-Anlam en değerli ağırlıktır.-

Hukuk alanında en bağışlanmaz durum ve tutum, Anayasa’ya aykırılıktır. Böyle bir sakınca, onarılamaz, giderilemez, savunulmaz, belirgin çelişkidir. Kanımızca, Anayasa’nın çok belirgin cumhurbaşkanlığı andındaki “TARAFSIZLIK” ilkesi, kimi AKP’lilerin yaptığı gibi hiç olmayacak biçimde yorumlanıp değerlendirilerek anlamında ve işlevinden saptırılmakta, bu aykırılığı savunanlar siyaset tarihimizde eleştirilerle sorumlu durumda kalmaktadırlar. Yine içtenlikli kanımızca, cumhurbaşkanlığında oturan bay RTE’nin parti ilişkisi andına tümüyle aykırıdır. “TARAFSIZLIK” ilkesini günümüzdeki konumu ve parti genel başkanlığı sıfatıyla savunmanın geçerli bir yanı yoktur. Konumdaki aykırılık görevi gölgeleyen bir sakat direniştir.

Anayasa’ya aykırılıklar en belirgin, en büyük, en bağışlanamaz ve geçiştirilemez hukuksuzluktur. Hukuk devleti yapısında böyle bir sakatlık asla benimsenemez, uygun bulunamaz. Ulusal hukukun kaynağı ve dayanağı durumundaki Anayasa’yla çelişen, çatışan konum ve durum en ağır hukuk dışılıktır. Anayasa’nın hem “YÜRÜTME” başlıklı ikinci bölümünde ki 103. Maddedeki cumhurbaşkanı andında vurgulanan “TARAFSIZLIKLA..” hem de 104. Maddenin birinci fıkrasında geçen “Türk Milleti’nin birliğini temsil” açıklığıyla bağdaşmayan bir parti temsiliyle günümüzdeki durumun Anayasa’ya aykırılığı çok belirgin, çok açıktır.

Bir parti lideri ya da temsilcisi asla tüm ulusu temsil edemez. Bu doğrultuda bir sav asla geçerli olamaz ve ciddiye alınamaz. Anayasa katındaki aykırılık asla hoş görülemez, bağışlanamaz. Anayasa’ya aykırılık durumunda and Anayasa saygısı geçerliliğini yitirir. Bu açık, büyük aykırılık hiçbir savunmayla giderilemez, geçiştirilemez ve uygun görülemez. Anayasa’ya aykırılık kaynakta, temelde, genelde hukuk dışılıktır. Hukuka aykırılıklar konusunda Danıştay emekli Başkanı Nuri Alan’ın Cumhuriyet Gazetesi’nde yayımlanan doyurucu ve etkili yazıları günümüzdeki aykırılıklarla çarpıklıkları ayrıntılı biçimde eleştirilerle ortaya koymaktadır.

Ulusal andı içeren bir hukuksal metin olarak Anayasa’da aykırılıkların, çelişkilerin varlığı, giderilmesi öncelik taşıyan bir sorundur. Toplumsal, ulusal, hukuksal çizgilerin, eşiklerin ve ufukların ocağı olan Anayasa bir hukuk anıtı olarak değerlendirilmeli ve yaşamın aydınlık kaynağı olmalıdır. Yaşamın çekilebilir olması, insanlarla olanaklar ve sorunlar karmaşasındaki direncine bağlıdır. Her şeyin başında insanlığa hizmet ağırlık taşır. Hukuksuzluklar yaşama ve yapıya yönelik en kötü yaklaşımlardır. Darwin’in kuzeni F. Gayton’un yaratıcısı olduğu öjenizm (idealizm-üstün insan arayışı) düşündürüp duygulandırmalıdır. Örnek alınacak daha nice değerler, görüşler uygulamalar vardır.

Toplumsal yapıyı gölgeleyen nice çirkinliklerden biri de hayvanlara kıyım (katliam)dır. İnsanlık nitelik ve gereklerine aykırı tutum ve davranışlarla yapılan bağışlanmaz kötülüklere ilişkin yürek burkan haberlerle görüntüler yayınlarda yer aldıkça insan utanıyor. Canlılara yönelik kötülükler insanlık karalarıdır. Zorunlu olmayan, yararlı olmayan, ezici ve üzücü yaklaşımlar vahşettir, insanlık dışıdır.