Yaz sıcaklık ortalaması 47 derece ve 2022 Dünya Kupası’nı düzenleyecek ülkeler arasında!


47 derecede bırak futbol oynamayı santrada yumurta pişer... Böyle düşünen Avrupa kulüpleri, “bu ülke şampiyonadan çıkarılsın” demeye başladı. Sıcak isyan büyürken, ülke yöneticilerinden serinleten açıklama geldi. Şöyle dediler: “Evet ortalama sıcaklık 47 derece ama merak etmeyin. Stadlara özel klima sistemleri kurup maç oynanırken havayı 25, bilemediniz 27 dereceye indireceğiz...”


Hiç kimse, “Hadi canım sende, böyle bir klima olur mu, olursa para mı yeter” demedi. Anında inandılar, çünkü bu sözü verenler Katarlı’ydı!


***


Katar... Katarla parası olan ülke. Petrol ve doğalgaz zengini. Kişi başına en fazla sermaye gelirine sahip ülke. Tek bir ürün dahi üretilmemesine rağmen kişi başına düşen milli gelir 60-70 bin dolar...


Nüfusu 2.6 milyon ama sadece yüzde 11.6’sı Katarlı!


Geri kalan yüzde 88.4 peki?


Onlar, Katarlılar’ın her türlü işini yapan Hintli, Filipinli, Pakistanlı, Nepalli, Sri Lankalı, Mısırlı, Lübnanlı, Faslı, Cezayirli, Filistinli gibi onlarca ülkeden gelenler...


Üç kuruşa çalışıyorlarmış, ne gam! Hepsi kendi fukara ülkelerinin haline bakıp bakıp şükrediyor.


Onlar Katar’da Katarlılar için çalışıp yolunu buluyorken, bizim durumumuz azıcık daha farklı. Millet olarak biz de bir nevi Katarlılar’a çalışıyoruz. Hizmetimizin tanımı şöyle: Yemeyip yedirmek!


Katarlı olmak, doğarken başa talih kuşu konmakla eşdeğer. Hatta, Katar vatandaşı olmak ölmeden Cennet’e gitmek gibi!


Abartmıyorum... Elektrik, su, her türlü vergi, gaz, yakıt harcamalarından tamamen ve ömür boyu muaftır Katar vatandaşı. Her türlü sağlık hizmeti bedavadır. Anaokulundan üniversiteye kadar eğitim tüm Katarlılar’a ücretsizdir.


Onlar vergi mergi ödemez, her türlü ayrıcalıktan yararlanır ama, Katar’da yaşayan geri kalanlardan her türlü vergi, gaz parası, su, elektrik parası şak diye kesilir!


***


Kendi vatandaşına sağlığı bedava, suyu, elektriği bedava dağıtan, kendi vatandaşından beş kuruş vergi almayacak kadar zengin olan Katar’la bir anlaşma yaptı bizimkiler. Anlaşmayla Katar silahlı kuvvetlerinde görevli ve sivil Katarlı gençlere Türkiye’deki tıp fakültelerinin kapıları ardına kadar açıldı.


Üstelik bizim üniversitelerimizdeki tıp fakültelerine sınavsız girecekler!


Hem sınava girmeyecekler hem de tek kuruş ücret ödemeyecekler. Üstelik eğitim alırken, Türkiye Katarlı öğrencilere harçlık, iaşe, yemek, barınma ücreti ödeyecek, üniforma bile verecek. Tıp fakültelerimizde okuyacak Katarlılar, isterlerse askeri uçaklarımızdan ‘bedava’ yararlanabilecekler. Örneğin, ülkelerine bizim askeri uçaklarımızla gidip gelecekler.


Kaç Katarlı öğrenci gelecek üniversitelerimize? Katar’ın ihtiyacı kadar...


İyi de, dünyanın en zengin üçüncü bilemedin beşinci ülkesi Katar’ın gençlerine neden böyle bir kıyak yapıyor kendi vatandaşından verginin bile vergisini alan, harcını zamanında yatırmayan öğrencisinden yüksek faiz alan, 1 milyon üniversite mezununa iş bulamayan Türkiye?


Tek bir izahı var: Kaz gelecek yerden...


Anlaşma Resmi Gazete’de yayınlanıp yürürlüğe girerken, ‘iki benzemez’ ülkenin uzlaşması olarak tarihe de geçti!


Katar: Kendi vatandaşına herşey bedava. Fakir bile olsa ele herşey paralı.


Türkiye: Kendi vatandaşına herşey zamlı, paralı. Dolar milyoneri bile olsa ele herşey bedava.


***


Neler gördük son 20 yılda neler. Artık alışmamız lazım ama yine de şaşırtmayı başarıyorlar.


Katarlıya sınavsız ve de bedava üniversite olanağı sunan ‘yüce gönüllü’ yöneticilerimiz Boğaziçi Üniversitesi’nde ‘atanmış değil, seçilmiş rektör istiyoruz’ diyen öğrencilerin evlerine tebligat gönderdi. Belgede aşağı yukarı şu yazıyordu: Okulumuz öğrencisi direniş, boykot, yazı yazma, resim yapma, slogan atma gibi şeyler yaptı, bu yüzden verdiğimiz bursu kestik!


E artık, Türk öğrencilerden kestiğiniz bursu ‘ihtiyaç sahibi’ Katarlı öğrencilere çerez parası diye pay edersiniz, bizimle eğlenirken afiyetle yerler...