Toplumsal aydınlığı gölgeleyip karartan olaylar birbirine eklenerek sürüyor. Giderek yoğunlaşıp ağırlaşan ekonomik sorunlara, covid-19 salgını nedeniyle getirilen sınırlamaların sıkıntıları eklendi. Eğitimden güvenliğe uzanan toplumsal alanda sağlık çalışanları başta olmak üzere ölümlerle sonuçlanan üzücü olaylar, siyasal alandaki karşıtlıklar, çirkin sertlikler ve sözler, anlamsız çıkışmalar ve suçlamalar artarak sürüyor. Toplumsal barışın açıkça göz ardı edildiği karanlık bir ortamda bulunduğumuz yarınlarımızı da olumsuz etkileyen sakıncalı bir gidiştir.

İletişim araçları yokluk ve yoksunluk içinde eğitim için tepelere çıkan ilkokul çocuklarını gösteriyor. Olanaksızlık başta ilgili ve sorumluların aldırışsızlığı, umursamazlığı çok düşündürücü. Salgın nedeniyle yitirdiğimiz yurttaşların acısı iyice sarsarken karşılaşılan olumsuzluk, tutarsızlık ve kırıcı durumlar sağlığı da etkiliyor.

Fetö’cülere ilişkin haberlerin ortaya koyduğu acı gerçek herkesi iyice düşündürmelidir. Zamanımızda kendini din önderi tanıtarak saçmalıklarını birbirine ekleyen bir adamın peşinden gidenlerin sayısı ürkütüyor. Aklı, ahlâkı, bilimi, gerçekleri bir yana bırakarak inanç sömürüsüyle yol almaya çalışan birinin peşine takılanlar, yakalanınca itirafçı olanlar, yirmi bini aşan izleyici, pişman olan, tutuklanan ve kaçanlarla kabaran sayının yüksekliği üzüyor. Aralarında eğitim almış, bilim adamlığı sıfatı taşıyanların da bulunduğu gözetilirse toplumsal yaranın ne kadar büyük olduğu anlaşılır. Hele ABD’nin onu barındırması, koruması..

2021 yılı bütçe görüşmeleri TBMM’nde tamamlandı. Geçen yılın harcamalarında Cumhurbaşkanlığına ilişkin rakamın yüksekliği dikkat çekerken bu yıl da örtülü ödeneğin kabarıklığı sırıtan bir yükseklik gösteriyor. Öte yandan Cumhurbaşkanına hakaretten altı yılda 128 bin soruşturma açıldığına ilişkin gazete haberi arasında A.N.Sezer döneminde 44, Abdullah Gül döneminde (2007-2014) 706 dava açıldığını öğreniyoruz. AKP liderine saldırı, sayılan durumların yargı aşaması su götürür sonuçlarıyla izlenmektedir. Halkımızın duyarlığı ve ilgisi önemlidir. Siyasal atraksiyonlarla gerçekleri kapatıp saklayarak, yalanları süsleyip şişirerek halkı aldatmak hiçbir zaman ustalık ve beceri değildir. Toplum yaşamını karartan aykırılıklar, çelişkiler, abartılar ve yalanlar er-geç gömülecekleri yeri bulur.

Demokrasiyi yalnız kendileri için benimseyen, başkaları, özellikle karşıtları için kıskaçtan başka bir şey düşünmeyenler kuralsızlığı yürüten tutucular ve gericilerdir. Üniversitelerin rektörlerini seçmesini bile uygulamadan kaldıran dayatmacıların yapay-sahte demokratlığı yalandan başka bir şey değildir.