-İyilikler kötülükleri engeller ve giderir.-

Yaşam aydınlığı mutluluğun kaynağıdır. Sağlıklı, başarılı, anlayış ve hoşgörü içinde geçen zaman dilimleri “Ömür” dediğimiz dünya sürecinin en tatlı bölümleridir. Anlayışsızlık, kavga, savaş ve kimi kötülüklerle çiğnenen günler yaşamın yeri doldurulmaz ve onarılmaz dilimleridir. Ne var ki yakınmalarımıza karşın onarım, düzeltme, hiç değilse yinelenmesinden kaçınma savsaklamaları düşünce ve üzüntü ağırlığını artırmaktadır. Karşılıklı ilişkilerde özenden, saygıdan ve güvenden uzak tutumlar toplum karanlığının koyulaşmasına neden olmaktadır. Birlikte yaşamanın, toplumsal çatının güneşli olmasına bağlı bulunduğu asla unutulmamalıdır.

Siyasetin ağırlığını koyduğu, kimi zaman düzenlemeye çalışırken daha kötü duruma düşürdüğü toplum yaşamının karanlığı yıkıcıdır. Kişisel çıkarlar ve partizanlıkla bulandırıp kötüleştirdikleri ortamın sorumlulukları bir yana toplumsal barışa, ulusal dayanışmaya verdikleri zararlarla büsbütün istenmez duruma düşerler. Kendi içinde karanlıklar kuyusunda bocalayanlar ulusa ve ülkeye yararlı olamazlar.

Ciddî, disiplinli, tutarlı, terbiyeli ve etkin yöneticileri bu özelliklerin dışında olanlar sevmezler. Yönetim biçimini, düzenini eleştirirler. Hattâ karşıtlıklarını söylentilerle yoğunlaştırırlar. Düzen bozucu girişim ve kalkışmalarda bulunurlar. Toplumsal barışın, ilişki düzen ve dengesinin savsaklandığı yerlerde verimli sonuçlar almak güçleşir, hattâ olanaksızlaşır. Kişisel ilişkiler, görev düzeni ve yetki sınırlanması çalışma yaşamının temel ilkeleridir. Çalışma barışı bu nedenlerle çok özen isteyen bir denge kurumudur. Uygar tutum ve davranışlarla, anlaşmazlıkta bile insancıl yaklaşımlarla sorunlara çözüm aramak çabası nitelik düzeyinin göstergesidir. Bu nedenlerle kavgayla değil, ayrılık ve aykırılıkları giderme çabasıyla, uyuşmazlıkları uygar girişimle, karşıtları geçerli etkinliklerle gidermek gerekir. İstediği sonucu elde etmek için kavga yolunu seçmek uygarlıkla asla bağdaşmaz.

Son günlerde emekli kimi komutanlara yönelik cezaevi uygulamalarını asla uygun bulmuyorum. Adalete siyaset karıştırılırsa, siyasetin gölgesi düşerse en büyük kötülük, en büyük sakınca, en onarılmaz bozukluk gerçekleşmiş olur. Devletin temeli olan adaletin kuşkularla değerlendirilip yaralanması giderilmez boşluklar ve yıkımlara neden olur.

Tüm çabalara karşın aşıdan kaçınanların kendileri başta yakın çevresini, hattâ uzaktakileri bile virüse yatkın duruma düşürmeleri asla bağışlanamaz. Toplum yaşamını sakıncalara taşıyan bağnazlıklarla savsaklanan aşı sorunu yurttaşlık sorumluluğuyla değerlendirilip çözümlenmeli, başkalarını düşünme erdemi gereği aşılanma geciktirilmemelidir. Özellikle geleceğimizin güvencesi çocuklarımız özenle korunmalıdır.

DEĞİNİ

Yargıtay yeni binasının Diyanet İşleri Başkanı’nın duasıyla açılmasını uygun bulmak güçtür. Bağımsız ve tüm inançlar karşısında yansız olan, eşitlik ve insanlığın koruyucusu olan yargının yeni çalışma yerinin dinsel görünümlü açılışı düşündürücüdür.