“Kimi yeşil,

Kimi beyaz,

Kimi mavi,

Kimi de gri önlüklü, maskeliydiler...

Tıpkı astronotlar gibi, gözleri dışında kalan her yerleri örtülüydü...

★★★

Erkek, kadın fark etmiyordu.

Gözlerinde arıyordunuz şefkati, sevgiyi,

Dillerinde tatlı sözleri...

★★★

Tedavi süresince, ilgili miydiler? İlgili...

Özenli miydiler?  Özenli...

Üzerinize bir yaprak gibi titriyorlar mıydı?  Titriyorlardı...

★★★

11 Aralık 2020 gecesi ateş, halsizlik, kırgınlık belirtileriyle Celal Bayar Üniversitesi Hastanesi’ne gittim.

12 Aralık sabahı, Sağlık Bakanlığı’ndan gelen ve ‘Testimin pozitif olduğunu, filyasyon ekibi gelinceye kadar evden çıkmamam gerektiğini’ bildiren mesaj telefonuma düştü.

★★★

Birkaç saat sonra filyasyon ekibi ilaçlarımı getirdi.

İlk gün 8X8

2. gün 3x3

3. gün 3x3

4. gün 3x3

5. gün 3x3 alarak, 10 günlük evdeki karantina süremi tamamladım.

★★★

Karantinamın kaldırıldığı mesajı gelince, kendimi kırlara attım.

11, 12, 13. gün halsizlik, iştahsızlık, ateş, nefes almakta güçlük ve 2 adım sonra durup dinlenmeler başlayınca, 15. gün hastaneye gidip göğüs BT’si ( Bilgisayarlı Tomografi) çektirdim.

Aman Allah’ım ne göreyim?

Ciğerlerim buzlu cama dönmemiş mi?

Virüs akciğerlerde tutunmuş, zatürreye çevirmiş!..

★★★

15. gün hastaneye yattım.

Kortizonlu, kan sulandırıcı iğnelerle odada 5 gün süreyle tek başıma kaldım.

5. günün sonunda çıktım.

Dışarıda özel bir doktorun gözetiminde zatürre tedavimi devam ettirdim...

★★★

Bu yazıyla anlatmak istediğim, Sağlık Bakanlığı’nca yürütülen sürecin, hastalığın 11, 12, 13. gününde göğüs filmi çekilmeden sonlandırılmasındaki EKSİKLİK!

Zira karantina süresinin bitiminde ‘iyileştin’ denilerek sokağa salınan kişilerin büyük bir bölümünde maalesef zatürre gelişiyor.

Tedavi süreci uzadığı gibi, yaşam savaşını ya kazanıyor, ya da yeniliyorsun!..

★★★

Hiç dilemem ama eğer bu hastalığa yakalanırsanız, karantina sonunda mutlaka, ama mutlaka göğüs filmi çektirin.

Çünkü zatürreyi baştan yakalayıp tedavi etmek, yaşam şansınızı arttırır.

Covid-19’un pençesinde ölümle kalım arasında gidip gelenler ne demek istediğimi çok iyi bilirler...

★★★

Sağlığınızda, mutluluğunuzda, hiçbir şey ‘EKSİK’ olmasın.

Sosyal mesafeyi, maskeyi, temizliği unutmadan, hiçbir sağlık önerisini ‘EKSİK’ bırakmadan ve kendi doktorunuz kendiniz olarak!

Kalın sağlıcakla...”

★★★

Okuduğunuz günlüğün sahibi Manisaspor’un unutulmaz kaptanlarından Bülent Hasgönüllü...

Kendisine geçmiş olsun diyor, herkesin kendi doktoru olması gerektiği görüşüne ben de katılıyorum.

★★★

Zira Sağlık Bakanı Prof. Dr. Fahrettin Koca’nın Twitter mesajları ve perdelenmiş turkuaz tablolarla yürütmeye çalıştığı salgınla mücadele politikasının başarısızlığı ve fiyaskoya dönüşen aşı konusu, hepimizi maske, mesafe ve hijyen konusunda daha özenli olmaya zorluyor...