Antikahraman diye bir kavram var.

Kahramanın zıddıdır.

Suç dünyasında yeralan bir insandır ama, sevilen bir suçludur.

Al Pacino tarafından canlandırılan Michael Corleone mesela, The Godfather, Sicilya kökenli Amerikan mafya babasıdır, acımasızdır, kanun tanımaz, buna rağmen seyirci tarafından kötü adam olarak algılanmaz.

Johnny Deep tarafından canlandırılan Jack Sparrow, adı üstünde Karayip korsanıdır, deniz haydutu olmasına rağmen, saç modeli, dövmeleri, takıları, makyajı, özellikle gençler tarafından taklit edilir, korsan rol model’dir.

Spagetti Western tabir edilen kovboy filmlerinde, Clint Eastwood’un canlandırdığı kurgusal karakterler, aslında antikahramandır.

Gangster filmi Belalılar’ın yakışıklı dolandırıcıları Paul Newman ve Robert Redford, antikahramandır.

Yine Paul Newman ve Robert Redford tarafından canlandırılan, vahşi batının efsanevi suç ikonları Butch Cassidy ve Sundance Kid, düpedüz banka soyguncusudurlar, ama seyirci nazarında sempatiktirler, antikahramandırlar.

Televizyon dizilerinde de çokça vardır.

Adli tıp uzmanı seri katil Dexter, antikahramandır.

Breaking Bad’te metamfetamin ticareti yapan kimya öğretmeni Walter White, antikahramandır.

Çizgi film The Simpsons’ta otoriteye saygısız Bart Simpson, antikahramandır.

Edebiyatta örnekleri sayısızdır.

Yaşar Kemal’in İnce Memed’i, eşkıyadır, antikahramandır.

Shakespeare’in Dostoyevski’nin eserlerinden antikahraman fışkırır.



Bir de süper kahramanlar vardır.

1930’lu yılların başında, dünya ekonomik buhranı sırasında, büyük bir ekonomik çöküntü yaşanırken, insanlara umut olması için, moral vermesi için, çizgi romancılar tarafından yaratılan kurgusal karakterlerdir, iyilerin daima kazandığı, kötülerin mutlaka kaybettiği heyecanlı maceralardır.

Superman mesela, Clark Kent, Metropolis kentinin koruyucusudur.

Batman, Bruce Wayne, Gotham City’nin kurtarıcısıdır.

Spiderman, Peter Parker, New York onun sayesinde güvendedir.

Ironman, Tony Stark, o olmazsa dünya yaşanmaz hale gelebilir.

Ortak özellikleri...

Toplumun iyiliği için suçlularla mücadele ederler.



Sedat Peker, bu yılın mayıs ayına kadar tipik bir antikahramandı.

Suç dünyasında yeralan bir karakterdi ama, binlerce kişiyle miting yapacak kadar seveni vardı, hayran kitlesi vardı.

Silahların konuştuğu o dünyada, elbette korkuyla karışık saygı hep vardır ama, sevgiden asla söz edilemez; Sedat Peker istisnaydı.

Sıradan insanların gözünde ürkütücü bir figürken, Kurtlar Vadisi, Çukur gibi dizilere meraklı olanların gözünde, popülerdi, sempatikti.



Bu yılın mayıs ayından itibaren, hepimiz için sürpriz şekilde, antikahramanlıktan kahramanlığa evrildi.

Kişisel sebepleri her ne olursa olsun, kişisel amacı her ne olursa olsun, somut gerçek şu ki, suçlularla mücadele etti... Anlattıklarıyla topluma moral verdi, umut verdi, kötülerin mutlaka kaybedeceği, iyilerin mutlaka kazanacağı konusunda, inancımızı perçinledi.

Suç dünyasındayken, kendi hayran kitlesi tarafından seviliyordu, suç dünyasının karşısına geçti, sıradan insanlar tarafından sevildi.

Hayata bambaşka pencerelerden bakan sıradan insanlar, insan olarak, ailesi için, çocukları için endişe hissetti.



İzlenme oranı, geleneksel medyayı ezdi geçti.

Ana haber bültenlerinden mizah dergilerine, çarşıda pazarda evlerde, halkın ortak sohbet konusu oldu, popüler kültür ikonu oldu.

Sırtını devlete yaslayarak suç işleyenlerin korkulu rüyası oldu.

Suç örgütü lideri deniyordu, suçüstü lideri oldu.

Servetinin kaynağı belirsiz karanlık oligarklar, küresel karaparacılar, halının altına süpürülen suikastlar, ithal mafya, uyuşturucu gemileri, kirli siyasetçiler, çantacı gazeteciler, narkotik baronları, şantaj kasetleri, yasadışı kumar konusunda halkın gözünü açtı.

Kitlesel farkındalık yarattı.

Uluslararası istifalara yolaçtı.

Uluslararası tutuklamalara yolaçtı.

Diplomatik krize yolaçtı.



Tecrit etmeye çalışarak, sansürlemeye çalışarak, apar topar müebbet hapisle yargılayarak, meseleyi kapatmaya çalışıyorlar ama... Açıl susam açıl misali, sihirli mağaranın kapısını artık kapanmayacak şekilde araladı, kırk haramilerin sakladığı çalıntı hazine açığa çıktı!



Kırk yıldır bu mesleği yapan profesyonel iletişimci olarak iddia ediyorum, Türkiye’yi boşver, dünyada böyle bir etkileşim örneği yok.



Edebiyat tarihinde, sinema tarihinde ve gerçek hayatta, hem antikahraman, hem kahraman olan ilk ve tek kişi, Sedat Peker’dir.



2021...

Yılın adamı’dır.