Yaşamın en karanlık zamanı, sevip saydıklarını yitirdiği andır. Sınırını Tanrı’nın çizdiği “ömür” yaşam sürecidir. Sağlığımızda değerini yeterince bilemediğimiz yakınlarımız ve tanıdıklarımız öbür dünyaya göçtüklerinde duyduğumuz acı bizi kendimize getirmede etkin olabiliyor. Katı yürekliler için pek önemi olmayan ölüm gerçekte bir derstir, bir uyarıdır ve bir etkendir. Kendimize gelmemizde, ilişki kurup sürdürmemizde büyük bir yeri olan sonuç yaşama hakkını vermekte de etkin bir öğretidir.

Dilimizde önemli bir yeri olan “Ateş düştüğü yeri yakar” sözü toplumsal yaklaşımda bir gerçeği vurgular. Ancak ilişki düzeyi akrabalık, dostluk ve arkadaşlık bağlarıyla değil, insanlık değerleriyle de anlam kazanır. Sevip saydıklarımızı, yakınlarımızı yitirdiğimizde duyduğumuz acı bizi eğitir, güçlendirir.

Yitirdiklerimizin arkasından üzüntümüzü, pişmanlıklarımızı ve anılarımızı dile getirir, onlara rahmet dilerken kendimizi de uyarırız. Ölüm bazen de bir kurtuluştur. Tüm bunlara karşın bu doğal sonuca katlanmanın güçlüğü yadsınamaz. Ben bu sonsuza göçüşlerini üzüntüyle karşıladığım büyüklerimizi anarak, yaşayarak bize yaşattıklarını anlatmak istiyorum. Aile yakınlarım ayrı.

İlkokul öğretmenlerim: Ömer Sayılgan, Ahmet Demirel, Şevki Öngör. Ortaokul öğretmenlerim: Korkut Araz, Ahmet Özbaylı, Neriman Atay, Turan Bardız, Bekir Ulusoy, Lütfi Turhan, Halide Onay, Abdullah Özel. Lise öğretmenlerim: Adnan Çakmakçıoğlu (Ardağı), Macide Yoğurtçuoğlu, Nuran Doğu, Naci Paksöz, Bedriye Adıgün, Ahmet Takinacı Ârif Sökmen, Bedri Süer, Vahit Erhan, Mahmut Yılmaz. Hukuk Fakültesi öğretim üyelerimiz: Muvaffak Akbay, Coşkun Üçok, Yavuz Abadan, Hamide Topçuoğlu, Esat Arsebük, Sabri Şakir Ansay, Bülent Nuri Esen, Mukbil Özyörük, Necip Bilge, Yaşar Karayalçın, Kemal Arar, Hikmet Belbez, Süheyl Derbil, Zeki Mesut Alsan, Hüseyin Cahit Oğuzoğlu, Adnan Öztürel, Kemal Gürsoy, Turgut Kalpsüz.

“Ölüler biz andıkça yaşar” sözü sonuç gerçeğinin duygusal anlatımıdır. Sınıf arkadaşlarım Prof. Dr. Uğur Alacakaptan ile Prof. Dr. Seza Reisoğlu ve bizden bir sınıf önde Prof. Dr. Adnan Güriz de andıklarımın yaşayan genç kadrosudur. Rahmetli Turgut Akıntürk de. Aramızdan çok erken ayrılan Hukuk Fakültemiz dekanlığını da yapan Özcan Karadeniz’i unutmak olanaksız. Arkadaşlıkların en güzelleri okul, askerlik ve yol arkadaşlığıdır. Sonsuza göçenlere Tanrı’dan engin rahmet, yaşayanlara da sağlıklı uzun ömür diliyorum.

YENİ YAYINLAR

- Kemal Sinan ÖZMEN’in “Döngü/Bir İnsanlık Üçlemesi-Göklerden Gelen Umut” adlı,

- Ayla ÖNAL’ın “Siranuşun Mızıkası” adlı,

- Umut TAYAN’ın “AMBROSIA” adlı romanlarıyla

- Özgür DOĞAN’ın “Sevgili Katilim” adlı polisiye romanı,

- 1923 Historia Tarih ve Kültür Dergisi’nin “Kadın Nedir? ‘Cins-i Lâtife Tarihsel Bakış” adlı BİLGİ YAYINEVİ ürünleri.

- Prof. Dr. Haydar BAŞ’ın “Millî Ekonomi Modeli-Sosyal Devlet -Milli Devlet” adlı kitabı İCMAL Yayıncılık ürünü.

- Rıza ZELYUT’un “Kirlenme” adlı kitabı TOPLUMSAL Yayınları ürünü.

- Yakup GÖZÜBÜYÜK’ün “Üstad Ahmet Akgül’ün Özgeçmişi ve Öğretileri” adlı kitabı kişisel yayını.

- Ahmet AKGÜL’ün “Erbakan’dan İntikam Alanlar”, “Kemalizm-Tayyibizm Kavramları ve Çelişkili Kurguları”, “İnsanın Yozlaşması- 9. Baskı” adlı kitapları kişisel yayını.

- Şenol ÇARIK’ın derlediği, değerli iktisatçıların ve yazarların makalelerinin yer aldığı “Bitmeyen Kriz” HALK Kitapevi ürünü.

- “Felsefe Tartışmaları” adlı dergisiyle Ülkemizde felsefenin alan bulmasına önemli katkı sağlayan, 2007 yılında aramızdan ayrılan Vehbi HACIKADİROĞLU’nun anısına 29 ismin katkısıyla hazırlanan “Bir Felsefe Feneri” adlı kitap TARİHÇİ Kitabevi’nin ürünü.

- Araştırmacı yazar Yaşar DİLENÇ’in “Başörtüsüne Türban Darbesi” adlı kitabı TOGAN Yayınları’nın yeni ürünü.

- Dış Politika Danışma Kurulu Üyeliği de yapmış emekli Büyükelçi, Türkiye’nin ilk Türkmenistan Büyükelçisi Selçuk İNCESU’nun anılarından oluşan “Anavatan Türkmenistan” adlı kitabı İLERİ Yayınları’nın ürünü.