Adet olduğu üzere ilçelerde, illerde her 23 Nisan kaymakamların, belediye başkanlarının, valilerin koltuklarına 5-10 dakikalığına yarının büyükleri çocuklar oturuyor. Koltuklara oturan çocuklara, ‘büyüklere’ soru soramayan gazeteci milleti aşka gelip art arda sorular soruyor, çocuklardan kimi heyecandan bocalıyor kimi de takır takır yanıtlar veriyor. Fotoğraflar çekiliyor, iyi dileklerin ardından herkes yoluna gidiyor.

Tarih 23 Nisan 2010’du. O vakitler bugünkü virüsler olmadığı için memleketin tamamında mühim koltuklara çocuklar oturmuşken, Ankara’da da Başbakanlık koltuğuna cin gibi bir kız çocuğu, Elgin Koçubaba oturdu...

Koltuğu devraldığı AKP hükümetinin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan da hemen yanındaydı. Oval masanın başında ikisi, milli eğitim bakanı, bazı bürokratlar ve asıl Başbakan’a kolay kolay soru soramayan gazeteciler vardı. Bir iki cümle edip konuya girilmesi gerekiyordu. 4. sınıf öğrencisi Elgin, nezaket icabı Başbakan’dan ‘izin’ istedi. Erdoğan da 23 Nisan Başbakanı’na kulaklara küpe şu tarihi nasihati verdi: “Artık yetki sende. İster asarsııın ister kesersin!

10 yaşındaki Başbakan Elgin, ufak bir şaşkınlık ve duraksamanın ardından durumu toparlayıp konuşmasını yaptı, gazetecilere dönerek, “Sorularınızı alabilirim” dedi. Gazeteciler de ‘kızım sana soruyorum gelinim sen anla’ cinsinden sorular yönelttiler başbakanlara!

Sorunun biri de o günlerde tartışılan, ‘Türk tipi başkanlık sistemi’ ile ilgiliydi. Bu kez şaşırma sırası gerçek Başbakan’a geldi. Dibinde oturan küçük Başbakan kulaklara küpe şu yanıtı verdi:

“Üzülerek söylüyorum ki, bu konuda sayın Başbakan’a katılmıyorum... Başkanlık sisteminin gelmesini istemiyorum! Ulu önder Atatürk en iyi yönetim şeklini cumhuriyet olarak öngörmüştür. Ben de ülkemiz için en iyisinin cumhuriyet olduğunu düşünüyorum!”

***

Aradan yıllar ve TBMM’den ise onun ‘istemiyorum’ dediği Türk tipi başkanlık sistemi geçti... Cin gibi, sözünü sakınmayan küçük kız büyüdü pırıl pırıl bir genç kız oldu. Birincilikle fen lisesini bitirdi, Ankara’daki özel bir üniversitede tıp öğrenimi görüyor şimdi.

Elgin Koçubaba başarılarla büyürken, 2010 yılında yaşanan ‘astığın astık, kestiğin kestik’ muhabbetini anımsayanlar da büyüdü tabi. Koca 11 yıl geçti... O gün 20 yaşında delikanlı olanlar 30 olup, duruldular. O gün 50’li yaşlarda olanlar bugün ‘olgunluk’ çağlarına ermiş olmalı!

***

11 yıl sonra 2021 mayısında Erdoğan AKP grubuna seslendi. Ancak bu kez, sadece AKP hükümetinin değil aynı zamanda 84 milyonun Cumhurbaşkanı’ydı... Çeşitli konuları değerlendirdi, Sedat Peker’e karşı içişleri bakanını savundu, ‘yanındayız’ dedi, konuyu İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e getirip şunları dedi:

“Gelin hanım beni Netanyahu’nun yanına koyuyor, Rize’ye gidiyor. Gelin hanıma görüldüğü gibi gayet güzel bir ders veriliyor. Yine dua et ki gelin hanıma çok ileri gitmeden bir ders verdiler. Bu daha bir... Daha neler olacak neler! Daha dur bakalım bunlar iyi günler...”

***

Geçen zaman çok şeyi değiştirse de tarzımız kolay kolay değişmiyor.

11 yıl önce: Astığın astık, kestiğin kestik!

11 yıl sonra: Gelin hanım daha neler olacak neler!

Erdoğan doğru söylüyor, bunlar iyi günlerimiz! Milletçe kıymetini bilelim...