“İmamoğlu avluda ellerini arkadan bağlayarak türbeye saygısızlık etti” şikayeti ile gündeme gelen CİMER, aslında milyonlarca insanın son umudu, bazılarının da umudunun tükendiği yer haline gelmiş! Tanıtım kitapçığında, “CİMER’in gücünün arkasındaki en önemli faktör, halkımızın CİMER’e duyduğu güvendir” diyor ama gerçekten öyle mi, onu en iyi başvuranlar biliyor.


2020 yılında 6 milyondan fazla insan derdini, aksayan yanı, kendine yapılan yamuğu yazmış buraya. Skandal düzeydeki şikayetler de gelmiş, ‘menemeni soğanlı mı soğansız mı yapayım’ türünden olanlar da. Kanun ve nizama uyarak işini yapan binlerce insan için haksız ihbarlar da yapılmış, hastane asansöründe parmak izi var şeklinde zırvalar da iletilmiş.


12 yaşından büyük herkes başvuru yapabiliyor CİMER’e. Dövmesi var diye doktoru şikayet edersin, iğne yaparken eli ağırmış diye hemşireyi de, otobüs şoförünü, vatmanı yazabilirsin CİMER’e. Müdürünü, şefini şikayet edebilirsin. Hatta süper çalışıyor diye birini, mesela sağlık bakanını övebilirsin bile.


CİMER sistemi başvurulan konularla ilgili anket yayınlamıyor. Şikayet konuları nerelerde yoğunlaşıyor, millet en çok ne istiyor, derdi ortak mı onu sadece CİMER biliyor, kamuoyuna açıklanmıyor.


Cumhurbaşkanlığı bu tür bilgileri kendine saklıyor ama, devletin şikayet kanalının ‘şikayet edildiği’ bir yer var, üstelik açık açık yayınlıyor yazılanı çizileni. Derdini CİMER’e yazıp sonuç olamayan millet, dönüp CİMER’i Şikayetvar’a şikayet ediyor! Bu site eskiden hatalı üretim yapan firmaların, müşterisini aldatan şirketlerin şikayet edildiği bir yerdi. Son zamanlarda epey farklı. Devlete yapılan ama yanıt alınamayan başvuruların hesabının sorulduğu bir dert kutusu haline dönmüş.


CİMER’e yapılan başvurular 2018 yılından itibaren katlanarak artıyor. 2018’de 2 milyon 870 bin, 2019’da 3 milyon 138 bin başvuru olmuş. Fakat asıl patlama 2020 yılında. Yüzde 90 artışla 6 milyonu geçti sayılar... Milletin derdi aslında kimin elini nerede bağladığı değilmiş! Anormal artışın nedeni gayet açık: Son yıllarda patır patır dökülen memleket ekonomisi...


Bunu nereden anlıyoruz? Şikayetvar’a gelen e-devlet ve CİMER şikayetlerinden!


CİMER 2020 yılında resmen, “fakir fukaranın, garip gurebanın, dertlinin, işsizin, işini kaybetmişlerin, pandemi koşulları ile sıfırı tüketenlerin, geçinemiyorum diyenlerin, dükkanını kapatanların, kredisini ödeyemeyenlerin, evini arabası kaybedenlerin, 1100 lira sosyal desteğe muhtaç kalanların, kredi başvuruları kabul edilmeyenlerin, kısa çalışma ödeneğine ihtiyacı olanların, açım diyenlerin, çaresizlerin” zorunlu işgaline uğramış.


Öyle çok örnek var ki. Hepsi yürek yakıcı, uyku kaçırıcı... Birkaçını burada aktaracağım. İnanmayanlar açıp siteyi kendisi baksın, diğer dertlileri de görmüş olur...


Ömer yazmış...


Sosyal hizmetlere yardım için başvurdum. Günlük ve sigortasız çalışan biriydim. Üzerinizde araç var dediler. Araçta 30 ayrı haciz ve yakalama kararı var. Covid oldum, evdeyim. 17 gün de kapanma yaptılar. Evde kuru ekmek yok. Şimdi ben ne yapacağım sayın İstanbul valim? Taşı mı yiyelim... Kaç defa CİMER’e yazdım. Cevap hep aynı, malınız var... Yahu kardeşim şu mala bak üzerinde kaç milyonluk haciz var. Biz bitmişiz, hala mal var... Şunu anladım. Paran varsa adamsın, yoksa ne halin varsa gör!


Elvin yazmış...


Çorum sosyal yardımlaşma derneğine başvuruda bulundum. Eşim şu an izinli mahkum ve sigortamız yok. Bir yerden gelirimiz olmadığı ayrıca kredi borcumuzun olmasına rağmen başvuru onaylanmadı. CİMER’e yazdım, tekrar yardım başvurusunda bulundum. Ancak yardım alamıyorum. O kadar ihtiyacım varken benim ve çocuklarımın haklarını devlet ihtiyacı olmayana veriyor. Hakkım helal değildir. Allah’a havale ediyorum hepsini...


Ali yazmış...


Pandemi desteğinden yararlanamıyorum. CİMER’den, “Aynı adresten yapılmış başka birinin süreci devam ediyor, işlem gerçekleştirilemez” yanıtı geliyor. 1100 liralık desteği alamıyorum.


Ali’nin şikayeti, 14 binden fazla görüntülenmiş! Hepsinin derdi benzer, çare arıyorlar.


Hilal yazmış...


Yeğenimiz bizim ikametgah adresimizden pandemi desteği için başvurmuş, parayı da almış. Artık bizim adreste oturmuyor. Biz başvurduk, ‘aynı adresten başvuru var’ deniyor. Yardım alamıyoruz. (Belli ki yeğen başvururken bu ailenin durumu nispeten iyiydi. Fakat, sonradan onlar da 1100 liraya muhtaç hale gelmiş...)


Melike yazmış...


Yüzde 90 engelli ağabeyim rahatsız, evde sağlık hizmeti istedik. Pandemiden dolayı hastaneye gelmesi gerekir diyorlar. Hastaneye götürsek maske takamaz, kendini koruyamaz... Ne yapacağımızı şaşırdık. Ağabeyim şu an rahatsız, öldükten sonra mı arayalım?


Yusuf yazmış...


Sayın Cumhurbaşkanım size nasıl ulaşabilir, sesimi nasıl duyurabilirim diye düşündüm. CİMER’e başvurdum. Efendim 45 yaşındayım. Geçimimi inşaat işlerinde günlük çalışarak sağlıyorum. Kış geldiğinde ızgaracılık yapıyorum. Sermayem bileğim. Efendim, bu pandemi çıktığında işler kesildi. İki ay işsiz kaldım. Bu süreçte ev kirası, elektrik, su, telefon faturası derken tıkanıp kaldım.


Ziraat Bankası’nın ihtiyaç kredisine başvurdum. Hala incelemede. Bir sonuç alamadım. Ev sahibini kredi çekeceğim diye bekletiyordum.


Bugün elektriği kesmeye geldiler. Ev sahibi onları görünce iyice parladı ve evden çık git dedi. Hanımı aldım babasının oraya bırakıp geldim. Ne yapacağımı şaşırdım efendim. Tam bir kaos içindeyim... Efendim bir isteğim var. Efendim sen devletsin, sen babasın. Ziraat Bankası’na başvurduğum kredimin onaylanmasını istiyorum. Benim bütün bu çektiğim sıkıntımı bitirecek bu kredi. Kiramı verdim, faturalarımı ödedim, bir de dolabım dolarsa, benim tüm derdim bitiyor. Allah’ın izniyle 6 ay sonra rahat rahat ödemeye başlarım. Efendim, benim gidecek, derdimi anlatacak kimsem yok... Eğer yanlış bir yazı, hatalı bir şey yazdıysam cahilliğime verin sayın Cumhurbaşkanım. Fakirin ekmeği umut demişler. Ben de gecenin bir yarısı bir umuttur diye yazıyorum...


Okuyunca insan fena olup, “Siz ellerin arkadan bağlanmasına suç uyduracağınıza, CİMER’inize iyi bakın da şu insanların feryadını duyup, derdini çözün” diyesi geliyor ama, onlar bu aralar kimsecikleri duymuyor...


Örneklerden anlıyoruz ki 6 milyon başvuru aslında 6 milyon değil! Çünkü başvuru sahipleri tek değil. Hepsinin eşi, çocukları, kardeşleri var... 2021’in sonunda CİMER’e başvuran insan sayısı ‘devlet sırrı’ haline gelir kesin! Açıklamasalar da şimdiden belli. Geçen yıl 6 milyondu deriz, artış bu gidişle en az yüzde 100 olur. Ne eder, 12 milyon. 12 milyonun 1 milyonu ‘el bağlama’ derdine düşse, ‘efendime söyleyeyim’ CİMER’de kalır 11 milyon çaresiz Türk vatandaşı...