Ukrayna'nın Rivne kentinde 20 yıllık kereste fabrikası bulunan iş insanı Tamer Ünal, eşi ve 2 çocuğuyla birlikte zorlu bir yolculuğun ardından kendi imkanları ile Bulgaristan'a açılan Hamzabeyli Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye geldi.

Kereste fabrikasının faaliyetine son vererek Türkiye'ye geldiğini belirten Ünal, şöyle konuştu:

* Yolculuğumuz biraz zorlu geçti, 4 gündür yollardayız ancak Türkiye'ye gelebildik. Şöyle söylemek istiyorum; süresiz oturum belgeleri olduğu için Türk vatandaşlarına zorluk çıkarttılar. Kapılardan bizi bırakmak istemediler. 2 gün önce 3 kapı gezdik.

* Çıkabilmek için bize 'Siz de askere yazılacaksınız, burada askere gideceksiniz, silah verelim size' dediler. Tabii biz dedik ki; ailemiz var. Ailemizi yurt dışına yollamayı kabul ediyorlar. Fakat bizleri askere almak istediler. Süresiz oturum olanları. Başka bir kapıdan ancak çıktık. Dört gündür yollarda ancak gelebildik buralara.

"ÇOK TÜRK VATANDAŞI VAR, ÇOĞU DA GELEMEDİ"

Tamer Ünal, yaşadıkları Rivne kentinin de bombalandığını ifade ederek, şöyle konuştu:

* Orada askeri tesisler vardı, oraları bombaladılar. Sirenler hiçbir zaman susmadı, psikolojimiz bozuldu. Ancak gelebildik. Vatan tabii o başka bir şey. Yapacak bir şey yok. Bütün emeklerimiz orada kaldı. Her şeyimizi bıraktık.

* Ama orada çok Türk arkadaşımız var. Şu anda orada gıda sıkıntısı çekiyorlar. İlaç sıkıntısı var. İnsanların oraya yardım etmesi lazım. Çok Türk vatandaşı var. Çoğu da gelemedi. Diğer güvenli bölgelerden tahliye etmeye çalışıyorlar.

* Şunu da söylemek istiyorum. Ancak Türk Dışişleri Bakanlığı'nı arıyoruz. O şekilde ulaşabiliyoruz. Ama artık kendi imkanlarımızla Türkiye'ye gelebildik. Ama daha gelemeyen çok insan var. Hayırlısıyla vatanımızdayız. Başka yapacak bir şey yok. Burada olmaktan da gururluyuz.

"FABRİKALAR VE İŞ YERLERİNİ KAPATTILAR"

Yaşanan savaş nedeniyle bölgede bulanan iş insanlarının büyük sıkıntı çektiğini aktaran Ünal, sözlerine şöyle devam etti:

* Herkesin şu anda çok büyük sıkıntısı var. Bankalardan paralarımızı alamadık. Zor alabildik. Alabildik derken ATM'ler zaten çalışmıyor. Çok kısıtlı para veriyorlar. Bankaların önünde kuyruklar var. İş insanları ve arkadaşlarımızla görüştüğümüzde herkes fabrikasını, her şeyini bıraktı.

* Bir de şöyle bir durum var. İşin iç tarafı. Bazı bölgelerde Rus askerlerinin girdiği yerde bankaları yağmalamışlar. Marketleri yağmalamışlar. Ondan dolayı da bir sıkıntı çekiyorlar. Herkesin birikintisi orada kaldı.

* Kapıma kilidi vurdum, bıraktım geldim. Artık çalarlar mı ne yapacaklar onu da bilmiyoruz. Onu da zaman gösterecek. Eğer dönebilirsek tabi. Yine de bugün size de söyledim. Belki gideceğiz.

* Belki Ukrayna olarak değil; belki Rus bayrağı karşımızda göreceğiz. Onu da bilmiyoruz. Ne olacağını da bilmiyoruz. Geldik, buraya bakalım ne olacak? (DHA)