Ulusal varlığımızın güneşi olan ATATÜRK’ümüzün en büyük, en anlamlı armağanı CUMHURİYET’tir. Padişahlık ve halifelik önerilerini elinin tersiyle itip laik Cumhuriyet’i kurarak ıramıza (karakterimize) en uygun yönetim biçimini gerçekleştirme çabası, tanımı güç bir erdemdir. Gününün koşullarında, eşsiz ve örnek başarısının ışıkları içinde kişisel hiçbir eğilime kapılmadan halk yönetimi olan Cumhuriyet’in ilanı, tarihimizin önemli aşamalarından biridir. “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk Ulusu denir” sözüyle anlamını ve değerini vurguladığı düzen, ATATÜRK’ün Türk Gençliği’ne kutsal emanetidir.

Türk basınının bayrağı sayılan CUMHURİYET GAZETESİ, bağımsız ve özgür niteliğiyle yayınını sürdürmektedir. İçeriğinin doyuruculuğu ve siyasal düzenin bozukluklarına karşı korkusuz ve duraksamadan savaşımı, uygarlık katkısının değerli parçasıdır. Başta Prof. Dr. Emre KONGAR olmak üzere ilgiyle izlenen tüm yazarları, yönetici ve muhabirleri basın özgürlüğü savaşının başarılı erleridir. Cumhuriyet gazetesinin Türkiye Cumhuriyeti’yle Türk Ulusu’na hizmeti Yunus NADİ, Nadir NADİ ve Doğan NADİ’nin kalemleriyle başladığı gibi içtenlik, sıcaklık ve başarıyla sürmektedir.

Okurlarının ve halkımızın desteğini yansıtan duyurular günlerdir adlarıyla yayımlanmakta, ilan dağıtımına ilişkin baskılara karşı çıkılarak basın özgürlüğü savunulmaktadır. Ulusal-toplumsal düzeyin göstergesi olan özgürlükler konusundaki duyarlık, halkımızın tepkisiyle birlikte özlemini de açıklamaktadır. İktidar kaynaklı açık ve üstü örtülü baskılar kınanmakta, yalaka sürüsünün değişik nedenli goygoyculuğu ve çıkarcılığı, duygu ve düşünce bağlamındaki düşük değeriyle karşılığını bulmaktadır.

Değişik yol ve yöntemlerle basın üzerindeki baskılar sürerken, koyu partizanlığın yakınmaları giderek yükselirken bağımsızlık ve özgürlük şövalyelerinin öncüsü sayılacak Cumhuriyet gazetesiyle okurlarının bağını koparmak olanaksızdır. Bu gerçeğe katlanamayan siyasal uyduların tüm çabaları boşunadır. Gazeteleriyle okurları arasındaki bağı koparmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Cumhuriyet gazetesinin Türk halkının gözündeki değerini kimse düşüremeyecektir.

Cumhuriyet bize bir Atatürk emaneti olduğu gibi Cumhuriyet gazetesi de bir Atatürk belgeliğidir. Atatürk’ün izinden hiç ayrılmadan özenle sürdürdüğü yayınlarıyla ulusumuza hizmetindeki içtenliği kutlanmaya değer bir örnek katkıdır. Yönetici ve yazarlarıyla birlikte tüm ilgililerinin çabaları ulusal aydınlığımıza en anlamlı hizmetlerden biridir. Başta 40 yıldan fazla bir süre aralıklı olarak yazılarımı yayımlayan ikinci sayfanın yöneticisi Sayın Sami KARAÖREN ağabeyimiz olmak üzere tüm cumhuriyetçilerin sağlıklarının ve başarılı hizmetlerinin kesintisiz sürmesini diliyorum. Ayrıca, Hukuk Fakültesi’nde sınıf arkadaşımız Ayten’in ağabeyi, değerli bilim insanı Prof. Dr. İlhan BAŞGÖZ’ün sağlık bakımı için ilgililerin gereken çabayı göstermesini diliyor ve bekliyoruz.




TEŞEKKÜR

Küçük kardeşim Süreyya Yücel ÖZDEN’in vefâtı nedeniyle ona rahmet, biz yakınlarına başsağlığı dileyerek acımızı paylaşan, cenaze namazında ve toprağa verilişinde yanımızda olan akraba, hemşehri, dost, arkadaş, meslektaş, tanıdık ve değerbilir tüm yakınlara  içtenlikle teşekkür ediyor, kendilerine sağlıklı, başarılı uzun ömür diliyor, saygı ve sevgilerimizi sunuyoruz.