Fransa’nın 1963 yılından itibaren emperyal çıkarları için kullanmaya başladığı, 24 bin 200 ton ağırlığında, uzunluğu 265 metre, kiriş eni 31,7 metre olan FC Foch adlı dev savaş gemisi, 2000 yılında Brezilya’ya satıldı.

Nükleer uçak gemisine Nae Sao Paulo adını veren Brezilya, 2017 yılında devre dışı bıraktığı gemiyi geçen yıl satışa çıkardı.

TONU 450 DOLAR OLAN GEMİ 75 DOLARA VERİLDİ

12 Mart 2021 tarihinde gemi gövdesi 1 milyon 275 bin dolara açık artırmaya çıkarıldı. İhaleye, Türk firması Sök Denizcilik ve Ticaret A.Ş. adına Rio De Jenario merkezli Cormack Maritima Şirketi katıldı. Şirket 1 milyon 818 bin dolar karşılığında ihaleyi aldı. Geri dönüşüm piyasasında gemi hurdasının 1 tonu 450 dolar olmasına rağmen, Nae Sao Paulo'nun 1 tonunun 75 dolara indirilmesi dikkat çekti.

BAKANLIK ŞARTLI İZİN VERDİ

Türkiye’deki ve dünyanın birçok ülkesindeki sivil toplum kuruluşları, Brezilya ve Hindistan'ın bile sökmeyi kabul etmediği geminin söküm işlemine karşı çıktı. Ancak, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, tepkilere rağmen uçak gemisinin İzmir Aliağa Gemi Söküm Bölgesi’ne getirilmesine onay verdi.

Bakanlık, “Planlanan taşımanın Basel Sözleşmesi’ne uygun yapılması, mümkün olduğunca atıklardan arındırılmış olması, gemide radyoaktif madde bulunmaması ve geminin radyasyon ölçümlerinin fon seviyesinin altında bulunması” şartıyla izin verdiğini açıkladı.

Nae Sao Paulo


"NÜKLEER GEMİDEKİ RADYOAKTİF MADDE BURADA BERTARAF EDİLEMEZ"

Çevre Bilimi ve Teknolojisi Uzmanı Enver Yaser Küçükgül, vahşi yöntemler uygulanan Aliağa Gemi Söküm Bölgesi’nde gemideki radyoaktif ve tehlikeli zararlı kimyasal maddelerin temizlenmesinin mümkün olmadığını açıkladı. SÖZCÜ’ye yaptığı açıklamada önemli bilgiler veren Küçükgül şöyle konuştu:

* Vahşi yöntemler uygulanan Aliağa Gemi Söküm Bölgesi, toprağa, havaya, suya zehir katan tesislerden.

* Fransa'nın, bu uçak gemisini nükleer denemelerde kullandığını unutmayalım. Bir metale nükleer bir mermiyle vurursanız o metal nükleer hale geliyor. Nükleer bulaşa sahip bir metali eritmekle nükleerden kurtulamıyorsunuz.

* Sadece nükleer silahlar değil, yangın ihbar sistemleri, alarmlar ve detektörler de radyoaktiftir.

* Yakıt tankları ve diğer sıvıların bulunduğu tanklardaki ölçümlerin yapıldığı detektörler de radyoaktiftir.

Nae Sao Paulo, beş yıldır Rio De jenario Gemi Söküm Bölgesi'nde tutuluyor


"PETROL ÇAMURU TEMİZLENEMEZ"

* Fuel oil, mazot ve petrol hidrokarbonlarının dibinde petrol çamuru bulunmaktadır. Savaş gemisindeki yüzbinlerce ton petrol çamurunu temizleyemezsiniz. Yangın söndürme ve soğutma sistemleri için binlerce kilometrelik boru hattının içinde floro kloro hidrokarbon var. Boruların içinden bunları çıkaramazsınız.

"EN TEHLİKELİ KANSEROJEN DİOXİN, ÖLÜM SAÇACAK"

* Aliağa'daki birçok sanayi tesisi gibi gemi söküm bölgesi de hava kirliliği oluşturuyor. Gemiyi açık alanda oksijen kaynağıyla kesmek dünyanın en vahşi yöntemi. Gemi kaynak makineleriyle parçalanırken oluşan yanma nedeniyle bütün zehirli maddeler atmosfere çıkıyor.

* Bu kimyasal maddeler yakıldığında yok edilmiyor, gaz halinde havaya karışıyor. Örneğin kabloları yaktıkları zaman doğrudan DİOXİN çıkıyor. Gemiyi sökmek ve parçalamak için bin derecenin altında oksijen kaynağıyla yapılan kontrolsüz yakma işlemlerinde DİOXİN ve PCB maddeleri oluşur. Dünyanın en tehlikeli kanserojenidir.

Aliağa Gemi Söküm Bölgesi


"ARITILAMAYAN GEMİ BOYASI DA KUVVETLİ KANSEROJEN"

* Gemi sökümünde ortaya çıkan gaz, katı ve sıvı atıkların tümü kalıcı organik kirliliktir. Bunlar arıtılamayan, bertaraf edilemeyen maddelerdir.

* Sudaki canlılar geminin yüzeyine yapışarak hızını düşürmesin diye, gemi yüzeyi civa, kurşun ve arsenik içerikli boya ile boyanır. Bu boyaların hepsi çok kuvvetli kanserojendir. Hem sudaki canlılar, hem insanlar için zehirdir.

"ZEHİRLENEN TARIMSAL ÜRÜNLER TÜRKİYE’NİN SOFRALARINA GİRİYOR"

* Aliağa’nın göbeğinde yer aldığı Bakırçay Havzası Türkiye'nin en iyi tarım yörelerinden biriydi. Buradaki tarım ürünleri ne yazık ki artık sağlıklı ve güvenli değil. Çünkü Aliağa'dan kaynaklanan kirlilik tarlalardaki tarım ürünlerine karışıyor. Bu ürünler de Türkiye'nin dört bir yanında sofralara giriyor.

"TÜRKİYE EKOLOJİK EMPERYALİZMİN ÇÖPLÜĞÜ OLMASIN"

*Brezilya ve Hindistan'ın bile kabul etmediği bu gemiyi emperyal çıkarları için kim kullandıysa bertarafını da o ülke sağlasın. Türkiye ekolojik emperyalizmin çöplüğü olmasın.

Aliağa Gemi Söküm Bölgesi'nde DİOXİN oluşturan yakma işlemi.


"ASBEST BOMBASI TOPLU KATLİAMA NEDEN OLUR"

Asbest Söküm uzmanları derneği Başkanı Mehmet Şeyhmuz Ensari de tüyler ürperten açıklamalarda bulundu. Gemiyi “Asbest Bombası” olarak nitelendiren Ensari, “Bugünkü Aliağa Gemi Söküm Bölgesi şartlarında sökülmesi toplu katliam demektir” ifadesini kullandı. Ensari şu açıklamalarda bulundu:

* Aliağa’da gemi sökümü ve diğer tersanelerde gemi tamir ve bakımı, gerek asbest ve tehlikeli madde maruziyeti açısından, gerekse iş sağlığı ve güvencesi bakımından Türkiye’nin kanayan yarasıdır.

* Gemide 760 ton asbest olduğu bilgisine sahibiz. Bu miktar, bakanlığın beş yılda 714 gemi sökümünden bertaraf edildiği ileri sürülen 241 ton asbestin üç katından fazladır.

* Nae Sao Paulo gemisiyle birlikte, Aliağa’da yaşayanların tamamını öldürebilecek, İzmir’den Dikili’ye ve Ege Denizi’ne kadar olan bölgeyi etkileyebilecek miktarda asbest bombası geliyor. Geminin bugünkü Aliağa Gemi Söküm Bölgesi şartlarında sökülmesi toplu katliam demektir.

“AKP, HALK VE ÇEVRE SAĞLIĞI TEHDİDİ OLMAYA BAŞLADI”

Bakanlığın izin vermesinin ardından tartışmalar yeniden alevlendi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Kararın iptali için gereken hukuki mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğimizden kimse kuşku duymasın” dedi. CHP Doğa Hakları ve Çevreden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, yazılı açıklama yaparak partisinin tepkisini ortaya koydu. “AKP, halk ve çevre sağlığı tehdidi olmaya başlamıştır” diyen Öztunç, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, “Gemi Söküm Yönetmeliği gereğince, söz konusu geminin tüm atıklardan arındırıldığına dair belgesi var mıdır” diye sordu.