Çocukları ilkokula giden veliler, bir türlü bitmeyen yaz saatinden çok dertliler.

Dahası, çocuklarını her sabah ağlayarak uyandırmak zorunda kaldıkları için tarifsiz üzüntü içindeler.

Örneğin torununu gözyaşları arasında okula göndermenin iç burukluğunu yaşadığını belirten bir büyükbaba bakın yetkililere nasıl sesleniyor:

“Son birkaç yıldır kışın da uygulanmakta olan yaz saati nedeniyle, günlerin epeyce kısaldığı şu süreçte tüm çalışanlar ve özellikle de küçük çocuklar, sabahları gün ışımadan uyanmak ve okul yollarına düşmek zorunda kalıyorlar. Önümüzdeki kış günlerinde bu eziyet daha da artacak. Bu durumun, vücudun doğal sistemine ve biyolojik saat işleyişine aykırılığı göz önüne alındığında; salgın sürecinde zaten ruhen ve bedenen yıpranmış, zayıflamış olan bünyelerde ve özellikle de küçük yaştaki çocuklarda, ilave ruhsal-bedensel sorunlara neden olacağı apaçık bir gerçek.

★★★

Yaz saati uygulamasını kışın da devam ettirenler, metabolizmanın doğal işleyişine aykırı bir durumu zorla bedenlerimize kabul ettirmeye çalışıyorlar!

Zira bilindiği gibi karanlıkta vücudumuz, melatonin adı verilen bir hormon salgılar. Melatonin biyolojik saatimizi düzenler, kanımızdaki glikoz seviyesini, kan basıncını ve vücut sıcaklığını düşürür ve sağlıklı uyku koşulları sağlar. Güneşin doğuşuyla birlikte gözlerimizdeki optik sinirler ışığı algıladıklarından melatonin seviyesi düşmeye başlar ve uyanırız. Uyandığımızda bu hormon, yerini kortizole bırakır. Böylece vücut sıcaklığı, kandaki glikoz seviyesi ve kan basıncı artar ve gün başlar. İşte tam da bu yüzden az miktar da olsa ışıkla uyumak, yetersiz uykunun önemli nedenlerinden biridir. Işık demek, melatonin ve kortizol seviyeleriyle oynamak, yani kalitesiz uyku demektir. Aynı şekilde kör karanlıkta kalkmak da vücudun doğal işleyiş sistemine aykırıdır. Bu durum, olumsuz ruhsal değişiklikler, depresyon, halsizlik, metabolizmanın zayıflaması ve hastalıklara davetiye olarak karşımıza çıkar.

★★★

Yaz saati nedeniyle zorla uykudan kaldırılarak okula gönderilen küçük yaştaki çocukların ilk ders saatlerinde uyukladıkları, derslere ve konulara uyum sağlayamadıkları da eğitimciler tarafından sürekli olarak dile getiriliyor. Ancak ne yazık ki enerji tasarrufu gerekçesiyle -ki bu konu da tartışmalıdır, zira sabah erken kalkıldığında aydınlatma ve ısıtma ihtiyacı daha fazla olmaktadır- bu hususlar göz ardı ediliyor ve uygulamanın yarattığı ciddi sağlık sorunları önemsenmiyor!..

★★★

Uğur Bey,

Küçük çocuklarımız için çok önemli ve acil olan bu konuyu lütfen sürekli olarak gündeminize alın. Böylece hazırlanmakta olan enerji ağırlıklı torba yasa tasarısına gerekli hükmün konulması ve kış saatine geçiş mümkün olabilir. Bu değişiklik sağlanamadığı takdirde ise en azından ilkokullar için sabahları okula gidiş saatinin bir saat ileriye alınması, sorunu bir ölçüde de olsa çözebilir.

İnanın bu değişiklikle milyonlarca çalışan veli ve küçük öğrenci ile onların ailelerine çok büyük bir yarar sağlanmış olacak.

Değerli katkılarınız için şimdiden engin teşekkürlerimi sunarım...”

★★★

Büyükbaba çok haklı.

Bilge boşuna “İnsandan uyku ve ümidi aldığınızda onu dünyanın en bahtsız ve perişan kişisi haline getirmiş olursunuz!” dememiş!..

Hele uykuyla büyüyen küçük çocukları...

Kurtarın onları bu yaz saati kabusundan!..