliyet gazetesinin kuruluşu ve Abdi İpekçi’nin yayın yönetmeni olmasıyla da bu gazeteye geçti. Yıl, 1954.

Sami Kohen, 18 Ekim 2021 tarihinde ölene kadar Milliyet’te dış politika yazdı, dünya liderleriyle röportajlar yaptı...

Dış haber muhabirliğinin öncüsüydü; “paltosundan” Mehmet Ali Birant gibi nice gazeteci çıkardı!

Sami Kohen bugün toprağa veriliyor.

“Yahudiler, ölüleri için ne diyor” diye Rafael Sadi’ye sordum.

“Allah rahmet eylesin” yanıtını verdi!

Şaşırdığımı anlayınca, “ne sanıyordun 500 yıldır birlikte yaşıyoruz” dedi...