Diyarbakır'da ziyaretlerini sürdüren CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Sur ilçesindeki esnaf ziyaretlerinin ardından Sezai Karakoç Kültür ve Kongre Merkezinde gerçekleştirilen Üye Katılım Töreni'nde konuştu.



"ÜLKENİN HELALLEŞMEYE İHTİYACI VAR"

Yaşanan sıkıntıların farkında olduğunu belirten Kılıçdaroğlu,

"Bu ülkeye huzuru, kardeşliği mutlaka getireceğim. Bedeli ne olursa olsun bu memleketin huzura ihtiyacı var, beraber yaşamaya ihtiyacı var, kucaklaşmaya ihtiyacı var ve en önemlisi helalleşmeye ihtiyacı var. Bunu hep birlikte yapacağız.

Bu ülke çok zengin bir ülke. İmkanlarımız var ama bu imkanlar doğru yerlerde kullanılmıyor, vatandaşlarımızın hayrına kullanılmıyor. Başka yerlerde kullanılıyor.

Bir çocuğun yatağa aç girdiği bir evi düşünebiliyor musunuz? Bir annenin çektiği ızdırabı düşünebiliyor musunuz? Bir evde anne, baba ve büyük evladı işsizse o evin dramını düşünebiliyor musunuz? Sosyal devlet dediğimiz devlet, bu ailenin direncini güçlendirmek ve ailenin yaşadığı dramı    sonlandırmak zorundadır." dedi.


"OY İSTİYORSAN GİDECEKSİN, VATANDAŞIN DERDİNİ DİNLEYECEKSİN"

CHP'nin Diyarbakır'da fazla oy alamadığını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Cumhuriyet Halk Partisi bu bölgeye fazla gelmedi, onun farkındayım. CHP'nin Diyarbakır'da fazla oyu yok, onun da farkındayım.

Ama bunun kabahati Diyarbakırlılarda değil, bunun kabahati bizde. Gelmedik, oturmadık, konuşmadık, çayınızı kahvenizi içmedik, sofranıza oturmadık.

Ankara'da oturduk güzel güzel laflar ettik, 'Niye bize oy vermiyorlar...' Oy istiyorsan gideceksin, vatandaşın derdini dinleyeceksin, sofrasına oturacaksın, çayını içeceksin, ondan sonra diyeceksin ki, 'ben sizin dertlerinizi çözmeye talibim.' Buraya geldim, sizin dertlerinizi çözeceğim."



"İNANIN GELİYOR GELMEKTE OLAN VE GELECEĞİZ"

Diyarbakır İl Başkanımız bir kadın. Kadınların bu bölgede ne kadar önemli olduğunu, siyasete ne kadar önem verdiklerini dolayısıyla ülkenin sorunlarının çözülmesi için de ne kadar aktif çalıştıklarını da çok iyi biliyorum. Bu sabah kahvaltımı Diyarbakırlı kadın önderler ile yaptım. Hiç meraklanmayın az kaldı ve inanın geliyor gelmekte olan ve geleceğiz.



"6 MİLYON 300 BİN GENÇ TÜRKİYE'NİN KADERİNİ DEĞİŞTİRECEK"

6 milyon 300 bin gencin ilk kez sandığa giderek oy kullanacağını hatırlatan Kılıçdaroğlu,

"6 milyon 300 bin genç Türkiye'nin kaderini değiştirecek. 6 milyon 300 bin genç işsizlikte yakınıyorsa oyunun rengini değiştirecek. 6 milyon 300 bin genç evlerde huzur olsun diyorsa oyunun rengini değiştirecek.

6 milyon 300 genç ilk kez oy verecekler. Dolayısıyla benim umudum ve beklentim gençlerden demokrasinin gerçek güvencesi sizler olacaksınız. Bizler gençlerle gurur duyuyoruz.

Ben sadece sizin beklentilerinizi gerçekleştirmek için mücadele edeceğim. Çatışmadan kaçınacağız, beraber bütün bölge olarak, Orta Doğu'yu kastediyorum, hep beraber huzur içinde yaşayacağız. Bütün komşularımızla huzur içinde yaşamak istiyoruz." şeklinde konuştu.



"CHP, HALKIN PARTİSİ OLMA YOLUNDA ÖNEMLİ ADIMLAR ATIYOR"

Kılıçdaroğlu, CHP ailesine katılan üyelere teşekkür ederek,

"Önemli bir adım atıyoruz bunun farkındayım. CHP, halkın partisi olma yolunda önemli adımlar atıyor. Rahmetli Ecevit, 'Ne ezen ne ezilen insanca, hakça bir düzen' diyordu. Aynısını yapacağız. Ne ezen olacak ne ezilen olacak. İnsanca, hakça bir düzeni yapacağız.

CHP'ye üye olmak bir sorumluluk üstlenmek demektir. Barışı, dostluğu her yerde seslendireceksiniz. CHP'li olmanın böyle bir sorumluluğu var. Yeni kadrolarla, gençlerle, kadınlarla yolumuza devam edeceğiz. İnşallah aydınlık, parlak Türkiye'yi yeniden inşa etmek üzere." diyerek sözlerini noktaladı. Kılıçdaroğlu daha sonra partiye katılan 50 üyeye rozetlerini taktı.

"MEYDANLAR İŞSİZLERLE DOLU"

CHP lideri Kılıçdaroğlu rozet takma töreninin ardından STK temsilcileri, muhtarlar ve kanaat önderleriyle bir araya geldi.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları:

* Türkiye'nin içinde bulunduğu sorunlar hepimizin ortak sorunları. Var olan sorunları nasıl çözebiliriz? Bunun anahtarı demokrasidir.

* Biz 6 partinin genel başkanı olarak bir araya geldik. Demokrasi için bir araya geldik. İnsan hakları, ekmek, aş için bir araya geldik. Var olan derin yoksulluğu nasıl gidebiliriz onun için geldik. Sıkıntılar, dert var. Meydanlar işsizlerle dolu.

"CEBİM 'EVLADIM İŞSİZ' KAĞITLARIYLA DOLU"

* Diyarbakır'da küçük bir esnaf ziyareti yaptık cebim 'evladım işsiz' kağıtlarıyla doldu. Çözümü siyaset kurumu bulacak başka yer değil. Devleti yönetmeye talip olanların çözüm üretmeleri gerek.

* Biz öyle bir noktada değiliz. Bizi öyle bir noktaya getirmediler tam tersine bizi ayrıştırdılar. 'Kimliğin ne, inancın ne?' sana ne kardeşim insanın kimliğinden, inancından, yaşam tarzından. Kişinin kimliği siyasete malzeme olabilir mi? Kimlikler bizim şerefimizdir, onurumuzdur. Siyasete malzeme etmek asla doğru değil. Kimin yüce Yaradan'a yakın olup olmadığını yüce Yaradan'dan gayrı kim bilebilir?

"SİYASİ TARİHİ YAZAN KİTAPLARA GİRECEK"

* 6 siyasi partinin genel başkanı olarak sorunları birlikte aşmak istiyoruz. Yapacağımız birliktelik, Türkiye'yi aydınlığa çıkartabilirsek, kucaklaştırabilirsek, yeni bir atmosferi yaratabilirsek emin olun sadece Türkiye için değil dünyada siyaset tarihini yazan bütün kitaplara bu konu girecektir. Üniversitelerde ders olarak anlatılacaktır ben bundan eminim.

"16 BİN 918 ÇİFTÇİ ÜRETİMİ BIRAKTI"

* Diyarbakır tarihi, kadim bir kent. Mezopotamya... Buğdayın keşfedildiği yer. Nasıl olur da bereketli topraklar nasıl bereketsiz atmosfere dönüşebilir? Tabloyu ortaya çıkaranlar kim? Her birimizin tek tek düşünmesi lazım.

* Mezopotamya gayet güzel. Dicle'si, Fırat'ı, bereketli toprakları, surlar, bahçeler var gayet güzel... Bu topraklarda ne oldu? 2002 yılında çiftçi sayısı 50 bin 81 kişi. 2021 yılında 50 binden sayı 33 bin 163 kişiye düşmüş. 16 bin 918 çiftçi üretim yapmaktan vazgeçmiş. Devleti yönetenlerin düşünmesi gerekmez mi?

* 2004 yılında tarım alanı 7 milyon 981 bin dekar, 2021 yılında 7 milyonluk dekar alanı 5 milyona düşüyor. Diyoruz memlekette yağ yok, buğday, nohut dışardan geliyor. Ne oluyor da dışarıdan geliyor? Ben bu soruları soruyorum sizin de sormanız lazım.

* Diyarbakır'ın karpuzu vardı değil mi? Karpuz eksildi. Dışarıdan karpuz alıyoruz. Benim Diyarbakırlılara sözümdür. Diyarbakır'ın karpuzu piyasaya çıkmadığı sürece bir tek karpuz bile ithal etmeyeceğiz. Vatanseverlik budur. Benim ülkemde karpuzu üreten kazanmalı. Çiftçi zarar eder mi? Tarım sektörü dünyanın bütün yerlerinde stratejik sektördür. Tarıma değer, önem vermemiz lazım.

"6 İLDE ÇİFTÇİYE ELEKTRİĞİ BEDAVA VERECEĞİZ"

* Şanlıurfa'ya gittim. Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Şırnak aynı sorunlarla karşı karşıya olan illerimiz. Şanlıurfa'da bir konuşma yaptım. 'Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığını bize verin. Şanlıurfa'daki bütün çiftçilere elektriği bedava vereceğiz' dedim.

* Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Siirt, Şırnak, Batman. 6 ile güneş enerjisi yapacağız. Güneşe para veriyor musunuz? Vermiyorsunuz. Hesabını yaptım. Bu 6 ile çiftçiye elektriği bedava vermek ve artan elektriği de satmak kaydıyla 5 bin megavatlık bir yatırım yapmak mümkün.

* Yatırımın maliyeti 3 milyar dolar. Bunlar kalktılar ısrarla işbirliği yaptılar Mersin'de Akkuyu Nükleer Santrali'ni kurdular. Nükleer teknolojiyi de bize vermiyor Ruslar. Sadece fabrikayı kurdular. Garanti vermişiz elektriği satın alacağız. 20 milyar dolar maliyeti var biz 3 milyar dolara yapacağız. 20 milyar dolarlık yatırım yapıyorlar nükleer santrale.

"ERDOĞAN ELİMİ TUTAN SENSİN"

* 10 yılda bu yatırım kendisini amorti edecek. Dolaylı ya da doğrudan 6 ilde 665 bin kişiye istihdam sağlayacak. Erdoğan 'Elini tutan mı var' diyor. Elimi tutan sensin. Eğer delikanlıysan, elimi tutmazsan bizim kuracağımız şirkete arazi tahsis edeceksin 6 ilde. Gel kardeşim tahsis et. Burada hangi teşvikler sanayi için uygulanıyorsa aynı teşvikleri bize de vereceksin kardeşim. Gerekli üretim ve dağıtım işleri için istediğim lisansı vereceksin. Biz bunu yapacağız, görecek o.

"BU ÜLKENİN DİYARBAKIR'I TUNCELİ'Sİ YOK MU?"

* Yatırımlar İstanbul'a, İzmir'e, Ankara'ya, Bursa'ya yapılıyor. Bu ülkenin Diyarbakır'ı, Tunceli'si, Sivas'ı, Kayseri'si yok mu? Bu bölgelerde yatırım yapılmıyor. Sizin evlatlarınız büyük kentlerin varoşlarında asgari ücretle nasıl iş bulabilirim diye uğraşıyorlar.

* Diyarbakır'dan Erdoğan'a söylüyorum. Elimi tutan sensin delikanlıysan benim istediklerimin tamamını verirsin ilk yatırımı geleceğiz Şanlıurfa ve Diyarbakır'da yapacağız.

* Eğer üretirse bir toplum mutlu olur. Evlatlarımız iş bulursa, evlerine helal ekmek getirebilirlerse o toplum mutlu olur. Evlerinde, sokaklarında bereket olur. Esnafa gidiyorsun 'siftah yapmadık' diyor.

* Vatandaşın cebinde para yok ki. Yatırım, üretim kadar değerli bir şey yoktur. Hepsi yapılabilir. Maliyeti kuruşuna kadar hesaplandı. Bunların tamamını elimizi cebimize atmadan yapmak mümkün.

"DOKTORLARA 'ÇEKİN GİDİN' DEDİLER"

* Her birimiz hastalandığımızda ilk başvurduğumuz sağlık çalışanlarıdır, doktorlardır. Pandemi döneminde caddelere çıktık doktorlarımızı alkışladık. Söz verdik, daha iyi imkanlar sağlayacağız dedik. Hiçbirisi olmadı, yapılmadı.

* Doktorlara 'Çekin gidin' dediler. Bir doktor, nasıl olur bir siyasi iktidarın yarattığı atmosferin içinde geleceğini Türkiye'de değil de yurtdışında arar?

* Sıradan bir meslek değil doktorluk. O kişi doktor oluncaya kadar bütün masraflarını ailesi çekiyor. Bu bağlamda 14 Mart Tıp Bayramı kapsamında 3 noktada siyasi iktidarın dikkatini çekmek isterim.

* Sağlık çalışanlarına şiddet uygulanıyor. Düzenleme sağlık çalışanların istediği gibi olsun. İkincisi, doktorların ve sağlık çalışanların özlük haklarını iyileştireceğim sözü verdiniz. Sözünüzü tutunuz. Üçüncüsü, hakimlere verilen güvencenin hekimlere de verilmesi lazım.

"DİYARBAKIR CEZAEVİ VE ROBOSKİ İLE HELALLEŞMEMİZ LAZIM"

* Toplum olarak helalleşmek zorundayız. Sıkıntılarımız var. Diyarbakır yaşadı, bu bölge büyük sıkıntılar yaşadı.

* Diyarbakır Hapishanesindeki işkenceler unutulmadı. Oradaki insanlarla bizim helalleşmemiz lazım. Bunu yapmazsan barışamayız. Diyarbakır Hapishanesi'nin İnsan Hakları Müzesine dönüştürülmesi lazım.

* Roboski'de öldürülen gencecik evlatlarımız vardı. Onların aileleriyle de helalleşmek lazım. Haksızlıkla yüzleşmektir helalleşmek.

[old_news_related_template title="Diyarbakır'da Kılıçdaroğlu'na yoğun ilgi" desc="CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Diyarbakır'ın Sur ilçesi'nde esnaf ziyaretinde bulundu. Alkış ve zılgıtlarla sevgi gösterisinde bulunan vatandaşlar Kılıçdaroğlu'na yoğun ilgi gösterdi. Esnaf, Kılıçdaroğlu'na iş yapamamaktan ve pahalılıktan dert yandı." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2022/03/10/iecrop/kilicdaroglu_16_9_1646901691.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2022/gundem/diyarbakirda-kilicdarogluna-yogun-ilgi-7001366/"]