Önceleri normal madencilik faaliyetleri yürütüldüğünü, 2019 yılından itibaren ise haftada iki gün dinamit patlatıldığını ifade eden Coşkun, “O günden bu yana başımıza, hayvanlarımızın üzerine taşlar yağıyor. Maden şirketi bize zarar vermeden çalışma yapabilecek olanaklara sahipken, bizi buradan çıkarmak, burasını satmaya zorlamak istiyorlar” dedi.
"HABERSİZ PATLATMA YAPIYORLAR"
Maden şirketinin evine, tarlasına, hayvanları ve ağaçlarına verdikleri zararı inkar ettiğini belirten Coşkun, “Jandarma tuttuğu tutanaklarda da zarar görmediğimizi yazınca, biz de verilen zararı ispatlamak için cep telefonu ile patlatma anını çekmeye başladık. Bu kez de biz görüntü almayalım diye, bize haber verilmeden aniden patlatma yapılmaya başlandı. Jandarma gelip çekim yapamazsınız diyor. Dün eşimle çay içiyorduk. Korkunç bir patlama olunca ev yıkıldı sandık. Hemen kendimizi dışarı attık.
Korkunç toz bulutu içinde kaldık. Jandarmanın çalıların arkasından bizi gözetlediğini gördüm. Ben de toz bulutunu çekme başladım. Toz kar gibi evimizi, ağaçlarımızı, üzerimizi kapladı. Ben çekim yaparken jandarma bana görüntü almam, çekim yapmam halinde benden şikayetçi olacağını söyledi. Ben cezama razıyım dedim ve çektim” diyerek çektiği görüntüleri kanıt olarak gösterdi.
"ŞİKAYET EDİNCE, ‘SEN BUNLARLA UĞRAŞAMAZSIN SAT GİT’ DİYORLAR"
Maden şirketini şikayet etmek, sorununa çözüm bulmak için başvurduğu tüm kapıların yüzüne kapandığını iddia eden Ali Coşkun, yaşadıklarını şöyle ifade etti:
“Başımıza taşlar yağarken, jandarma vatandaşın zararı söz konusu değildir diye tutanak tutunca onlardan umudu kestim. Valiliğe gittim, Açık Kapı diye bir birim kurulmuş. Vali beyle görüştürmediler, şikayetimi aldılar. Aylarca değişen bir şey olmayınca bir kez daha gittim, başvurumun ne aşamada olduğunu sordum, bana hiçbir başvurunun olmadığını söylediler. Tarihini verdim, kanıt gösterdim ısrarla ‘böyle bir başvuru yok’ dediler. Sonra da ‘Ağabeycim sen bunlarla uğraşamazsın, sat git’ dediler.
Çekim yaptığım 36 görüntüyü ilçe tarıma verdim hepsi kayboldu. Cimer’e şikayet ettim. Bunun üzerine araştırmaya gelenler mahallenin en uzağında, 15 kilometre mesafedeki vatandaşa madenden rahatsız mısınız diye sormuşlar. Bizimle görüşmeden madende her türlü önlem alınmış ve kurallara uygun iş yapılmaktadır diye rapor yazdılar. Savcılığa dilekçe verdim, 24 saatte takipsizlik kararı verdi. Bir İzmir Milletvekili durumumu TBMM’de gündeme getirdi, ardından geçici olarak Valilikçe durdurulma kararı verildiğine ilişkin bize tebligat yapıldı. Bu karar da hiç uygulanmadı.”
"JANDARMA BASKI UYGULUYOR"
Jandarma ekiplerinin madencilerden yana tavır almasına çok içerlediğini söyleyen Ali Coşkun, “Bir defasında tarlada akşama kadar çalışıp, eve geldiğimizde yemek yemeğe fırsat bulamadan muhtardan telefon geldi. Jandarmanın ifadeye çağırdığını söyledi. ‘Suçumuz nedir, yarın gitsem olmaz mı’ diye sorduğumda olmaz dedi, acilmiş. ,
Eşimle yemeğimizi yemeden gittik, gece saat 3’e kadar karakolda tutulduk. Suçumuz izinsiz maden sahasına girmekmiş. Halbuki biz akşama kadar tarlada çalışıyorduk. Yazık değil mi bize. Bu neyin cezası” diye sorarak, bir gece de eşiyle eve yürürken silahlı saldırıya uğradıklarını sözlerine ekledi.
[old_news_related_template title="Maden ocağı için asırlık zeytinlerin sökülmesi köylüleri ayaklandırdı" desc="Muğla'da IC Enerji ve Limak'ın işlettiği termik santrale kömür sağlamak için çıkarılan yasaya aykırı yönetmelik uygulanmaya konuldu. Asırlık zeytin ağaçlarını kestirmek istemeyen köylüler, ters kelepçeyle göz altına alındı. " image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2022/03/31/iecrop/2d207d95-57a6-4233-a069-f33f53058859_16_9_1648728853.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2022/gundem/maden-ocagi-icin-asirlik-zeytinlerin-sokulmesi-koyluleri-ayaklandirdi-7045520/"]
