Ayvalık belediye başkanıydı... Nasıl babacan, hoş sohbet, halden anlayan tatlı mı tatlı, bir o kadar da sertti. Balıkçısından manavına, kimsesizlerinden öğretmenine, eczacısından polisine kadar herkesin biricik Avni babasıydı... Son model Mercedes makam aracı yerine itfaiyenin eski püskü arazözünü kullanır, bunu yaparken de yolları mis gibi kokutup sular yıkardı.

Senaryosunu rahmetli Umur Bugay’ın yazdığı, yönetmenliğini rahmetli Atıf Yılmaz’ın yaptığı, Cüneyt Arkın, Selma Güneri ve rahmetli Hulisi Kentmen’in başrollerini paylaştığı bir Ayvalık filmidir, Tuzak... Bu güzel film 1976 yılında çekilmiştir ama günümüzü anlatır neredeyse! Gözünü hırs bürümüş bir fabrikatörün arıtma yapmadan denize boca ettiği atıklar yüzünden müsilaj meydana gelir, denize giren çocuklar peş peşe hastalanır... 

Hulisi Kentmen filmin başlarında, belki de kariyerinde ilk kez erkenden ölür. Daha doğrusu öldürülür. Sonrasını anlatmayayım, tıpkı Antalyalı dışişleri bakanımızın yüreği yanan Manavgatlılar’ı kızdıran sözleri gibi ben de “konu bu değil” deyip, sadede geleyim.



16 Nisan 2021... Orman genel müdürlüğüne ait Cessna Citation tipi özel VİP uçağı çok değerli yolcuları tarım orman bakanı Bekir Pakdemirli’yi, AKP milletvekili, bakan yardımcısı ve bakanlığa bağlı genel müdürlerini Ankara’dan Şırnak’a götürürken havada arızalandı. İki motordan biri durmuş, tehlike büyüktü, cep telefonu kameraları ise kayıttaydı. Bakan, pencereden motora bakıp uçağın pilotlarına haber gönderdi, “Pilot gazı açıp kapatsın” dedi! Uçaklardan, özellikle de jetlerden çok iyi anladığı belliydi! Kendi deyimiyle 30 yıllık pilottu. Allah’tan jetin pilotu çok kibar biriydi, ‘bakan işine baksın’ diyemedi, kokpitten seslendi: Jenaratör devre dışı, jenaratör!

***
21. yüzyıl Türkiyesi’ne layık hem pilot, hem tarım hem de orman bakanı Bekir Bey, Antalya Manavgat yangını hakkında son durum bilgilerini medya ile paylaşırken şunları dedi: "Uzun zamanda çıkması beklenen birçok yangın 2 günde çıktı. Tüm bu yangınlara 3 uçak, 38 helikopter, 680 arazöz, 4 bin personelle müdahale ediyoruz...”

Bekir Pakdemirli; ama kendiliğinden ama sabotaj sonucu memleket cayır cayır yanarken dün bir kez daha konuştu, “Cumhurbaşkanımız talimat verdi, uçak alım ihalesine çok yakında çıkıyoruz inşaallah” dedi! Bunu derken, böyle büyük bir yangın çıkmasa talimatın verilmeyeceğini, talimat verilmese pilot bakanın kılını kıpırdatmayacağını anlayıp şaşırıp kaldık...

Ege’de sık sık it dalaşına girdiğimiz komşumuz 131 bin 957 kilometre karelik Yunanistan’ın biraz yaşlı olsa da helikopterler hariç yangın söndürme filosunda 22 uçak vardı. İkisi kaza yapıp düştü. Buna rağmen 20 aktif söndürme uçakları var.

Bizim? 783 bin 562 kilometre karelik özellikle kıyıları ormanlarla kaplı güzel yurdumuzda kaç yangın söndürme uçağı var? Bir... İki de kiralık, üç uçak! Yani, yangın söndürme uçaklarıyla onlarla it dalaşına girmesek iyi olur.

Jet uçağının pilotuna arıza anında “gazı açıp kapat” diyecek kadar deneyimli pilot, orman bakanımız 1973 doğumlu... Yangınlara anında müdahale edildiğini anlatırken ne diyor, 3 uçak, 38 helikopter, 680 arazöz... Arazözü en son kim kullanıyordu peki? Bakan henüz 3 yaşındayken Ayvalık’ta çekilen filmdeki belediye başkanı Avni Baba! 

Arazöz önemlidir, hayatidir varlıkları. Fakat en iyi ormancılar bilir çıkan yangınlarda uçakların kıymetini, etkisini. Arazöz bir bardaksa, uçak koca bir kovadır... 

Memleket büyük, ormanlar da çoğunlukla dik yamaçlar, derin vadiler ve deniz kıyılarında öyleyse söndürme uçakları alayım, THK’nın elinde olan ve boş boş yatan uçakları bir şekilde uçurayım diyeceğinize, Avni Baba’nın kullandığı arazözlerin sayısını veriyorsunuz bize... Ormanı olan, uçağı olmayan orman bakanlığının, pilot bakanı olarak pes diyoruz size.

***

Orman yangını bu, şakaya gelmez. Amaç bakanı, cumhurbaşkanını kuru kuru suçlayıp trışkadan muhaliflik yapmak değil. Bakan biz değiliz, bakana talimat verecek cumhurbaşkanı da değiliz. Evimiz, ocağımız, ciğerimiz yanıp, canlarımızı yitirince memleketin sahibi olarak bakmayı bırakıp sorumluluk verdiklerimizin dediklerine takarız elbet!

Tek yetkilinin uçak alım talimatı vermek için büyük bir orman yangını beklemesini, onun ormana baksın diye atadığı bakanın uçak almak için kendisinden talimat beklemesini görünce ruh halimiz fena bozuluyor, soruyoruz... Milyonlarca yurttaş size ne istediniz de vermedi? Sandıktan çıkanların sadece oy değil, “Gerekirse yemeyiz, içmeyiz. Kendinize aldığınız gibi uçaksa uçak, helikopterse helikopter al. Yeter ki ormanımı koru” talimatı olduğunu anlamadınız mı hala?