Çerkes Soykırımı'da hayatını kaybedenler anılıyor. Kuzey Kafkas halklarının sürgüne zorlanması ile başlayan süreç içerisinde birçok insan hayatını kaybetmiş, sürüldükleri topraklarda ise hastalık, açlık ve yoksulluk gibi problemlerle karşı karşıya kaldı. Tarihin en büyük kitlesel nüfus hareketlerinden biri olan Çerkes sürgünü sırasında 600 bin ile 900 bin arasında insanın hayatını kaybettiği tahmin ediliyor.

ÇERKES SOYKIRIMI SÜRECİ

Çerkes Sürgünü ya da Çerkes Soykırımı ile anılan olaylar 21 Mayıs 1864 tarihinden sonra başladı. Olaylardan toplam Çerkes nüfusunun en az %75’i olacak şekilde 800.000-1.500.000 Çerkes etkilenmiştir.

Kuzey Kafkasya bölgesinin yerli halkı olan Çerkesler, baştan sona etnik temizlikten geçirildi ve vatanlarından sürüldü. Soykırımın ana hedefi, Çerkeslerin (Adığelerin) yok edilmesi olsa da, olaylardan bazı Abhaz, Abazin, Çeçen, Oset ve diğer Müslüman Kafkas toplulukları da etkilenmiştir. Tam olarak kaç kişinin etkilendiği bilinmese de, araştırmacılar Çerkes nüfusunun en az %75’i, %90, %94, veya %95-%97’sinin etkilendiğini öne sürmüştür. Bu oranlar göz önüne alınarak etkilenen kişi sayısı tahmini olarak 600.000 ile 1.500.000 arasında kabul edilir.

Rus milliyetçileri, her yıl 21 Mayıs’ta Rus İmparatorluğu’nun Kafkasya işgalinin sona erdiği “kutsal bir fetih günü” olarak gördükleri günü kutlamaya devam etmektedirler. Bunu kınayan Çerkesler, bu kadar kanlı ve soykırım ile sonuçlanan bir savaşın kutlanmasının insanlık suçu olduğunu savunarak, alternatif olarak 21 Mayıs’ı Çerkes soykırımı’nın anıldığı bir yas günü olarak her yıl anmaktadırlar. Abhazya’da 21 Mayıs günü, soykırımı anmak amacıyla ulusal yas günü ilan edilmiştir. 21 Mayıs’ta tüm dünyadan Çerkesler sokaklara inerek Rus hükûmetini protesto eder.

Sürgünün uygulanması

1862 yılında sürgün ve soykırım hazırlıkları başladıktan sonra, bölgeye Rus göçleri başlatıldı. 1864 Mayıs ayında 20.000 atlıdan oluşan son Çerkes ordusu ile 100.000 kişilik Rus ordusu arasında son bir savaş yaşandı. Çerkesler kısa süre içinde yenik düştü ve böylece 21 Mayıs 1864 resmi olarak savaşın bitişi oldu. Ardından, Rus İmparatorluğuna teslim olarak itaat etmeyen herkes tüm köyüyle beraber öldürüldü.

Sürgünün ana hedefi, Çerkeslerin (Adığelerin) yok edilmesi olsa da, olaylardan bazı Abhaz, Abazin, Çeçen, İnguş, Oset ve diğer Müslüman Kafkas toplulukları da etkilenmiştir. Tam olarak kaç kişinin etkilendiği bilinmese de, araştırmacılar Çerkes nüfusunun en az %75’i, %90, %94, veya %95-%97’sinin etkilendiğini öne sürmüştür. Bu oranlar göz önüne alınarak etkilenen kişi sayısı tahmini olarak 600.000 ile 1.500.000 arasında kabul edilir. Stephen Shenfield’e göre, toplam 1.5000.000 kişi etkilenmiştir.

Karaçay ve Balkarlar savaşmadan teslim olduğu için çok fazla etkilenmese de, Abhazlar Çerkeslerle birlik olduğu için nüfusunun %60’ını kaybetmiştir.

Rus kaynaklarına göre, 1863-64 yılları süresince 418.000 kişi Osmanlı’ya sürülmüştür. 1858-65 yılları arasında sürülenlerin toplam sayısı 493.000 olarak kaydedilmiştir. 45.023 Natuhay, 27.337 Abadzeh, 165.626 Şapsığ, 74.567 Ubıh, 11.873 Abhaz, 10.500 Bjeduğ, 30.000 Abazin, 4.000 Besleney, 15.000 K’emguy, Mahoş, Yegerukay, 30.650 Nogay, 17.000 Kabardey ve 23.193 Çeçen Anadolu’ya yerleşmiştir. 1864 öncesinde tamamı 25 bin ile 100 bin arasında tahmin edilen Ubıhların, sürülen sayısının 74.567 olarak verilmesi, Ubıh limanlarından Osmanlı’ya gönderilenlerin sayısının 100 bin dolayında olduğu kanısını güçlendirmektedir. Ancak belirtilen bütün bu sayılar, Ruslarca kayıt altına alınmış ve büyük bir olasılıkla düşük tutulmuş olduğu için güvenilir değildir.

İngiliz savaş tarihçisi W.E.D. Allen’a göre, o zamanki Osmanlı topraklarına yerleştirilmiş olan Çerkeslerin sayısı 600 binden fazladır. Amerikalı Justin McCarthy, sürülen Çerkes ve diğer Kafkas topluluklarının sayısının 1.200.000 dolayında olabileceğini, bunun ancak 800 bin kadarının hayatta kalabildiğini belirtiyor. Sürgüne katılan nüfusun en az dörtte birinin yolculuk, kamp yaşamı ve yeni yerleşim yeri sırasında öldüğü kabul edilmektedir. Rusların doğrudan öldürdüğü Çerkes sayısı ise 600 binden fazla olarak tahmin edilmektedir.

Çerkes Soykırımı 20 Mayıs 2011 tarihinde Gürcistan parlamentosunun oybirliğiyle aldığı bir kararla Gürcistan tarafından resmen tanındı. Böylece Çerkes soykırımı, bağımsız bir devlet tarafından resmen uluslararası gündeme taşınmış oldu.