25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele gününde, kadınlar Beyoğlu Tünel’den Galatasaray Meydanı’na yürümek istemiş, polis yürüyüşe izin vermeyerek müdahale etmişti.

Eyleme katılan 21 kadın hakkında 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefetten açılan davanın ilk duruşması bugün 36. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. İlk ifadeler alındı ve duruşma ertelendi.

KADINI ÖLDÜRESİYE DÖVMEK DEĞİL, HAKKINA SAHİP ÇIKMAK SUÇ

Yargılanan kadınlardan Esengül Demir şunları söyledi: “2018 yılında engellenen 25 Kasım eylemimizde sözlerimizi şöyle bitirmiştik:

‘Katillerin, şiddet uygulayan saldırganların iyi halli olduğuna, ağır tahrik edildiğine, her türlü delile rağmen öldürülen kadınların intihar ettiğine kanaat getirebilen mahkemeler, bugün 70 binin üzerinde öğrenciyi, kadınların kendilerini temsil etmek için seçtikleri milletvekillerini, kadına yönelik şiddete dair birim, merkez, sığınak kurmuş belediye başkanlarını, gazetecileri, hak savunucularını cezaevinde tutuyor.

Çünkü bir kadını öldüresiye dövmek değil, hakkına sahip çıkmak suç haline getirildi. Bizim bugün yargılanmamız da tam da bunun ifadesidir.”

Nevruz Tuğçe Özçelik, 2006’dan beri İstiklal Caddesi’nde her yıl 25 Kasım yürüyüşü yapıldığını belirterek

“Yani 2018 yılındaki polis müdahalesiyle bu eylem, öncesindeki 17 yıl boyunca gerçekleştirildiği caddede engellendi ve bundan neredeyse 4 yıl sonra orada bulunan kadınlara bu dava açıldı.

Haksız ve hukuksuz olan o gün orada bulunan biz kadınların, transların o caddede yürüme ısrarı değil, karşımızda bulunan polis barikatıdır.

Erkek şiddetine, kadın cinayetlerine, trans cinayetlerine, devlet eliyle kadın bedenine yönelen şiddete karşı dünyanın neredeyse her yanında aynı günde gerçekleştirilen, o sokakta da yıllardır gerçekleşen eylemimiz suç değil, hakkımızdır” dedi.



BİZİM SOKAKTA EYLEM YAPMAMIZ MI HUKUKA AYKIRI?

Feride Eralp ise Pınar Gültekin davasını örnek göstererek şöyle konuştu:

“Cemal Metin Avcı adlı katil, Pınar Gültekin’i yakarak ve beton dökerek öldürmesine rağmen haksız tahrik indirimi almadı mı? Pervin Hamak’ı öldüren eski kocası ve oğlu, kadın yıllarla şiddet altında yaşadığı evden kaçıp başka biriyle beraber olduğu için indirim almadı mı?

Orhan Munis’in Hatice Kaçmaz’a evlilik teklifi etmeye ya reddederse diye 20 cm’lik bıçakla gitmesi tasarlama değil anlık hiddet sayılmadı mı?

Kadınların hayatlarının bu bahaneler kadar kıymeti olmadığı bir ülkede, erkeklerin istemediği bir şey yaptığımız anda öldürülmemizin meşru sayıldığı bir ülkede bizim sokakta eylem yapmamız mı hukuka aykırı?

[old_news_related_template title="Kadınlardan Pınar Gültekin eylemi" desc="İstanbul ve Muğla'da bir araya gelen Kadın örgütleri, Pınar Gültekin'in katiline verilen 'haksız tahrik' indirimini protesto etti. Pınar Gültekin'in fotoğraflarını taşıyarak slogan atan kadınlar, 'Öldürülen ve şiddete uğrayan tüm kadınlar için adalet istiyoruz' dedi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2022/06/21/iecrop/pinarr_16_9_1655838235.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2022/gundem/kadinlardan-pinar-gultekin-eylemi-7207143/"]