MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kayseri’de düzenlenen “2023’e Doğru: Aday Belli, Karar Net” temalı açık hava toplantısında konuştu.

"TÜRK'ÜN AZAMETİ KARŞISINDA TUTUNAMAZ"

"Karabağ'da provokasyon üstüne provokasyon yapan, kardeşlerimizin kanını döken caniler, Türk'ün azameti karşısında tutunamaz." diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

*Karabağ Azerbaycan'dır, Karabağ ata yadigarıdır, Karabağ Türk yurdudur. Can gardaşlarımız ne zaman ve nerede istiyorlarsa onlarla çelikten bilek oluruz, aynı mevziye girer etten duvar öreriz. Ankara'yla Bakü'nün kaderi birdir. Türk'ü, Türk'ten ayıracak ne bir sınır, ne de bir engel vardır. Türkiye, Azerbaycan ile sonuna kadar dayanışma içindedir. Biz iki devlet tek milletiz, bedenlerimiz ayrı olsa da canımız birdir. Karabağ'da vurulup yere düşen neferler bizim neferimizdir.

*Rahmetle ve hürmetle andığım şehitler bizim şehidimizdir. Alınacak intikam, sorulacak hesap namusumuza emanettir. Kriz imalatçısı, küresel provokatör ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Pelosi’nin Tayvan'dan sonra Erivan'a seyahat planı kimlerin birlikte yürüdüğünün delili, zamanlama itibarıyla sorunlu ve sorumsuz bir ziyarettir.

*Anlaşılıyor ki Türkiye'yi ve Türk milletini dört bir taraftan kuşatma altında tutuyorlar. Bir yanda Ermeni çeteleri, diğer yanda Yunan kepazeliği, bir yanda güney sınırlarımız boyunca tahriklerini sürdüren terör örgütleri, diğer yanda küresel baskılar.

MİÇOTAKİS'E TEPKİ

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in Türkiye'ye "gece gelme gündüz gel" dediğini hatırlatan Bahçeli, "Geliriz gelmesine ama gündüzünüzü gece gibi örtmeye, tacizlerinizin bedelini misliyle ödetmeye seve seve, koşa koşa, kanımızla, canımızla geliriz. Geldiğimizde Miçotakis'i korumaya ne efendilerinin ne de güvendiği iş birlikçi çevrelerin gücü de yetmez. Hedef Türk milletidir, silah çekenler ise küresel emperyalizmin cinayet devriyesine çıkarttığı vatansızlardır." şeklinde konuştu.

ŞANGHAY İŞBİRLİĞİ AÇIKLAMASI

Bahçeli, vicdanı kurumuş, şuuru kapanmış, akli melekeleri felç geçirmiş olanların sulak alanda bile susuz, güneşli yerde bile ışıksız kalacağını vurgulayarak, şöyle devam etti:

*Bihakkın ilan ediyorum, zillet ittifakı yarınlarımıza perde çekemeyecektir. Zillet ittifakı büyük Türkiye'nin doğuşuna engel olamayacaktır. Türkiye her meselede hakem misyonu üstlenen bir ülkedir.

*Türkiye ne diyeceği, ne yapacağı merak uyandıran bir ülke konumundadır. 16 Eylül'de Özbekistan'ın Semerkant kentinde düzenlenen Şanghay İşbirliği Teşkilatı'nın 22. Devlet Başkanları Zirvesi'ne diyalog ortağı Türkiye'yi temsilen katılan Cumhurbaşkanı'mız ve heyeti göz doldurmuş, ilgi odağı haline gelmişler, yapıcı ve dengeli tutumlarıyla herkesle temas kurmayı, verimli görüşmeler yapmayı başarmışlardır.

*Rusya-Ukrayna savaşı başta olmak üzere, ülkemiz bütün kriz ve sorun alanlarına samimiyetle ve diplomatik ustalıkla müdahale etmektedir. İnsanı ve insani değerleri merkezine alan aktif bir diplomasiyle bölgemizde ve küresel zeminde barış kuşağı tesis etmek için mücadele eden itibarlı bir Türkiye fotoğrafı herkesin dikkatini çekmiştir. Bu nedenle zillet partilerinin ayarları bozulmuş, ne diyeceklerini şaşırmışlar, dut yemiş bülbüle dönmüşlerdir.

"NEREYE GELİYORSUNUZ?"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Geliyor gelmekte olan" sözlerine göndermede bulunan Bahçeli, şunları söyledi;

*Geliyor gelmekte olan masalını anlatan münafık muhterislere sesleniyorum, nereye geliyorsunuz, nasıl geliyorsunuz, kiminle gelmeyi düşlüyorsunuz? Biz bir yere gitmiyoruz, gitmeyi aklımızdan geçirmiyoruz, hatta geleceğiniz varsa göreceğiniz de var diyoruz.

*Buğdayımız var demesinler ambara girmeyince, geliyorum demesinler Kayseri’yi görmeyince. Uyarayım, davetsiz gelen döşeksiz oturmaya mahkumdur. Gelmekten gelmeye fark vardır, kahramanlar gelir Ankara Dikmen sırtlarında Seymenler tarafından karşılanır, zalimler gelir Afyonkarahisar’dan İzmir’e kadar kovalanır.

*Bu sözlerim zillet ittifakına birkaç beden büyük geliyorsa, ziyanı yok 2023 ve müteakip yıllarda da onları baştan ayağa giydirmesini çok iyi biliriz.

SOYER'İ HEDEF ALDI

MHP lideri Bahçeli de Erdoğan'ın ardından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'i hedef aldı. Bahçeli şunları söyledi;

*Osmanlı İmparatorluğu'nun son Padişahı Sultan Vahdettin hain miydi, değil miydi? Revaçtaki münakaşa budur. Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a gönderilmesindeki asıl mana ve maksat üzerinde fikir ve görüş ayrılıkları, sürekli ikmal edilen nifak adımları çok tehlikeli boyutlar kazanmaktadır. Kadir kıymet bilmeyen Türk ve Türkiye muhalifi kaymak bir tabaka bayağı ezberlerini sıralarken bizi biz yapan değer hükümlerini açıkça ve alçakça hedef almaktadır.

*Tarihte gerçekte ne olup bittiğinin araştırması, analizi ve açıklaması tarihçilerimizin işidir. Bize düşen buna saygı duymaktır. Ancak biz tarihimizi ve ecdadımızı ideolojik gayelerle suçlama yarışına giren köksüzlere müsaade etmeyiz, hepsinin birden alnını santim santim karışlarız. Türk tarihi onların tarihi değildir.

*Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı İmparatorluğu’nun güncellenmiş, geçmişin rotasına eklemlenmiş ve gücüne güç katmış bir devamıdır." değerlendirmesini yaptı.

"SULTAN VAHDETTİN'İN EKSİĞİ, GEDİĞİ, KUSURU OLSA DA, ASLA HAİN DEĞİLDİR"

*Milli Mücadele'yi zaferle buluşturan, Cumhuriyet'i cumhurla kucaklaştıran kahramanlar kuşağı hep birden Osmanlı İmparatorluğu'nun ya bir paşası ya bir düşünürü ya da inanmış bir devlet görevlisidir. Kan aynıdır, kader aynıdır, karar aynıdır, kadro aynıdır, karakter aynıdır. Hepsi birlikte Türk milletinin şerefli evlatlarıdır.

*Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı İmparatorluğu'nun başkaca bir seçenek kalmadığından uzun bir süredir hazırlığı yapılan, senaryosu üzerinde çalışılan stratejik bir hamlesiyle, operasyonel bir tercihiyle, her ihtimali hesaplanmış basiretli bir tecellisiyle vücut bulmuştur.

*Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıkışı Türklüğün asırlar boyunca mahfuz tuttuğu, bağımsızlığının ve bekasının tehlikeye düştüğü anda cemre gibi gönüllere düşen muhteşem bir atasözü, müktesebatı olan dev bir atılımıdır.

*Esasen Samsun'a çıkan tarihin her döneminde oluşmuş ve olgunlaşmış Türk devlet ruhudur, Türk devlet onurudur. Kurtuluş Mücadelesi'ni başlatan Ötüken ufkudur, Söğüt şuurudur, Türk milletinin hürriyetine düşkün oluşudur.

"NE ÖĞRENMİŞSE ZALİM BABASINDAN ÖĞRENMİŞTİR"

*Elbette o dönemlerin hükümetlerinin yanlışları olabilir, hatalı kararları olabilir, aciziyetleri olabilir, teslimiyetçi özellikleri de görülebilir. Ancak bu mümkün ve muhtemel olumsuzluklar gerçeğin büyük resmini asla değiştiremez, tarihin kolonlarını yerinden oynatamaz. Yine üzerinde ısrarla durmak isterim ki Oğuz neslinden, Kayı'sından Kınık’ından, 24 boyunun tamamından hain çıkmaz, çıkmamıştır.

*Türk hakanları arasında hıyanete teşne tek bir isim gösterilemez. Sultan Vahdettin'in eksiği, gediği, kusuru olsa da asla hain değildir ve Mustafa Kemal Paşa'nın Milli Mücadele yolunu açan, kimliksiz, kişiliksiz, edepsiz İzmir Belediye Başkanının küstahça sövdüğü Osmanlı İmparatorluğu padişahından başkası değildir.

Oğlan babadan görür at oynatmasını, kız anadan görür sofra donatmasını. İzmir'in meşrebi ve mensubiyeti ağır yaralı belediye başkanı ne öğrenmişse zalim babasından öğrenmiştir.

ERDOĞAN DA HEDEF ALMIŞTI

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan da Ankara'da yurt açılış törenin de konuşma yapmış ve Tunç Soyer'i hedef almıştı. Erdoğan, şu ifadeleri kullanmıştı;

*İzmir’de belediye başkanı çıkıyor Osmanlı’ya hakaret ediyor. Be haddini bilmez, be hadsiz. İzmir’i sen sel afetlerinden kurtaramıyorsun. İzmir’i pislikten, lağım sularından kurtaramıyorsun.

*İzmir’i körfezi pis kokulardan kurtaramıyorsun. Acaba diktiğin ne var? Dikili taşın ne onu söyle.

*Sen Osmanlı’ya hakaret edebilecek hadde ne zaman ulaştın? Be hadsiz, bunun babası da aynıydı, kendisi de aynı. Ama bu millet bu gençlik inanıyorum ki ilk seçimde bunlara haddini bildirecek.

*Kendi evlatlarını Paris’e Londra’ya, Brüksel’e Washington’a gönderip en iyi eğitim kurumlarında okutup lüks ve şatafat içinde yaşattılar; Anadolu ve Trakya’nın pırlanta gibi çocuklarını ise fakirliğe, cahilliğe hatta göz göre göre ölüme ittiler. Biz bu oyunu bozduk.

TUNÇ SOYER NE DEMİŞTİ?

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 9 Eylül İzmir'in kurtuluşunun yüzüncü yılı kutlamalarında yaptığı konuşmada, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün sözlerine atıfta bulunarak, “Yüz yıl önceydi. Bu toprakları yönetenler, gaflet, delalet hatta hıyanet içindeydi. Gençleri, kadınları, çocukları, geleceği hiç düşünmediler. Sadece ve sadece saraylarındaki saltanatı korumak için bütün bir milleti ateşe attılar. İnsanlık onurumuzu, bağımsızlık tutkumuzu ayaklar altına aldılar, teslim oldular. Bir sabah emperyalist ülkelerin askerleri, kirli çizmeleri ve kirli emelleriyle körfezin sularını ve güzelim şehrimizi işgal etti” demişti.

[old_news_related_template title="Erdoğan, Tunç Soyer'i hedef aldı" desc="Azerbaycan-Ermenistan çatışmasıyla ilgili açıklamada bulunan Erdoğan, 'İmzalanan anlaşmanın şartlarını yerine getirmediği gibi sürekli saldırgan tavır sergileyen Ermenistan tarafı için bu tutumun elbette sonuçları olacaktır' dedi. Erdoğan, İzmir'in kurtuluş yıldönümünde yaptığı konuşma üzerinden de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'i hedef aldı. " image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2022/09/14/iecrop/erd2_16_9_1663168368.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2022/gundem/erdogan-ermenistanin-saldirgan-tutumunun-bir-sonucu-olacak-7364042/"]