Türkiye günlerdir Suriyelilerden sonra, İran sınırımıza yığılan, oradan da büyük kentlerimize akın eden Afgan sığınmacıları konuşuyor.

Bu arada AKP iktidarı da ABD ile Kabil Havaalanı’nın Türk askerince korunmasıyla ilgili ayrıntıları müzakere ediyor.

Bunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın S-400’ler sorunu ve bilinen diğer nedenlerle gerilen ABD-Türkiye ilişkilerini düzeltmek istemesinin ve ekonominin kırılgan yapısının da etkili olduğu söyleniyor.

★★★

Hatırlayalım:

ABD, 11 Eylül 2001’de, tarihinin en büyük terör saldırısına uğradı. El Kaide teröristlerinin uçaklı intihar saldırılarıyla New-York’taki ikiz kuleler yanarak çöktü, binlerce masum insan hayatını kaybetti, bir o kadarı da yaralandı. Teröristlerin hedeflerinden biri de ABD savunmasının kalbi sayılan Pentagon’du...

★★★

Çok geçmeden intikam operasyonuna yönelen ABD, Taliban yönetimini devirerek Afganistan’ı işgal etti.

Bunu yaparken de tüm dünyaya “Ülkede güven ve istikrar sağlayacağını, çağdaş yönetim ve hukuk yapısına sahip, demokratik bir Afganistan inşa edeceğini” duyurdu.

Afganistan’ı Taliban ve El Kaide’den temizlemek için 49 ülkenin (23’ü NATO üyesi) asker ve idari personel vererek katıldığı NATO komutasındaki “Uluslararası Güvenlik ve Destek Gücü”nü (ISAF) oluşturdu. Ayrıca Afganistan Ulusal Ordusu’nu (AUO) kurup eğitti ve en modern silahlarla donattı.

★★★

ABD, 130 bin mevcutlu Güvenlik ve Destek Gücü’ne 90 bin asker ve muazzam bir hava desteğiyle katıldı. Eğittiği Afganistan Ulusal Ordusu’ndaki asker sayısı ise 300 bini buldu.

Bu devasa güç 20 yıl boyunca, 60 bin askerden oluşan Taliban ordusu karşısında bir türlü üstünlük sağlayamadığı gibi, El Kaide’nin yeniden taban bulmasını, moral ve güç kazanmasını da önleyemedi.

★★★

Sonuçta büyük iddialarla Afganistan’ı işgal eden ABD, ardında enkaza dönüşmüş bir ülke, toprakların yüzde 80’ini kontrol eden bir Taliban, palazlanmış El Kaide ve direncini yitirmiş merkezi hükümet ordusu bırakarak, adeta kaçarcasına çekip gitmek zorunda kaldı...

★★★

ABD bu savaşta 900 milyar dolar harcadı.

2.500 ABD askeri hayatını kaybetti.

Ulusal Afgan Ordusu’nun zayiatı ise 70 bine yaklaştı.

Sadece son 10 yılda 100 binden fazla masum sivil öldü.

★★★

ABD’nin Afganistan’a yaptığı en büyük kötülük ise Başkan Trump’ın 29 Şubat 2020’de Taliban ile imzaladığı anlaşma oldu. Taliban’dan Afganistan İslam Emirliği olarak 15 kez söz edilen bu anlaşmanın metninde, bizim tarihi bağlarımızın bulunduğu Afgan İslam Cumhuriyeti’nden tek kelime ile söz edilmedi!..

★★★

ABD kaçıyor, Taliban kovalıyor ve Afganistan’da Türkiye dahil, hiçbir yabancı gücün kalmasını istemiyor...

Mehmetçiği pazarlık konusu ederek, Kabil Havaalanı’nın -ABD’ye vekaleten- korunmasını üstlenmek isteyen AKP iktidarına, bu ülkenin Afganistan’a giderken yaptığı duyuruyu hatırlatmamız önem taşıyor:

“Ülkede güven ve istikrar sağlayacağız. Çağdaş yönetim ve hukuk yapısına sahip, demokratik bir Afganistan inşa edeceğiz!..”

Evet ettiler!..

Ama bırakın çağdaş, demokratik Afganistan’ın inşasını, ülkeyi yerle bir ettiler!..

ABD için Suriye, Afganistan veya bir başka ülke, hiç fark etmiyor!..

Çünkü hedef seçilen yeri ve orada ne yapılacağını, sadece bu süper gücün çıkarları belirliyor!..

Suriye’den sonra Afganistan’da da onların peşine takılanların, bu gerçeği görmeleri için daha nelerin yaşanması gerekiyor?