3600 ek gösterge vaadi ilk olarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, tarafından yine kritik bir seçim öncesinde ortaya atılmıştı. Verilen ilk sözün üzerinden 4 yıla yakın süre geçmişti ki; önceki haftalarda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, uzun bir süredir tozlu raflarda bekleyen ek gösterge sorununu gündeme getirdi.

3600 GÖSTERGE NE ZAMAN VERİLECEK?

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, geçtiğimiz günlerde gazetecilerin sorularını cevapladı. 3600 Ek Göstergeye ilişkin açıklamada bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, “Diğer bakanlıklarla ilgili çalışmalarımızı başlattık, bitireceğiz. Mayıs'ta Mecliste. Taraflarla, kurumlar arası görüşme ve teknik çalışma yapılıyor. Şubat'ta falan konuyla ilgili bir açıklama yapılabilir. 3600’ü Mayıs’ta meclise intikal ettireceğiz” diye konuştu.

3600 ek gösterge görüşmeleri Çalışma Bakanlığı ile Memur-Sen arasında kurulan komisyon toplantılarıyla başladı. Toplantıda konuşan Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın, “Toplu sözleşme kararı gereği 2022 yılı içerisinde tamamlanması gereken 3600 ek gösterge konusunun yılın ilk yarısında tamamlanması için karşılık teyit sağladık” açıklamasını yaptı.

3600 konusunun sadece memurlar açısından değil ‘siyasi’ açıdan da son derece önemli olduğuna işaret eden Başkan Ali Yalçın, 3600 ek göstergenin sadece belirli meslek grupları üzerinden değil daha geniş bir çerçeveden topyekün ele alınmasına ihtiyaç olduğunu söyledi.

3600 EK GÖSTERGE TOPLANTISI NE ZAMAN?

3600 ek gösterge düzenlemesi için ikinci toplantı 16 Mart Çarşamba günü yapılacak.

Hükümet ve Memur-Sen arasında gerçekleştirilen 3600 ek gösterge sorununa ilişkin değerlendirme ilk toplantısı öncesinde konuşan Bilgin, komisyon toplantılarının ne kadar süreceğine ilişkin bir tahminde bulunmazken adil bir çözüm için çalıştıklarını dile getirdi.

Bilgin şu değerlendirmelerde bulundu:

“Kamu personel sisteminde çok eskiden gelen çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. Farklı düzenlemelerle sistem içinden çıkılmaz hâle gelmiştir. Adalet duygusu zedelenmiştir.

Bugün bu meselenin ele alınması çok daha mühim hâle gelmiştir. Bugün pandemi krizi ile karşı karşıyayız. Bunun sağlık boyutu var, bir de toplumsal ve ekonomik hayata yansıyan sorunları var. Salgın bütün dünyada küresel bir ekonomik dalgalanmaya yol açmıştır. Bütün ülkeler salgın şartlarından olumsuz etkilenmektedir. Bu krizin Türkiye’ye de yansımaları olmuştur.

Bu şartlarda biz Türkiye’nin ekonomik sorunlarının aşılmasında önemli adımlar atıyoruz. Yeni ekonomi politikası Türkiye’nin önemli bir imkanı haline geldi.

‘İLAVELER YAPACAĞIZ’

Yaptığımız toplu sözleşmeler bu konuda çok önemli adımlardı. Fakat enflasyonist ortam o toplu sözleşmelerde ciddi aşınmalara yol açtı. Ona karşı başka tedbirleri devreye soktuk. Enflasyon farkını sadece toplu sözleşmede konu edildiği şekilde ele almadık. Aynı zamanda sosyal denge desteği verdik.

Elbette zor bir dönemden geçiyoruz. Bunların yeterli olduğu söylemek mümkün değil. Ama bunlara ilaveler yapacağız. Temmuz’da da benzer bir durumla karşı karşıya kaldığımız zaman gerekli düzenlemeleri yapacağız.