Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında parti genel merkezinde gerçekleştirilen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısına ilişkin AKP Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik basın toplantısı düzenledi.

Mart ayının pek çok anlamda semboller ifade ettiğini belirten Çelik, şunları söyledi:

* Seçimden galip çıkmış, AK Parti'nin genel başkanını bütün dünya liderleri davet ederken, Sayın Cumhurbaşkanımız kendi ülkesinde başbakan olamıyordu. O yasaklı dönemde dünyanın büyük demokrasileri, devletleri kendisini davet ediyorlardı.

* İtalya'dan, ABD'ye kadar. Seçim başarısını kutluyorlardı. Ama kendisi Başbakanlık makamına gelemiyordu. Bu sistemin bütün hücrelerine sirayet etmiş ucube sistemin temizliğinin başlaması 9 Mart'taki Siirt seçimleriyle olmuştu. 14 Mart'ta Başbakanlığa gelmesiyle bu süreç başladı.

"BÖYLE BİR İNDİRİM MODELİ MAKUL BULUNMAYACAK"

Toplantının 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü öncesinde gerçekleştirildiği ve toplantıda adalet reformunun görüşüldüğünü kaydeden Çelik, şu ifadeleri kullandı:

* Bunun genel çerçevesini Sayın Cumhurbaşkanımız KADEM'in 4'üncü Olağan Genel Kurulu programında yaptığı konuşmada net bir şekilde ortaya koyuyor. Sayın Cumhurbaşkanımız, kadına karşı işlenen suçlarda cezaların artırılacağını ifade etti.

* Faillerin, somut pişmanlık emaresi içermeyen hiçbir davranışı, indirim nedeni olarak kabul edilmeyecektir. Yani birisi çıkıyor, en büyük ceza gerektiren suçlardan birini işliyor, mahkeme sürecinde uysal davrandı ya da 'pişmanım' dedi ya da kravat taktı diye indirimden faydalanıyor.

* Böyle bir indirim modeli, eğer somut bir emare yoksa hiçbir şekilde bundan sonra makul bulunmayacaktır.

"RUSYA VE UKRAYNA SAVAŞINA İLİŞKİN GÖRÜŞMELER DEĞERLENDİRİLDİ"

AKP Sözcüsü Çelik, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşa ilişkin MYK'da kapsamlı değerlendirmeler yapıldığını belirterek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu meselede diplomasi yolunun açılması ve güçlendirilmesi, barışçıl yol ve yöntemlerin hayata geçirilmesi konusunda muhataplarıyla yaptığı görüşmeleri toplantıda anlattığını belirtti.

"ORTAYA KONULAN PERFORMANSIN NE KADAR CILIZ OLDUĞU BİR KERE DAHA GÖRÜLÜYOR"

Yaşanan krizde Avrupa Birliği'nin yeterince diplomasi üretmediğini kaydeden Çelik, şunları söyledi:

* Bu bir kere daha, eldeki değerlerin ve kazanımların bir kriz ortamı yokken ne kadar sorumsuzca harcandığını, ancak bir kriz ortamı çıktığı zaman bunun kıymetinin bilindiğini gösteren bir tablo ortaya koyuyor. O yüzden Cumhurbaşkanı'mızın 'Türkiye'ye karşı mükellefiyetlerini siz sadece bir kriz durumunda mı yerine getireceksiniz?' şeklindeki ifadesinin herkes tarafından bundan sonrasında dikkate alınması gerekir.

* En trajik olanı da şudur: Türkiye'nin kapasitesini, Türkiye'nin duruşunu öven NATO müttefiklerimiz halen Türkiye'ye belli savunma ihtiyaçları konusunda ambargo uygulamaya devam ediyorlar. Bunun ne kadar mantıksızca, ne kadar sorumsuzca bir davranış olduğu ortaya çıkmıştır.

* Türkiye'nin kendi milli egemenliği için, kendi milli güvenliği için aslında ortaya koyduğu güvenlik konseptinin Avrupa'nın da güvenliğini sağladığı, NATO'nun güvenliği için de vazgeçilmez olduğu bir kere daha net bir şekilde görülmüştür.

* Türkiye'yi denklemden çıkardığınız zaman NATO güvenliği aksak bir güvenlik haline geliyor, büyük bir boşluk oluşuyor. Avrupa Birliği açısından da herhangi bir şekilde Avrupa değerlerinin korunması ile ilgili olarak ortaya konulan performansın ne kadar cılız olduğu bir kere daha görülüyor.

"RUSYA'NIN GÜVENLİK KAYGILARI GİDERİLMELİ"

Rusya-Ukrayna krizinde, bir ülkenin toprak bütünlüğünün ve siyasi egemenliğinin yok edilmesi gibi bir tavrın asla kabul edilemeyeceğini kaydeden Çelik, şu açıklamalarda bulundu:

* Aynı zamanda da tek taraflı bir bakış açısı üreterek barış elde edilmeyecektir. Burada realist olmak gerekir, gerçekçi davranmak gerekir. Rusya'nın güvenlik kaygılarının da giderilmesi gerekir. Rusya'nın sınırları konusunda herhangi bir kaygının üretilmemesi, bu konuda hassasiyet üretilmesi gerekir.

* Tabii ki burada Rusya'nın güvenlik kaygıları giderilsin derken, burada Rusya'nın söylediği gibi işte 'Kırım'ın, Donetsk ve Luhanks'ın işgali tanınsın. Ukrayna şu şartlara razı olsun' gibisinden Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü ve siyasi egemenliğini yok edecek birtakım yaklaşımlara onay veriyoruz, bunları meşru buluyoruz değil.

* Burada masanın bir tarafında Rusya'nın güvenlik kaygılarını giderecek, bir yandan işgale son verecek, Ukrayna'nın siyasi bütünlüğünü ve toprak bütünlüğünü ve siyasi egemenliğini, onun da güvenliğini garanti altında hissetmesini sağlayacak bir yol bulunması mümkündür. Türk diplomasisi bu tecrübe ve birikime sahiptir.

"ZİYARET BİR DÖNÜM NOKTASI OLACAK"

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplandıran Çelik, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un 9 Mart'ta Türkiye'ye yapacağı ziyarete ilişkin, "Sayın İsrail Cumhurbaşkanı'nın bu seyahati, bölgedeki gelişmeler, Akdeniz'deki gelişmeler, en son ortaya çıkan Ukrayna'daki gelişmelerle kritik bir sürece işaret ediyor" ifadelerini kullandı.

Ukrayna krizi öncesinde dünyadaki siyasi krizin ağırlık noktasının Akdeniz olduğunu anımsatan Çelik, "Dolayısıyla İsrail'de, Akdeniz'de ortaya çıkan sorunların çözümü, Türkiye İsrail arasında Akdeniz'de yapılabilecek iş birlikleri konusunda da kapsamlı dosyamız var. Ziyaretin sonrasında bu yol haritasının daha da netleşeceğini göreceğiz ve bu ziyaret, bir dönüm noktası olan ziyaret olarak gerçekleşecek" diye konuştu.

"NE KADAR ÇİRKİN BİR AÇIKLAMA"

CHP Sözcüsü Faik Öztrak'ın "Rusya'yı enflasyonla dize getirmek istiyorsanız Türkiye'ye bakın" açıklamasının sorulması üzerine Çelik, "Arkadaşlar bunu bana gönderdiği zaman 'yanlış göndermiş olabilirler' dedim. Kesinlikle böyle bir şeyin söylenmemiş olması lazım. 'Arkadaşlar emin misiniz bir daha bakın, gönderin' dedim. Sonra haksızlık yapmayayım diye kendim baktım. Yani bir kere de bir CHP sözcüsü çıksın da başka bir devletin yapıp ettiğinden Türkiye'ye mesaj çıkarmaya kalkmasın. Şu fani hayatımızda bunu göremeyecek miyiz? Ne kadar yanlış, ne kadar çirkin bir açıklama" ifadelerini kullandı.

YAĞ AÇIKLAMASI

Vatandaşlardan gıda maddeleri konusunda bakanlıkların açıklamalarını dikkate almalarını isteyen Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu:

* Bu meseleleri MKV, MKYK toplantılarımızda detaylı olarak gündeme alıyoruz. Sahadan gelen tüm verileri değerlendiriyoruz. Dünyada tedarik zinciri, gıda zinciri ile ilgili ciddi aksamaların olduğu bir dönemdeyiz.

* En son Ukrayna savaşı ile birlikte petrolden gıda ürünlerine kadar son derece geniş bir yelpazede negatif etkileri görülüyor. Bu konuda sayın cumhurbaşkanımız, genel başkanımız gelen en küçük bir haberi bile en ayrıntılı bir şekilde incelediler. Burada tabii zaman zaman sıkıntılar olabilir ama bu son olayda gördüğümüz gibi Ticaret Bakanlığımız, Hazine ve Maliye Bakanlığımız, Tarım Bakanlığımız net bir açıklama yapıyorlar.

* Bu tablonun ne olduğunu, bir gıda sıkıntısı olmadığını, bahsedilen gıda ürünlerinde bir sıkıntı olmadığını açıkça bir şekilde ifade ediyorlar. Herhangi bir şekilde bu zincirde müdahale imkanları bakanlıklar tarafından bizzat takip ediliyor. Bu kriz masasının, dünyadaki kriz tablosunun nasıl yönetileceği, nasıl gidebileceği konusunda bakanlıklarımız kapsamlı şekilde çalışma yapıyor.

* Vatandaşlarımızdan gelen her mesajı hassasiyetle takip ediyoruz. Bu stokçuluk meselesinde, ticaret erbabının kendi ticaretinin doğası gereği bulundurduğu malla stokçuları birbirinden ayırmak lazım. Bunda hassas bir çalışma yürütülüyor.

* Herhangi bir şekle ticaret erbabını sıkıntıya sokacak, onlara haksız muamele yapacak girişimlerden uzak duruluyor. Esas olan vatandaşlarımızın korunmasıdır, vatandaşlarımızın bu konuda rahat etmesidir.

* Bütün bu senaryolar, karşı karşıya olduğumuz tablolar ve önümüze gelecek tablolar hassas şekilde değerlendiriliyor, takip ediliyor. Ortaya çıkan sonuçlar genel başkanımıza arz ediliyor. Sosyal medya kontrolsüz bir alan, orada birçok şeyle karşı karşıya kalabiliyoruz. Vatandaşlarımızdan istirhamımız, esas olan vatandaşlarımızın bakanlıklarımızın yaptığı açıklamaları düzenli bir şekilde takip etmeleridir.

* Pis bir tablonun nasıl yönetildiğini, herhangi bir sıkıntının olup olmadığını biz de kendimiz net bir şekilde ifade ediyoruz. Dünyada yaşanan bir tablo var. Açıklama geldi, stoklarımızda bir sorun yok denildi.

"YUNANİSTAN’IN ŞUNU ANLAMASI LAZIM; KOMŞU OLAN BİZİZ, SORUNLARI ANCAK BİZ ÇÖZERİZ"

Yunanistan Başbakanı Miçotakis'in ziyaretine ilişkin de konuşan Çelik, şöyle konuştu:

* Yunanistan dosyası kapsamlı bir dosya, derin bir dosya. Özellikle Türkiye’nin gaz arama çalışmalarından tutun da Ege'deki, Akdeniz'deki konulara kadar Yunanistan’la anlaşamadığımız pek çok konu var. Son zamanlarda Yunanistan’ın iki ülke arasında çözülebilecek sorunların Türkiye ile Avrupa Birliği arasında bir mesele haline getirme gibisinden son derece yanlış bir tutum içinde olduğunu görüyoruz.

* Yunanistan’ın şunu anlaması lazım; komşu olan biziz, sorunları ancak biz çözeriz. Türkiye’nin buradaki hassasiyeti sorgulanabilir bir hassasiyet değildir. Türkiye’nin mavi vatan konusundaki hassasiyeti eleştirilebilir bir hassasiyet değildir. Kıta sahanlığı meselesinden silahsızlandırılması gereken adaların Yunanistan tarafından silahlandırılmasına kadar kapsamlı bir dosya söz konusu. Bunlar tabii ki görüşülecektir.

* Bütün dünyanın gözü önünde gerçekleşiyor, Ukrayna'dan gelen göçmenlerin, savaştan kaçanların Avrupa tarafından alınmasını takdirle karşılıyoruz. Yunanistan’ın aynı zamanda Suriye’den ya da başka yerden gelenleri ölüme terk ederek yaptığı uygulamalar bütün dünyanın gözü önünde gerçekleşiyor. DHA-İHA