Soruyor:

“Geçtiğimiz günlerde bir marangoz ustası, 2 lira olan dolap menteşesinin 7 liraya çıktığından yakındı. Şimdi menteşe fiyatı stoklandığı için mi dört ay içinde 2 liradan 7 liraya çıktı?

110 lira olan 50 kg. unun torbası 350 liraya yükseldi. Un stoklandığı için mi fiyatı arttı?

Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) 2 bin 250 lira taban fiyat açıkladığı ekmeklik budayın tonu, yine TMO tarafından 4 bin 750 liradan ithal edilerek, iç piyasada sanayiciye 2 bin 650 liraya satıldı. Fırıncılara indirim yapılırken ekmek fiyatının neden arttığını sordum; fırıncılar, TMO tarafından verilen buğdaydan elde edilen unun ekmek yapılamayacak durumda olduğunu belirtiyorlar. Daha önce o unu alan arkadaşlar, ekmek üretemedikleri için hayvan yemi yaptıklarını söylüyorlar.

Bu şekilde kamuoyunda uygun fiyattan buğday verildiği halde ekmek fiyatlarına zam yapıldığı algısı oluşturulmaya çalışılıyor!

Simit olmuş 3,5 lira! Ekmek olmuş 3 lira!..

Torbası en az 350 liradan satılan unun maliyeti buğdaydan başlayarak artıyor. Ama bunun çiftçiye bir faydası yok.

Sorunların temelinde plansızlık ve öngörüsüzlük yatıyor!..”

★★★

Bu çok önemli gerçekleri dile getiren kişi, gece gündüz ayırımı yapmaksızın dayanılması zor bir tempo ile çalıştığı için benim “Süpermen” dediğim, CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer.

Lafını eğip bükmeden söyleyen ve her zaman üreticinin yanında olan Gürer’e göre; fiyat artışlarının tek sorumlusu var: O da Türkiye’yi ve ekonomiyi yönetemeyen AKP iktidarı...

★★★

“Süpermen” vekil, “Gerçekler tüm çıplaklığıyla ortada. Ancak Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, bu gerçekle yüzleşmek yerine, olayı saptırıyor ve suçluyu dışarıda arıyor. Ekim sırasında atılan 2 bin 200 liralık DAP gübresi 12 bin 200 liraya çıktı. Şimdi gübreyi üreten ve AKP’yi en çok destekleyen müteahhit Mehmet Cengiz mi fiyat artırarak iktidarın ayağına çelme takıyor? Bu ülkede kimse dış güçlerin kim olduğunu bilmediği gibi, stokçuların kim olduğunu da bilmiyor! Madem dış güçler ülkemizde ekonomiyi maniple ediyor, madem stokçular fiyat artışlarına neden oluyor, o halde açıklayın bu dış güçleri, stokçuları biz de bilelim. Kim bu dış güçler, stokçular kim, neden açıklanmıyor?” diye soruyor.

★★★

Gürer çok haklı.

Geçenlerde İstanbul’un mahallelerinden biri haline gelen, mümbit topraklarıyla ünlü bir köye gittim.

Halen 7 emlakçının faaliyet gösterdiği köy kahvesinde sohbet ederken, bazı çiftçilerin ata yadigarı topraklarını ekmekten vazgeçip, tarlalarını yok pahasına sattıklarını, traktörlerini de elden çıkardıklarını öğrendim. Maliyet artışlarına zar zor dayanan bazıları da ilk kez bu yıl ekim gübresi atamadıklarını söylediler. Daha önceden tanıdığım bir kişiyi göremeyince sağlığını merak ettim. Önce birbirine bakıp kaçamak cevaplar verdiler. Israrım üzerine de “Sağlığı iyi ama kahveye çıkacak yüzü yok. Çünkü veresiye içtiği çayların parasını aylardır ödeyemiyor!..” dediler.

★★★

Köyden ayrılırken “Burada stokçu var mı?” diye sordum. Kahveci acı acı güldü ve; “Var Uğur Bey var...” dedi. “Yakında kuru soğan ekmeğe mahkum olacaklarını düşündükleri için evlerinde yeterince soğan saklayanlar var!..”