-İnsanlığın olmadığı yerde adalet, adaletin olmadığı yerde insanlık olmaz.-

Yaşam aydınlığı insanın en yararlı açılımıdır . Sağlığı, başarıları, etkinliği, gücünü aldığı değerlere dayanır. Özgürlük ve esenlikle gerçekleşen mutluluk yaşamın en verimli kaynağıdır. Dünya günlerinin oluşturduğu ömür, insan varlığının toprak üstündeki süresidir. Ölçüsünü kimsenin bilemediği, kestiremediği zaman dilimi, doğumdan ölüme kadar geçen parçadır. Renklendirmek, değerlendirmek, etkin, yararlı ve verimli kılmak çabası insan doğasının yaşam çabasıdır. Çalışarak, okuyarak, etkinliklere katılarak, kiminde öncü, kiminde birlikte olduğu girişimlerle yaşamı daha çekilebilir duruma getirerek koşturmak yaşamın tadını almak, yaşama değer vermektir.

Bu anlayışla, bu yolda uğraşlar önce insanın kendisine sonra insanlığa karşı görevleri kapsamındaki açılımlar, açılımlardır. “Hazıra konmak” deyiminin sergilediği tembellik ile adamsendecilik toplumsal yaşamın zararlı uçları ve yönleridir. Yaşamı değerli kılmak, toplumsal yaşama ve bu yolla başkalarının yaşamına da olumlu, yararıl katkılarda bulunmaktır.

Çocuklara karşı işlenen suçlara etkin cezaları bir kez daha önermiştik. Geleceklerinin karartılmasıyla toplumun geleceğim karartılmaktadır. Çocuklarını koruyamayan, iyi yetiştirmeyen toplamların geleceği karanlıktır. topluma ve yaşama güvenin
sağlıklı olması için “Çocukluk insanın anayurdudur” sözünü anımsayarak gereken önemle soruna sarılmalıyız.

Yargı konusundaki duyarlık göstermelik olmamalıdır. Yargının etkilendiği, gölgelendiği, tartışılır sorunlarla gündeme geldiği zaman yaşam aydınlığımız yeter. En büyük ve en etkin yaşam güvencesi olan yargı hiçbir etkiye, kuşkuya, yanlılık ve sapmaya açık olamaz. Yargı namusun, onurun, bağımsızlığın, güvenin, varlığın, yaşamın, mutluluğun, sağlının en etkin koruyucusudur. “Yargı paketi” derken yargı paketlenmesin.

Güvenliğimizin koruyucusu kolluk güçleri de yurttaşı sıkıştıran, sopayla karşılayıp kovalayan, kelepçe takıp sürükleyen, sövüp sayan zorbalar değil, kamu düzenini koruyan görevlilerdir İnsanlık duygusu ve görev bilinci öncelik le devlet adına, güç kullananların sorumluluğudur. Devlet zorbalık yapmaz. Polisin kimi zaman sert davranışının görev gereği olduğu savunulamaz. Kolluk güçlerine tepki gösterilmesi kadar kolluk güçlerinin sert ve kaba davranışı savunulamaz. Yurttaşına saldıran, yurttaş mı döven, sarsaklayıp güç durumlara düşüren kolluk gücü olamaz. Yurttaşların boğazını öldüresiye sıkan kolluk gücü bağışlanamaz.

Atatürkçü Düşünce Derneği Afyon Şube Başkanlığı’nın da düzenleyicilerinden biri olduğu Ethem TEM Fotoğraf Yarışması’nın üçüncüsüyle Afyonkarahisar’ın gizli kalmış tarihsel dokusunun günyüzüne çıkmasını amaçlayan fotoğraf yarışması da anlamlı bir çalışmadır. İlgi çekeceği ve katılımın yoğun olacağı belirtileri şimdiden iz denmektedir. 26-30 Ağustos 1922’nin şanını yansıtacak çalışmalar hepimizi mutlu etmektedir.

★★★

BAŞSAĞLIĞI: Hukuk fakültesinden sınıf arkadaşım Prof. Dr. Gürgan Çelebican ile sanatçı Turgay Yıldız’ın zamansız ölümleri için kendilerine Tanrı’dan rahmet, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.