Türbeye saygıdan bahsediyorlar.

Çorum’da 700 yıllık Ergülü Baba türbesi’ne haciz koydular.



Kahramanmaraş’ta camiyi haczettiler, icra iflas müdürlüğü tarafından açık arttırmayla sattılar birader.



İzmir Bergama’da Ayaskent mezarlığına haciz koydular.

İstanbul Fatih’te Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan Yavuz Sultan Selim camisi’nin borcu var diye elektriğini kestiler.

Eskişehir’de Battal Gazi türbesi’ni güya restore ettiler, türbeye Amerikan mutfak koydular, müteahhit Amerikan mutfağın parasını ödemedi, olan Battal Gazi’ye oldu, türbenin elektriğini kestiler.

Ankara’da mezar taşlarını ve tabutları haczettiler, adliye mezat salonunda açık arttırmayla sattılar.

Kars’tan Ardahan’a cenaze taşıyan cenaze arabası, trafik kontrolünde durduruldu, hacizli olduğu anlaşıldı, cenaze arabası bağlandı, yediemin otoparkına çekildi, merhumu başka arabayla götürdüler.

Malatya belediyesi Hollandalı firmaya arazi sattı, Hollandalı firma arazi üstündeki camiyi dozerle yıktı.

Rize’de Edirne’de Giresun’da Niğde’de borç yüzünden camilerin elektriğini kestiler, hoparlörler çalışmadığı için ezanlar duyulmadı.

Akp’li Üsküdar belediyesi, Akp’li Esenler belediyesi, cami sattı.



Minareden dombıra çaldılar.



Gaziantep’te caminin içinde futbol oynadılar, çift kale maç yaptılar.

Muğla’da caminin içine file kurdular, badmington turnuvası düzenlediler.

Antalya’da caminin içine file kurdular, tenis oynadılar, voleybol oynadılar, müftü bile oynadı.

Adana’da caminin içinde karate kursu açtılar, antrenman yaptılar.

İskenderun’da camide antrenör eşliğinde aerobik yaptılar.



Türbeye girip, Melikgazi’yi yediler...

Haberi Anadolu Ajansı servis etti, “Melikgazi’yi çorba yaptılar, Melikgazi’yi aganigi ilacı yaptılar” manşetleri atıldı.

Çünkü, sayın devlet büyüklerimizin “din şuuru”nu örnek alan sayın ahalimiz, Kayseri’deki türbeye gizlice giriyor, Melikgazi’nin mumyasından küçük parçalar tırtıklıyor, şifa niyetine çorba yapıyordu. Çocuğu olmayan kadınların, rahmetli Melikgazi çorbasından içer içmez hamile kaldıkları rivayet ediliyordu.

Melikgazi’nin dişlerini söküp, öğütüp, çay gibi kaynatıp içenler vardı.

Sayın devletimiz müdahale edene kadar Melikgazi’nin sol kolunu komple koparıp götürdüler.



Marmaris’te din alimi Çağbaba’nın türbesi olarak bilinen ve adaklar adanan piramit şeklindeki mezar, Karyalı gladyatör Diagoras’ın anıt mezarı çıktı iyi mi... Sayın ahalimizin yıllardır gladyatöre hatim indirdiği anlaşıldı.



Akp’li belediye binasının önüne Kabe maketi kurdular, Hira mağarası maketi kurdular, peygamberimizin evinin maketini kurdular, maket Kabe’yi tavaf edenlere zemzem suyu ikram ettiler.

Akpli bir başka belediye, maketten hicret parkuru düzenledi, seçmenleri rehber eşliğinde maket Mekke’den maket Medine’ye götürdüler, yol boyunca maket Kabe’yi, maket Merve tepesini, maket Safa tepesini gösterdiler, dekor olarak Ümmü Mabed çadırı kurdular.



Camide miting yaptılar.

Mihrapta imamla beraber seçim konuşması yaptılar.

Ramazan ayında mahyalara belediye başkanlarının ismini yazdılar.

Hazreti Muhammed’e Akp amblemiyle nüfus cüzdanı çıkardılar.

Kabe’de parti tezahüratı yaptırdılar, siyasi slogan attırdılar.

Akp mitingine katılmanın farz-ı ayn hükmünde olduğunu, yani, dinimizin kesin emirlerinden olduğunu söylediler.

İslami kaideye göre Akp’ye oy vermek İslam’ın gereğidir, iman bunu emreder dediler.

Referandumda evet çıkacağına dair hadis-i şerif var dediler.

Peygamberimize saygı için okunan salavat’ı asrın liderimize monte ettiler, “Recep Tayyip Erdoğan salli ala Muhammed” diye okudular.

Tayyip Erdoğan’a dokunmak ibadettir dediler.

Tayyip Erdoğan Allahu tealanın bütün vasıflarını üzerinde toplayan lider dediler.



Kabe şeklinde pasta yapıp, yediler.

Kuran’ı Kerim şeklinde pasta yapıp, yediler.



İftar sofralarını şarkıcılarla türkücülerle gazinoya çevirdiler.

Kutsal toprakları ihale dağıtım merkezi haline getirdiler, kocaları ihale kovalayan dümenden türbanlı sosyetik hanımlar umre dönüşünde free shop’ta viski alırken fotoğraflandı.

TOBB yönetim kurulu TOBBluca umreye gitti, TOBB başkanı imam oldu, yönetim kurulunu baştan aşağı zemzemle yıkadı, bol bol fotoğraf çektirip gazetelerde yayınlattılar, dönüşte viskiyi bırakacaklarını müjdelediler.



Peygamber ocağına kumpas kurdular.

Cami bombalayacaklar dediler.

CIA casusu imamlara “ne istediniz de vermedik” dediler.



“Haram parayla, yolsuzluk parasıyla hacca gidilir mi?” diye soruldu, “helaldir gidilir” diye fetva verdiler.

“Hırsızlık, dolandırıcılık, fuhuş, uyuşturucu parasıyla yapılmış camide namaz kılınır mı?” diye soruldu, “caizdir” dediler.



Asrın liderimizin mitingi uzadı, namaza geç kaldı, namaz kılacağı camide ezanı beklettiler, asrın liderimiz mitingini tamamlayıp nihayet geldi, ezanı 50 dakika gecikmeli okudular.



Camide biber gazı sıktılar.



Türbeye saygıdan bahsediyorlar... Süleyman Şah türbesi’ni ve Süleyman Şah saygı karakolu’nu sırtlayıp, kaçtılar.