Yargıtay ve İstinaf Mahkemeleri tarafından bozulan ve Osman Kavala’nın tek tutuklusu olduğu toplamda 52 kişinin yargılandığı ‘Gezi Parkı' davasının üçüncü duruşması görülüyor. Mücella Yapıcı, Can Atalay ile Tayfun Kahraman duruşmada savunma yaptı. Mahkeme, duruşmaya bir saatlik ara verdi.

Osman Kavala ilk duruşmada yaptığı savunmanın ardından, tutukluluk haline tepki olarak duruşmalara katılmama kararı almıştı. Kavala bugün de duruşmaya katılmayarak tepkisini sürdürdü.

Duruşma öncesi Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yapıldı.

Basın açıklamasına CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP milletvekili Özgür Özel ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu katıldı.

Taksim Dayanışması adına Akif Burak Atlar okuduğu basın açıklamasında, "Gezi direnişinin Anayasal bir zeminde gerçekleştiği yargı kararlarıyla ilk kez tescil edilmesine rağmen, hukuka ve gerçeğe aykırı, tümüyle mesnetsiz iddialarla, üçüncü kez yargılanmak isteniyor. Toplumsal muhalefetin en temel hak ve talepleri suç unsuru gibi gösterilmek, barışçıl direniş tarihsel ve meşru gerçeği ısrarla çarpıtılmak isteniyor." denildi.

"TARİKATLARA KARŞI AYDINLIĞI SAVUNURKEN DE HAKLIYIZ"

Gezi olaylarında hayatını kaybedenlerin isimlerinin sıralandığı açıklamada, "Gezi'de özgürlükleri savunurken ne kadar haklıysak bugün Enes Kara'nın yaşama sevincini ve geleceğini çalan tarikat ve cemaat zorbalıklarının karanlığı karşısında aydınlığı savunurken o kadar haklıyız." denildi.

Devamında şöyle denildi:

*2017 yılından bu yana, somut hiçbir delil olmadığı halde siyasi bir tutsak olarak tutukluluğu devam eden Mehmet Osman Kavala bir kez daha yargılanmak isteniyor.

* Yeryüzündeki tüm renklere sahip çıkan Gezi Direnişi’nin siyah ve beyazı olan Çarşı ailesi bir kez daha yargılanmak isteniyor.

* Bu beyhude çabanıza izin vermeyeceğiz. Çünkü haklıyız. Dayanışma, paylaşma, emek yargılanamaz.

“1539 GÜNDÜR SİYASİ TUTSAK, SERBEST BIRAKILMALI”

* Bu akıl ve hukuk dışı dava derhal geri çekilmeli, kurgu ithamlarla yargılanmak istenen arkadaşlarımız hakkındaki iddialar düşürülmeli, somut hiçbir delil olmadığı halde 1539 gündür siyasi bir tutsak olarak tutukluluğu devam eden Mehmet Osman Kavala serbest bırakılmalıdır. Biliyor ve inanıyoruz ki Gezi hep haklı. Gezi umuttur, umut yargılanamaz.

"İDDİANAMENİZ, İKTİDARIN TARİH TEZİDİR"

Gezi davasının sanıklarından olan Can Atalay savunmasında, "İddianameniz, Türkiye tarihinin en önemli toplumsal olaylarından olan Gezi direnişimizi karalamaya çalışan siyasi iktidarın tarih tezidir. Gezi'de anayasal haklarını kullanan milyonlarca insanı fon kullanımıyla suçlamak kimsenin haddi değildir. Biz yahut tek bir Gezici bir tek kuruş ile dahi ilişkilendirilemezken iddianameyi yazan savcının meslek içi eğitim seminerleri AB tarafından fonlanmaktadır” dedi.

"OSMAN KAVALA İÇİN ÖZGÜRLÜK DİLİYORUZ"

Can Atalay, devamında "Başta da söyledim bu yamalı yalan bohçası, siyasi tarih tezi başarısız kalmaya mahkumdur. Osman Kavala ile ilgili AİHM kararlarının uygulanmaması emperyalizme kafa tutmak falan değil düpedüz kendi anayasal düzenimizi askıya almak niteliğindedir. Osman Kavala için özgürlük diliyoruz. Dilemekten de öte, Osman Kavala için özgürlük talep ediyoruz. Biz bu iddianameyi, öncesindeki ve sonrasındaki tüm yalanı dolanı reddediyoruz. Sıradan bir yurttaş olarak kendi kaderimi tayin etmek istiyorum. Olmadık sözlerle düşmanlaştırılmak istemiyorum. Haklardan bahsetmeden yükümlülüklerden bahseden hukuk düzenine itiraz ediyorum" şeklinde konuştu.

"POLİS ŞİDDETİNDEN SONRA SOKAĞA ÇIKAN TOPLUM VİCDANIYDI"

Tayfun Kahraman; "Her şey aslında bir hukuk mücadelesiyle başladı. Gezi parkının imara açılması üzerine bu yeşil alanın korunması için kentine ve meslek hayatına sahip çıkan insanlar olarak hukuki mücadeleye başladık. Gezi parkındaki polis şiddetindenden sonra sokağa çıkan toplum vicdanıydı. 80 ilde insanların sokağa çıkıp haklı haykırışlarına 'organize' denilemez. Hiçbir para, güç böyle bir organizasyonu gerçekleştirebilecek güçte değildir. Bunu yaratan sadece anayasal hak talebidir. Gezi'nin yüzünü hiçbir şekilde karartamazsınız. Her zaman kentimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Buradan çıkarılacak herhangi bir suç yoktur"

"HİÇBİR LİDER BU KADAR FARKLI İNSANI BİR ARAYA GETİREMEZ"

Mücella Yapıcı, " Gezide 45 kişi gözünü yitirdi, 8 çocuğumuz hayatını kaybetti. O zaman ayağa kalkan halkın vicdanıydı. Türkiye'de hiçbir lider bu kadar farklı insanı bir araya getiremez. Birileri, Osman Kavala’yı rehin olarak tutarak geziyi kriminize etmeye çalışıyor. Sizlere üzülüyorum. Bizlere beraat veren hakim yok oluyor. Yeni nesillerin zihninde farklı bir gezi oluşturulmak isteniyor ama Gezi tarihe geçti artık. Gidiyorum geliyorum artık ömrüm yetmeyecek. Müebbet de verseniz benim için fark etmeyecek. O yüzden burada kendim için konuşmuyorum. Hala kirada oturan ve çalışmak zorunda olan ben, Kavala ile birlikte geziye sponsor olmakla suçlanıyorum" ifadelerini kullandı.

[old_news_related_template title="Anayasa Mahkemesi'nden 'Gezi' kararı" desc="Anayasa Mahkemesi, Gezi direnişi sırasında sosyal medya hesabından attığı mesajlar nedeniyle başka okula gönderilen müzik öğretmeninin başvurusunu karara bağladı. " image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2021/12/23/iecrop/gezi-parki-49_16_9_1640239756.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/anayasa-mahkemesinden-gezi-karari-6843509/"]