Ah bu tesadüfler!

Türkiye gündeminde Montrö var.

Dünyanın gündeminde de üstü örtülü Montrö var! Nasıl mı?

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg dün telefonla, Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenski ile görüşerek, “NATO kararlı bir şekilde Ukrayna’nın egemenlik ve toprak bütünlüğünden yanadır” dedi...

Ukrayna’nın, Rusya ile yaşadığı gerilim Karadeniz’i ısıtıyor. Ukrayna’nın Karadeniz’de sınır uzunluğu 1.756 km... (Türkiye’nin Karadeniz’deki kıyı uzunluğu 1.700 km.)

Cumhurbaşkanı Zelenski ile -altı ay önce Devlet Nişanı verdiği- Erdoğan’ın arası çok iyi. Zelenski, cumartesi günü Türkiye’ye geliyor.

-Erdoğan, 2016’da Ukrayna ile ortak askeri araç ve silah üretimi konusunda anlaştı.

-Erdoğan, askeri tedarik için Ukrayna’ya 200 milyon lira mali destek verdi.

Erdoğan, Ukrayna’nın NATO’ya girmesini destekliyor. Ki şunu hatırlatayım:

NATO üyesi olmak isteyen Gürcistan’a karşı 2008 yılında askeri müdahalede bulunarak engelleyen Rusya, hali hazırda Ukrayna’nın NATO üyeliğine de hiç olumlu bakmıyor.

Gürcistan’ın da Karadeniz kıyı uzunluğu 322 km...

Keza Rusya’nın da Karadeniz’e kıyısı var; uzunluğu 421 km...

Evet, Türkiye, Rusya, Ukrayna ve Gürcistan, bu dört ülkenin Karadeniz’e kıyısı var. İtibariyle 15 gündür gündemimizden düşmeyen Montrö, bu dört ülkeyi de ilgilendiriyor...

Bölgeye girmek isteyen ABD/NATO’yu da bu tartışmalar yakından ilgilendiriyor...

TEK ENGEL


Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla ABD, bölgede renkli devrimler gerçekleştirdi:

2003 yılında Gürcistan’da “Gül Devrimi”...

2004 yılında Ukrayna’da “Turuncu Devrimi”...

Putin’in iktidara gelişiyle Rusya bölgede kaybettiği ülkeleri yeniden himayesine almaya başladı. Çatışmalar, savaşlar, işgaller yaşandı/ yaşanıyor...

ABD/NATO, Ukrayna ve Gürcistan’a yardım etmek istiyor. Ama karşısına Montrö Boğazlar Antlaşması çıkıyor.

Montrö diyor ki: (Çanakkale ve İstanbul) Boğazlardan geçişte bütün yabancı deniz kuvvetlerinin en yüksek toplam tonajı 15 bin tonu aşmayacaktır...

Montrö diyor ki: Karadeniz’in en güçlü donanmasının tonajını en az 10 bin ton aşarsa, diğer kıyıdaş ülkeler Karadeniz donanmalarının tonajlarını en çok 45 bin tona varıncaya değin arttırabilir...

Montrö diyor ki: Karadeniz’de bulunmalarının amacı ne olursa olsun, kıyıdaş olmayan devletlerin savaş gemileri bu denizde yirmi bir günden çok kalamayacaklardır...

Montrö, ABD/NATO’nun Gürcistan ile Ukrayna’ya silah yardımı yapmasının önünde engel oluşturuyor!

Örneğin:

Rusya, 2008 yılında Gürcistan topraklarına girince ABD, savaş gemilerini insani yardım kılıfında Karadeniz’e sokması büyük kriz çıkardı.

“İnsani yardım gemisi” denen, 18 bin 400 tonajlı Amerikan 6. Filo’ya ait USS Mount Whitney adlı savaş gemisiydi!

Bu aldatma ortaya çıkınca Türkiye kınandı. Türkiye sesini çıkarmadı...

BİR KAŞIK FIRTINA


Emekli Amiraller yayınladıkları açıklamanın ağırlık konusu Montrö idi:

-“ Montrö Sözleşmesi’nin tartışmaya açılması endişe ile karşılanmaktadır.

-“ Montrö, sadece Türk Boğazlarından geçişi düzenleyen bir sözleşme değil, Türkiye’ye İstanbul, Çanakkale, Marmara Denizi ve Boğazlardaki tam egemenlik haklarını geri kazandıran, Lozan Barış Antlaşması’nı tamamlayan büyük bir diplomasi zaferidir.

-“Montrö, Karadeniz’e kıyıdaş ülkelerin güvenliğinin temel belgesi olup Karadeniz’i barış denizi yapan sözleşmedir.

-“Montrö, Türkiye’nin herhangi bir savaşta, savaşan taraflardan birinin yanında istemeden savaşa girmesini önleyen bir sözleşmedir. İkinci Dünya Savaşı’nda tarafsızlığını korumasına imkân yaratmıştır.

-“Türkiye’nin bekasında önemli bir yer tutan Montrö Sözleşmesi’nin tartışma konusu yapılmasına/ masaya gelmesine neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği kanaatindeyiz...”

Bu sözlerde büyük fırtına çıkarılacak ne var? Denizciler, Montrö’nün Türkiye için ne derece hayati önemde olduğunu belirtiyor.

Eğer bir kaşık suda fırtına estiriliyor ise asıl bunun üzerinde durmak gerekiyor. Montrö’yü savunmak anti-emperyalizmdir; ABD/NATO karşıtlığıdır.

ABD/NATO, Montrö Sözleşmesi’ni yok etmek için fırsat kollamaktadır. Denizcilerin Montrö çıkışı boşa değildir, denizlerdeki stratejik gelişmeleri yakından takip ettiklerini yazılarından biliyoruz...

Ne dedi Erdoğan:

-“Montrö Sözleşmesi’nden çıkmakla ilgili halihazırda ne bir çalışmamız ne de böyle bir niyetimiz vardır. Ama gelecekte bu ihtiyaç ortaya çıkarsa, ülkemizi daha iyisine kavuşturmak üzere her sözleşmeyi gözden geçirmekten de çekinmeyiz...”

Zelenski ile görüşme konularından biri de Montrö olmaz inşallah!