Bir sahil beldemize tatile gelen Hollandalı turist, omzuna Türk bayrağı yaptırmak istedi, önüne çıkan ilk dövmeciye girdi, dövmeci terör örgütü mensubuydu, Türk bayrağı yerine Pkk bayrağı kazıdı, turist polise gitti, şikayetçi oldu, dava açıldı, ama o zamanlar sayın hükümetimiz açılım başlatmıştı, Pkk bayrağını suç olmaktan çıkarmışlardı, aman terör örgütüne ayıp olmasın diye örtbas ettiler, yanlışlık olmuş deyip, tutuksuz yargılanan dövmeciyi affa soktular.



Gene açılım dönemiydi, her yere Pkk bayrağı asıyorlardı, vatandaşlar da suç duyurusunda bulunuyordu, şak... Savcılık takipsizlik kararı verdi, “sarı kırmızı yeşil renkleri Pkk sembolü olarak algılamak doğru değildir, Senegal’in Gana’nın Kamerun’un Bolivya’nın Benin’in Gine’nin bayrağı da sarı kırmızı yeşildir, bu renklerdeki poşu ve posterleri Pkk sembolü olarak algılamak paranoyadır” dedi.



Bilahare, devran döndü, açılım bitti, Barzani’yi protesto edip Kürdistan bayrağı yakmaya kalktılar, ama bayrakları karıştırdılar, Kamerun bayrağı yaktılar.



Ankara’da ihbar yağdı, Pkk bayrağı takılmış otomobillerin konvoy halinde şehir turu attığı söylendi, polis alarma geçti, polis telsizlerinden “malum bayrak şu bulvarda, malum bayrak şu caddede” diye takip anonsları yapıldı, bilahare vaziyet anlaşıldı, meğer, Senegal cumhurbaşkanı resmi ziyaret için Türkiye’ye gelmişti, Esenboğa’dan Çankaya Köşkü’ne giderken yanlış anlaşılmıştı.



Ermenistan bayrağı yakalım derken, Kolombiya bayrağı yaktılar.



Anadolu uygarlıkları hakkında belgesel çekmeye çalışan televizyon ekibi, Kayseri Kalesi’ne Bizans bayrağı asma gafletinde bulundu, Bizanslı kıyafeti giyen figüranlar yumruklandı, ekmek çarpsın Türk’üz diye yalvardılar, nafile... Taksi durağından temin edilen Türk bayrağı surlara çekildi, hep birlikte İstiklal Marşı okundu.



Cuma namazı çıkışında tekbir getirilerek Amerikan bayrağı yakıldı, etraftan duyan koştu, sivil polisler müdahale etti, Amerikan bayrağı yakanlar gözaltına alındı, meğer, “Hacı” adıyla televizyon dizisi çekiliyordu, Amerikan bayrağı yakanların dizi sanatçıları olduğu ortaya çıktı.



19 Mayıs’ta balkona İngiliz bayrağı asıldı diye infial yaşandı, polis çağırıldı, meğer, bayrak filan olmadığı, bayrak desenli havlu olduğu, kurusun diye balkona asıldığı ortaya çıktı, üstelik, havluyu asan kişinin İngiliz bile olmadığı, İranlı olduğu anlaşıldı.



Rusya’yı protesto etmeye kalktılar, bayrakları karıştırdılar, Beyoğlu’ndaki Rusya konsolosluğu yerine Hollanda konsolosluğuna yumurta fırlattılar. Hollanda konsolosluğu tweet attı, “gene binaları karıştırdılar, ne zaman Rusya’ya öfkelenseler bize geliyorlar” dedi.



Hollanda’yı protesto etmeye kalktılar, mavi beyaz kırmızı renkleri benzettikleri için Fransa bayrağı yaktılar.



Fransa’yı protesto etmeye kalktılar, gene mavi beyaz kırmızı renkleri karıştırdılar, Rusya bayrağı yaktılar.



Bayraklar konusunda ciddi sorunumuz var.

Ya tanımıyoruz, ya ülkeleri karıştırıyoruz, ya renkleri karıştırıyoruz.



Ama, hal böyleyken...

İstanbul valisi açıklama yaptı.

“Lgbti bayrakları ele geçirdik” dedi.



Tam isabetti.

Bayraklar hakikaten Lgbti’ydi.

Troller zafer çığlıklarıyla inledi.



Pkk’dan Bizans’a, Kamerun’dan Hollanda’ya, Rusya’dan Fransa’ya, Ermenistan’dan Britanya’ya, hiçbir bayrağı tanımıyorlar.

Sadece Lgbti bayrağını karıştırmıyorlar iyi mi.

Nasıl bir meraksa artık...

Bir tek onu görür görmez tanıyorlar!