İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilen ve mayıs sonunda açılması planlanan Tarihi Yarımada'daki Yerebatan Sarnıcı’nın bütünlüğü içerisinde yer alan giriş yapısı ve sarnıç üzerinde bulunan Talat Paşa Konağı, Galata Kulesi ve Taksim Gezi Parkı gibi İBB’nin elinden alınarak Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devredildi.

İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, Yerebatan Sarnıcı’nın önünde konuyla ilgili basın açıklaması yaptı. Polat yapılan uygulamanın tarihsel bilgiye de yasanın ruhuna da aykırı olduğunu vurgulayarak  mahkeme kararı olmadan Tapu Müdürlüğü ve Vakıflar Bölge Müdürlüğü arasındaki yazışmayla Talat Paşa Konağı'nın dört vakıf  arasında paylaştırıldığını söyledi.

Talat Paşa Konağı


"KENDİ TARİHİNDEN 400 YIL GERİYE GÖTÜRÜLDÜ"

Polat, dönemin önemli siyasi figürlerinden birisi olan Talat Paşa'nın adıyla anılan yapının 20. yüzyılın başında yapılmış olmasına rağmen kendi tarihinden 400 sene geriye götürülerek başka vakıfların mülkü gibi gösterilerek hem tarih hem hukuk garabeti yaratıldığını vurguladı. Polat “4 vakıftan biri 1464 yılında İstanbul’da faal olan Akbıyık Muhyiddin Vakfı. Geylan Alipaşa Vakfı da 2. Selim döneminde 1571 yılında faal olan vakıftır. Diğerleri küçük ölçekli akar olarak bağışlanmış olan Fatma Hatun Vakfı,  Hacı Mehmet Vakfı diye vakfiyeleri bugüne ulaşmayan iki vakfa tanımlanmış durumda” diye konuştu.

İADE İÇİN DAVA AÇILACAK

Haksız bir devir kararı olduğu için Talat Paşa Konağı’nın İBB’ye iadesi için dava açılacağını da belirten Polat “Şu anda Yerebatan Sarnıcı'nın bir kısmına el konulmuş durumda. Bizim giriş- çıkış yapılarımız bunlar. Restorasyon kapsamında da kullandığımız yapılar. Şu dakikaya kadar kurumumuza buraların devriyle ilgili herhangi bir yazılı açıklama yapılmadı. Biz restorasyon sürecimizde devam ediyoruz. Biz bu son sürecin Yerebatan Sarnıcı’nı etkilememesini umuyoruz” dedi.

HIDİV KASRI VE TUNUSLU HAYRETTİN PAŞA KONAĞI DA ALINDI

Polat, bu süreçte Hıdiv Kasrı’nın da vakıflara devredildiğini açıklayarak “Yapımından 200 yıl önceki vakıflara tanımlanarak hem kasrın kendisi hem bütün arazisi İBB’nin elinden alındı. İBB üst mahkeme yoluyla hakkını aramaya devam ediyor” dedi. İBB’nin 1950’li yıllarda yaptırdığı Hıfzıssıhha binasının da Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devredildiğini söyledi.

Daha önce İBB’nin yaptığı ve kullandığı Tunuslu Hayrettin Konağı’nın da Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından tahliye ettirildiğini belirten Polat “İBB kendi  yaptığı binada kiracı olarak bile duramamıştı. Umarım Yerebatan’da böyle bir süreci konuşmayız. Bu konuda henüz kurumlardan bir açıklama gelmedi” dedi.

"İBB’NİN ELİNDEKİ BÜTÜN MÜZELER ALINABİLİR"

Polat, Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı’nın kamu kurum ve kuruluşlarının müzelerinin yönetimini devralmasının önünü açan Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin, İBB müzelerine etkileri hakkında da değerlendirmelerde bulundu. Polat, şunları söyledi:

- Artık İBB’nin elindeki bütün müzeler ve diğer kamu kuruluşlarının elindeki bütün müzeler bir kararla anında devredilebilir. Bu müzeciliğin sürekliliği, koleksiyon sürekliliği açısından oldukça yıpratıcı bir durum demek. Kurumsal hafıza ve çalışma disiplini açısından ciddi riskler içermektedir.

- Umarım böyle bir tasarruf ve böyle bir uygulama olmayacaktır. Bizim uhdemizdeki önemli müzelerin tamamı bu kapsamda muhatap alınabilecek durumda. Müzeler konusunda kapasitesi en güçlü olan İBB. Bu kararname uygulanırsa büyük ölçüde İstanbul’u etkileyecek.

GELİRLERİ DE KAYBETTİK

Kararnamenin İBB müzeleri için uygulanması halinde kültürel miras restorasyonunda kullanacakları kaynağın kaybedileceğini vurgulayan Polat “Çünkü buralardan gelen gelirler İBB  tarafından kentteki diğer kültür varlıkların onarımında kullanılıyordu. Örneğin Galata Kulesi'ni biz kaybettiğimiz zaman sadece bir mülk kaybetmedik, oradan gelecek gelirleri de kaybetmiş olduk. İBB, iki yıldır Galata Kulesi'nden bir gelir kazanamıyor" dedi.