-Anmak, yaşamak, yaşatmaktır-

Türk Tarihinin şanlı sayfaları Atatürk’ün başarılarıyla nakışlanmıştır. Çok yönden olumsuz koşulları göğüsleyerek arkadaşlarıyla birlikte gerçekleştirdiği zaferle kurduğu Türkiye Cumhuriyeti, çağının en önemli devlet yapılarından biridir. Düşünce ve ruh yapısı, inancı ve direnciyle tümleşen seçkin kişiliği O’na askerlik ve siyaset alanında eşsiz kazanımlar sağlamıştır. Türk Ulusu’nun ırasına (karakteri) yaraşır atılımlar, bağımsızlık, özgürlük tutkusundan çağdaşlık gereklerine uzanan her alandaki yapılarla kanıtlanmıştır. Askerlikten eğitime, bayındırlıktan tarıma, sanattan spora, yollardan barajlara, sağlıktan adalete, her konuda ve sorunda bilimin ve çabanın ortak ürünleri birer madalya gibi yurdumuzun göğsüne yerleştirilmiştir.

Atatürk’ümüzün kotardığı atılımların, başta Kurtuluş Savaşı ve devletimizin kurulması olmak üzere, değerini bilmeyen, O’na saygıyla yaklaşmayan, değişik tür ve biçimde saçmalıklarla karşı çıkan bağnazlar, kötüleyen gerici ve yıkıcılarla siyasal alandaki aymazlar inanç perdesi altında çirkinliklerini yansıtan kinleriyle kararıyorlar. Kanımca O’na ve eserlerine saldıranların yurtseverlikleri, soy bağları, insanlıkları kuşkuludur. Bu topraklarda yaşayıp O’na karşı çıkan, O’nu karalayan, O’nu yadsıyan bir kimsenin bilincinde ahlakında bozukluklar olasılığı büyüktür.

Eşsiz büyüğümüzle kıvanç duyarak övüneceğimiz yerde, insanlığın ak yüzü, Türklüğün simgesi olarak bayrağımız gibi bağrımıza basacak, başlarımızın üzerinde güneş gibi tutacağımız yerde usdışı nedenler, akıl ve vicdanla bağdaşması olanaksız bahanelerle saldıran sapkınlar çıkıyor.

Ama biz, O’nun katında “sap gibi duran” lardan değil, sapasağlam, saygıyla, minnetle, özlemle, sevgiyle duranlarız.

ATATÜRK ve arkadaşlarının başarılarını, kazandırdıklarının anlamayan, bilmeyen, değerlendiremeyen, küflü alışkanlıkları nedeniyle içlerine sindiremeyen kimilerinin gözlerini cumhuriyet ışıkları kamaştırmıştır. Gerçekleri göremedikleri gibi anlamaları da olanaksız. Ağlarına düştükleri, kendilerini kaptırdıkları karanlık duygu ve düşüncelerle paslanmış amaçları, utandırıcı ortamlarını büsbütün bulandırıyor. Tiksindiren tutumları, konuşmaları ve kalkışmaları iyice bıktırıyor.

Soy bağlarının yabanlığı bilinenlerin Atatürk’e saldırmaları hem aşağılık duygularına hem de kıskançlıklarına dayanmaktadır. Yüce kişiliğine, eşsiz kahramanlığına, benzersiz devlet kuruculuğuna bağlı değeri kimseyle ve hiçbir nedenle tartışılamaz. Atatürk’ü olmanın, Atatürk’ten yana olmanın, Atatürkçü olmanın mutluluğu hiçbir mutlulukla karşılaştırılamaz ve ölçülemez. Bu bağlardan uzaklık en giderilmez yoksunluktur.

Böylesine saygın ve seçkin bir değerlerle O’nun çocukları, yurttaşları olmak erişilmez ve eşsiz bir mutluluktur. Yinelemek kıvanç duyuruyor: Atatürk bizim yaşam güneşimizdir. Değerbilir yurttaşlarımızın Zafer Bayramı’nı en iyi duygu ve dileklerle içtenlikle kutluyoruz.